Her Felaket Bir imtihandır!
“Hz. Yusuf’un Mısır’a sultan olabilmesi için, hem firavuna, hem Züleyha’ya hem de kardeşlerine ihtiyaç vardı. Hiçbirisi, Yusuf’un karşısına boşuna çıkartılmamıştı. Unutmayın! Zorluklar ve zor insanlar, insanı yormak ve ezmek için değil, tekamülünü hızlandırmak için karşısına çıkar.”
Her Felaket Bir imtihandır!
Bir tefsirde, beliyyelerin istilâsı ve muzır şeylerin tasallutu, bazı duaların evkat-ı mahsusalarıdır ki,* insan o vakitlerde aczini anlar; dua ile, niyaz ile Kadir-i Mutlak’ın dergâhına iltica eder
denilmektedir. *(Bela, musibet, afet, felaket, tasa, keder gibi olumsuzlukların musallat olup yayılması bazı duaların hususi vakitleridir.)
Felaketler Bir imtihandır
Her felaket bir imtihandır. Tabi ki bizler tedbirlerimizi alacağız bilimin öngördüğü şekilde, çalışmaları yapacağız bilenlere danışarak, yangınların sönmesi için önceden her tedbiri alıp, uygun ekipmanları araç parkımızda bulundurup yine konunun uzmanlarının direktifleri doğrultusunda yangın veya diğer felaketlere müdahale etmenin ardından, itiraz edenler olacak ama, Müslümanların en önemli silahı illaki DUA da mutlaka yapılmalı.
Hatta topluca yanımıza Sabi günahsız çocukları alıp piri fani ihtiyarlarımızı alıp DUA etmeliyiz, normal zamanda işlerimiz düzgünken pek aklımıza gelmez ama böyle felaketlerde bari duamızı eksik etmesek, Rabbimizden izinsiz bir tek yaprak dahi düşmeyecek inancında olan Müslümanlar bir haftadır maddi çözüm ve sonuçlarla meşgulken duayı unuttuk.
Dua
RABBİM bizler nefislerimize zulüm ettik, içimizdeki saf temiz inananlar hürmetine, sabi çocuklar hürmetine, bölgede yaşayan hayvanat hatırına, onlarla geçimini sağlayan köylerdeki kardeşlerimiz hatırına, Rüzgarlarınla bulutları oraya çeviriver yağmur Rahmetini indiriver Allah’ım! âmin.
Basın Özgürlüğü
Devlet, hükümet, Cumhurbaşkanı, ilgili bakanlar yangın bölgelerinde. Ulaştırma bakanı, Orman bakanı, Şehircilik bakanı, İçişleri bakanı, Dışişleri bakanı ve bölge milletvekili bölgede anlık basın açıklaması yapıyorlar. Tüm basın kuruluşları açıklamadan sonra sorularla yangının gidişatı sonrası hakkında sorular sorarak hem kendileri hem kamuoyunu bilgilendiriyorlar. Bölgeden de anlık bilgileri halktan alıyoruz.
Burada bazı basın organlarının hiç soru sormadığını görüyoruz. Fakat ertesi günü gazetelerine bakıyoruz hiç bir resmi açıklama ile ilgili haber yok. Tamamen mutfakta hazırlanıp algı projesinin elemanları konuşturulup tamamen asılsız bilgiler paylaşılıyor hem de dış basına servis ediliyor. İlgililer gerçekten çok sabırlı bu kadar yalan haberi düzeltmekle mi meşgul olsunlar yangınla mı uğraşsınlar.
Basın özgürlüğü bu olmamalı. Bu yangın geçer ama verilen bu yaralar geçmez. Afganlılar ve Suriyeliler konusundan daha önemli bir konu buldular. E.KAYA
Algı Operasyonları
–
Bir taraftan Orman yangınlarından dolayı ciğerlerimiz yanarken Bir taraftan da algı operasyonları ile beynimizi bulandırmaya beynimiz yakmaya çalışıyorlar. Birilerinin amacı orman yangınları söndürmek değil onları söndürenleri söndürmek, bunun için yapmadıkları operasyon kalmadı.
İşte en son help Turkey tag’ıyla bu operasyona destek oldular. Ne operasyonu bu, uluslararası Türkiye’yi aciz gösterme operasyonu. Global call yani küresel çağrı, Türkiye’ye yardım çağrısı. Türkiye sanki kendisine yetmiyormuş gibi, Türkiye’nin hiçbir gücü yokmuş gibi uluslararası emperyalist güçlerden Türkiye’ye yardım çağrısı talep ediyorlar.
Bakın bu yardım çağrısının arkasında yaklaşık 7400 hesaptan oluşan şüpheli grup, hesapları bir açıp bir kapatarak binlerce on binlerce tweet paylaştılar ve bu tweetlerle Türkiye’yi haksız gösterme, sanki PKK yangın çıkarmamış, Türkiye yangınlara müdahale etmiyormuş gibi bunu göstermeye çalıştılar.
Bir Amerikan hesabı tarafından bunlar tek tek incelendi. Bakıldığı zaman hesapların isimleri sürekli olarak değiştirilerek bu tag’a sürekli yazıldığı gözüktü. Bu tag’a yazmalarında ki amaçlanan şey, yangın üzerinden Türkiye’yi ve devletimizi aciz göstererek, bir nevi 15 Temmuz’u tekrar yaşatmak istemeleridir.
***
Türkiye’yi aciz göstermek ve yangın üzerinden devletimizi aciz göstererek hükümeti düşürmeye çalışmak. Bir nevi 15 Temmuz’u tekrar yaşatmak istediler, devletimizi zayıflatmak için artık yeni oyunlar oynuyorlar. Daha önce gezi olayları ile denediler olmadı. Gezi Parkı sürecinde halkımız hükümetin eksiklerine rağmen ne kadar çok çalışırsa geçmişe göre ne kadar çok iş ürettiğini görüyordu. Devleti bir ağaç bahanesi ile yok etmeye çalıştılar. Şimdi de yangın bahanesiyle yok etmeye çalışıyorlar. M.E.AÇIL
Yorum Yaz