Yurdumuzun güneyi bir ateş kütlesi olmuş cayır cayır yanıyor… Yangını söndürecek kimse yok!.. İnsanlar yurdunu, evini terk etmiş kaçıyor… Bunlar niye kaçıyor diye soran da yok!.. Bu kaçışın faturasını da Türkiye ödüyor…
Bu kaçışın nedeni belli. Ama üzerine doğru dürüst gideni yok!.. Bir yanda moskof gâvuru, bir yanda farisiler ateşi körüklüyor… Ruslar havadan, farisiler karadan Suriye’yi ateş çemberine almışlar.. Katil Esed’in zulmüne ortak oluyorlar…
Rus komünizminde; insan haysiyeti, onuru, vicdanı ve merhameti yoktur. Onlar, insanı devlete hizmet eden üretim aracıdır diye vasıflıyor. Diğer bir ifadeyle, insana hayvan ve köle gözüyle bakıyor. Atalarımız, yıllar önce bu hali tesbit edip “Ayı derisinden post olmaz, moskof gâvurundan dost olmaz” diyerek bu zalim devletin insanlığının ölçüsünü vermişlerdir.
Peki! İslâm adına (haşa) bir molla güruhunun yönettiği İran’a ne demeli? Onlarda orada; din, iman, Allah korkusu olmayan Ruslarla kol kola, müslüman katlediyorlar… Amerikalılar da o biçare insanların elini kolunu bağlayıp, Esed alçağının kucağına itiyor.. Zalimlere kol kanat oluyor. Birleşmiş Milletler Cenevre’de toplanmışlar, gevezelik yapıyorlar. Onlar orada gevezelik yapa dursun, zalim Esed ve yandaşları Rusya ile İran haydutları; Türkmenlere ve Halep’e bomba yağdırıyor… Bombalardan kaçanlar Türkiye hududuna yığılıyorlar… Çünkü bizden başka sığınacak kimseleri yok!..
Cenab-ı Allah Türk Milletinin yardımcısı olsun! Zalim Esed’e destek olanların da belâsını versin… Amin!…
Ahmet Bican Atmaca – 10.02.2016
Yorum Yaz