Zaimoğlu Konağı ile aynı sokakta yer alan bu ev iki katlı ve büyükçe bir konuttur. Kuzey cephesi sokağa bakan yapı, yüksek duvarlarla çevrili, geniş bir bahçe içerisindedir. Evin üst katı dört yönde dışa çıkmalar yapmaktadır.
Şefik Sakarya Evi, vaziyet plânı (Yenice Mahallesi Uzun Sokak No: 7)
Ev; kuzey, doğu ve batı yönlerde giriş kat dış duvarları boyunca çamur harçlı moloz taş örgüsüyle; üst katlar ise ahşap arası tuğla dolgulu karkas olarak inşa edilmiştir. Ayrıca iç bölme duvarlarında, ahşap çatkı aralarında tuğlanın yerine kerpicin de kullanıldığı tespit edilebilmektedir. Üstü kırma çatılı ve oluklu kiremitle örtülüdür. Ancak oluklu kiremitlerin bir kısmı düşmüş ve onların yerine Marsilya tipi makine kiremitleri konulmuştur.
Altta küçük bir bodruma sahip olan evin hayatında tandırevi, hela ve kuyu elemanları bulunmaktadır. Giriş katı depo, kiler ve kışlık oda mekânlarına ayrılmıştır. Üst katı ise tamamıyla ikamet amaçlı olarak düzenlenmiştir.
Eve, Uzun sokaktan iki basamaklı merdiven çıkılarak, çift kanatlı ahşap bir kapı ile girilmektedir. Ortada bir sofa ve onun iki yüzüne yerleştirilen mekânlardan oluşan bu kat, iç sofalı bir plân göstermektedir. Özgününde, sofanın bir bölümünün zemini tuğla (günümüzde beton kaplı), geri kalanı (güney tarafı) tahta döşemelidir. Karşılıklı iki odanın yer aldığı güney yönde, kovası ahşap kapaklı bir merdivenle bodruma inilmektedir. Depo olarak kullanılan bodrum, bir orta hacim ile onun iki yanındaki birer mekândan ibarettir.
Sofanın güneye bakan pencerelerinin önünde duvar boyunca bir sedir uzanır. Bu yöndeki karşılıklı mekânların kışlık odalar oldukları anlaşılmaktadır. Girişin hemen sağında ve solundakiler ise harçevi (kiler) olarak değerlendirilmiştir. Odalarla kilerler arasındaki alanlar, özgününde eyvan biçiminde bırakılmışken, doğu yüzdeki eyvan sonradan odaya dönüştürülmüştür.
Merdivenin bitişiğinde yer alan batı yüzdeki diğer eyvan kemerlidir. Ancak bunun da dış duvarı değişikliğe uğramıştır.
Ev sahipleri, burada (eskiden) ortada bir kapı ile onun iki yanında birer pencerenin bulunduğunu, kapı ile avluya çıkıldığını, ancak son yıllarda eski duvarın tamamen yıkılarak kendileri tarafından yeniden yapıldığını ifade etmektedirler. Bugün söz konusu duvarda pencere açıklığı yoktur. Yalnız içeri açılan demir bir kapı ile hayata geçilmektedir.
Giriş katındaki kışlık oda mekânlarının zemini tahta döşemelidir. Kilerlerin zemini ise aslında tuğla döşemeli iken birisi sonradan betonla kaplanmıştır. Kapılarındaki özenli ahşap işçiliği ile dikkati çeken kışlık odaların içinde sedir, dolap, yüklük ve gusülhane elemanları mevcuttur.
Evin üst katına, içten çift kollu ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. İç sofalı bir plâna sahip bu katta, kuzey-güney istikâmetinde uzanan sofanın iki yüzüne, altta olduğu gibi köşelere gelecek şekilde odalar yerleştirilmiştir. Bunların aralarında da birer eyvan bulunmaktadır. Batıdaki eyvandan ayrıca dikdörtgen plânlı bir mekâna geçilmekte ve onun arkasında da helâ ile (günümüzde mutfak olarak kullanılan) hamam bölümleri yer almaktadır.
Çok sayıda pencereden ışık alan evin üst kati giriş katıyla kıyaslandığında daha geniş, aydınlık ve ferah bir mekân etkisini hissettirmektedir. Sofanın pencere önlerine ve doğudaki eyvanın önüne kolçaklı birer ahşap sedir konulmuştur. Zemini tahta döşemeli olan ve ızgaralı açıklığı bulunan sofanın tavam özgününde kaplamasız olup, sonradan kontra-plakla kaplanmıştır.
