Bizim Âşıklar Kınık köyünü çok severler! Sebebi de köyün çok zengin olması, köy halkının bunlara aşırı değer vermesi ve Âşık Mehmet’in köyde Albay gibi karşılanmasıdır. Âşık Mehmet üzerinde Albay kıyafeti, “Mercedes ”(el arabası) ve ekiple beraber yine Kınık yolundadır. Köye yaklaşınca bir süre geride kalır, köylünün onları karşılaması ve kendilerine tören mangası çıkarılması için zaman tanırdı. Köy meydanını karşıdan gören bir yerde arabayı park eder ve köy kahvesindeki hareketlenmeyi izlerdi. Her zaman onları karşılamaya gelen tören mangasını denetleyen Âşık Mehmet bu defa hiç de beklenmedik bir durumla karşılaşmıştır. Köy meydanında ve kahve önünde hiçbir hareket yoktur.
Bir süre daha arabayla ilgilenip, sağını solunu temizler. Ama beklenen hareketlenme yoktur. Âşık Mehmet’in unuttuğu Kınıklıların kendi aralarında Âşıkları bu tören merasiminden mahrum etmek üzere anlaşmış olduklarıdır. Aşık işlerin kendi istediği gibi gitmediğini görünce eli mecbur el arabasını alarak köy meydanına gelir ve tarihi konuşmayı yapar. “Nerede bu köyün muhtarı, çağırın gelsin derhal yanıma. Koca devlet ayağınıza geliyor, siz kılınızı kıpırdatmıyorsunuz” der. Kınıklılar bu tarihi nutuktan etkilenir ve eski hallerine dönerek onların istediği “köylü moduna” girerler.
* * *
ARABAMIZ VAR
Yine Kınık yolunda “Mercedes”(el arabası) ile giderken Söğütönü yol ayrımına yakın yerde yanlarına bir araba gelir ve durur. Gelen kireç, çimento, tuğla vs. gibi hırdavat ve inşaat malzemeleri satan Hasan ATMACA Amca’dır. Hasan Amca Âşık Mehmet’ e sorar, hayırdır Âşık nereye? “Hasan abi Kınığa gidiyoruz “ der.
Hasan Amca da bende oraya gidiyorum malzeme götüreceğim, yardım edeyim ve yorulmayın anlamında “hadi bininde götüreyim” der. Ama Âşık Mehmet’ten hiç beklenmedik bir cevap alır. “Hasan Abi sağol, atımız var, arabamız var, kimseye müdaramız (ihtiyacımız) yok ” der.
Yorum Yaz