Toplumuzda oluşmuş olan “ön yargı ve bencillik” hastalığı yüzünden bir araya gelememe, ortak sorumluluk, ortak paylaşım ve birlikte hareket etme gibi değerleri ve duygularımızı yitirdik. Sonuçta her şeyi eleştiren, her şeye muhalefet eden ve sorun üreten bir toplum yapısıyla karşı karşıyayız.
Bu toplum yapımızla ekonomik, sosyal, kültürel, alanlarda başarısız olduğumuz gibi, diğer en büyük etkilerden olan “zihinsel çöküş ve düşünce tembelliği” yüzünden erozyona uğramış toprak misali parçalanmış dağılmış bir toplum olduk.
Her şeyin temelinde ekonomik sorunun yattığını ön görerek tek taraflı sorunun çözülmesi mümkün değildir. Bunun yanında zihinsel ve düşünce tembelliğinden kurtulmamızda gerekmektedir. Fikir üretemeyen yeniliğe ve değişime açık olmayan olumsuz tavır ve tutumlarımızdan dolayı yerimizde saymaya devam etmekteyiz.
Her alanda etkisini hissettiğimiz olumsuz düşüncenin de İlçemizde nelere mal olduğu konusunda örnekler vermek isterim.
Hepimizin bildiği gibi İlçemizde kurulan Tuğla Fabrikası yıllar önce Rahmetli Ahmet KILIÇARSLAN (Sivrihisar Örf ve Adetleri kitabının yazarı) büyüğümüzün gayretleriyle makinelerine kadar alındı. Sonrasında bazı insanlarımızın bencil faaliyetleri nedeniyle yüzde seksen oluşumu tamamlanan bu yatırım gerçekleştirilemedi ve makineler çürümeye terk edildi. “Sonuç; kocaman bir hiç!”
Eğitim alanında İlçemizde yıllar önce hizmet vermiş olan, şimdi Eskişehir’deki Okul ve Dershaneler de görev yapan başarılı öğretmenlerimiz hakkında bilgisine, becerisine bakılmaksızın “siyasi anlamlarda sağcısın, solcusun” gibi neler söylemedik ki?
Sonuç; Öğretmenlerimiz İlçemizden istemeden de olsa ayrılmak zorunda kaldılar. Öğretmenlerimize sahip çıkarak İlçemizde kalmış olsalardı, bugün çocuklarımızın eğitimine çok büyük katkıları olacaktı.
Bunun sonucunda kim kaybetti ?
İşte önümüzde Organize Sanayi Bölgesi (OSB) başlangıcı bir muamma sonuç kocaman bir hiç. İlgililere sorduğunda herkes kendini haklı gösterme çabası içersinde.
“Sivrihisar’ın toprağından çömlek olmaz “ diyen insanımız düşünce fakiri değil midir? İlçemizde yaşanan bugünkü sosyo-ekonomik sorun ve sıkıntıların temelinde “ Yükümü tutayım Sivrihisar’da bir dakika durmam” diyen ”Sivrihisar da kazanıp, gönlü başka yerde olan” zihniyet değilmidir ?
Unutmamalıyız ki “insana yapılan yatırım, en güzel yatırımdır”. İnsanın gelişmesi ve kalkınması, Sokağın, Mahallenin, İlçenin, İlin ve Ülkenin kalkınmasını tetikler.
İşe bireyin eğitiminden başlamak gerekir. Ekonomik kalkınma tek başına toplumun refahı ve huzuru için yeterli değildir. Sivrihisar’a hizmet; paylaşma, dayanışma, gönüllük ve katılımcı ortak akıl ile olur.
Kafamızda oluşmuş ön-yargıları ve bencilliği bir tarafa bırakmalıyız. Birbirimizi sevmeli ve saygı duymalı, hemşehricilik bilinci ve Sivrihisarımızın menfaatini her şeyin üstünde tutarak ve bu duygu ve düşünce içinde hareket etmeliyiz.
Herkesi “Şapkasını önüne koyarak düşünmeye” ve ”Zihinsel çöküş ve düşünce tembelliği”nin tek çaresi Fikirsel ve düşünsel “GERİ DÖNÜŞÜMDÜR” saygılar sunarım.
Niyazi KOCA
14/12/2010
Yorum Yaz