Tek kanadı, süslemek ahşap kapılarla girilen odaların hepsinde sedirler bulunmaktadır. Çiçeklikli yüklüklere ve işlemeli ahşap dolaplara sahip odalardan üçünün çıtalı tavanı süslemelidir. Güneydeki odanın yüklüğünün bir bölümü gusülhane olarak değerlendirilmiştir. Diğerlerinden daha gösterişli olduğu gözlenen bu mekânın evin baş odası olduğu anlaşılmaktadır.
Evin içinde ocak yoktur. Kışın ısınma bu yapıda da daima soba ve mangalla gerçekleştirilmiştir.
Süslemesi
Dıştan yalın görünüşlü yapının giriş kapısının geçmelerle oluşturulan kare aynalıkları oyma-kabartma tekniğinde soyut çiçek motifleri ile bezenmiştir. Üst kat çıkmaları ve çok sayıda pencere açıklığı ile hareket kazanan cephelerde, ahşap çatkılar açıkta bırakılarak, bunların arasını dolduran tuğlalar değişik yönlerde istif edilmek suretiyle bir çeşit dekorasyon oluşturulmuştur.
Yapının içine girildiğinde dıştaki sadeliğe göre daha yoğun bir süsleme programı ile karşılaşılmaktadır. Evin alt kat mekânlarında kışlık olarak kullanılan odaların kapıları özenli ahşap işlemeler gösterir. Özellikle batıdaki odanın kapısı üstünde, kırmızı kadife kumaşlı bir zemin üzerine pano şeklinde yerleştirilmiş olan ahşap süsleme elemanı dikkat çekicidir. Sofa ve odalardaki ahşap dolaplar, çiçeklikler ve yüklük kapakları da iyi derece ahşap işçiliği sergilemektedir.
Evin üst katı daha zengin süslemelere sahiptir. Oda kapılarının her biri aynalıklarına yerleştirilen oyma-kabartma şeklinde geometrik ve sojaıt çiçek motifleriyle süslenmiştir. Bunlar birbirlerinden farklı görünüştedir. Yalnız hemen hepsinin de orta aynalığında, geçme çıtalarla oluşturulmuş stilize bir çarkıfelek motifi ortak bezeme elemanı olarak görülmektedir. Sofanın batı güzündeki odalarda süslemek dolaplar mevcuttur; ancak yüklük yoktur. Doğu taraftaki odaların dolap, yüklük, çiçeklik ve tavanları da oldukça süslemelidir. Özellikle sofanın doğu yüzündeki odaların çıtak tavanları bezeme kompozisyonlarıyla dikkat çekicidir.
Baş odanın tavanında, ortada kırmızı zemin üzerine, rokoko tarzında altın yaldızla boyanmış soyut bitkisel dallarla doldurulan kare şeklinde birer göbeğin etrafında, mavi zemin üzerine, yine altı yaldızla (varak) boyanmış “S” kıvrımları mekâna renkli ve coşkulu bir etki kazandırmaktadır. Bunun bitişiğindeki diğer odanın tavanı işçilik bakımından baş odanın tavanına benzemekle birlikte, yalnızca göbek kısmında boya kullanılmış olduğundan daha sade ve duru bir görünüş sergilemektedir. Baş oda yüklüğünün üst kısmındaki kemerli panolar içine, kırmızı boyalı zemin üzerine çakma yöntemiyle yerleştiren rokoko üslûbunda ahşap oyma soyut dallar da güzel ve hareketli bezemelerdir. İşçilik bakımından daha sade bir düzenlemeye sahip olan kuzeybatı köşedeki odanın tavanındaki çıtalar da çeşitli renklerde boyanmıştır.
Tarihlendirme
Evin inşa tarihini gösteren herhangi bir kayıt ya da kitabe yoktur. Yapının bugünkü sahibi Mustafa Sakarya, evin dedesi Şefik Sakarya tarafından R.1329 (M. 1910) yılında inşa edildiğini söylenmektedir’^. Bu iddianın aksini ortaya koyacak başka dayanak bulunmadığı gibi, yapının malzemesi, mimari ve süsleme özellikleri de bu bilgiyi destekler niteliktedir. Dolayısıyla, evin 1910’da yaptırılmış olduğunu kabul etmek gerekmektedir.
* * *
Tarihi Sivrihisar Evleri
Prof.Dr.Yüksel Sayan – Ege Üniversitesi, 2009
Yorum Yaz