Eğimli bir arsa üzerinde iki katlı olarak inşa edilen evin ön cephesi (güneybatı) sokağa, arka cephesi yüksek duvarlarla çevrili avluya bakmaktadır. Batı tarafında tek mekândan ibaret bodrumuyla, sokak cephesi dıştan 2,5 katlı bir görünüş kazanmıştır. Günümüzde kullanılmayan yapı boş olarak kaderine terkedilmiş durumdadır (2009 yılında yapının cepheleri de kısmen onarım yapıldığı görülmüştür).
Zeyneller Evi vaziyet plânı (Yenice Mahallesi Üç Pınar Caddesi No: 50)
Her iki katında da iç sofalı bir plâna sahip evin giriş katı ahır, samanlık, tandırevi, kışlık oda ve harçevi bölümlerine ayrılmıştır. Üst katı ise ikamet amaçlı olarak düzenlenmiş mekânlardan oluşmaktadır.
Subasmanına kadar çamur harçlı moloz taş örgüsüyle; üst kısımlar ahşap çatkı arası kerpiç ve tuğla dolgulu karkas şeklinde inşa edilen yapının giriş katı dıştan çamurla sıvanıp, dış yüzeyi kireçle badana edilmiştir. Buna karşılık, güney ve doğu cephelerinin üst kat bölümlerinde, yalnızca ahşap çatkıların dış yüzeyi kireç harcıyla sıvanmış; araları aynı harçla doldurulan tuğlalar kendi renginde bırakılmıştır. Bu şekilde cephelerde iki renkli bir görüntü elde etmenin yanında, tuğlanın değişik yönlerde dizilişleriyle çeşitli dekorasyonlar da oluşturulmuştur. Diğer cephelerin tamamen çamurla sıvanıp kireçle badana edildiği görülmektedir.
Evin giriş katına sokaktan üç basamaklı taş merdiven çıkılarak çift kanatlı ahşap kapıyla girilmektedir. Ortasında dikdörtgen, geniş bir sofanın ikiye ayırdığı bu katın doğu kanadında ahır, samanlık, üst kat merdiveni ve harçevi sıralanmaktadır. Katlar arası bağlantıyı sağlayan merdivenin altı ayrıca ambar olarak değerlendirilmiştir. Plânın batı kanadında ise tandırevi ve kışlık oda mekânları bulunmaktadır. Sofanın hayata ve bahçeye açılan duvarı günümüzde tamamen yıkık durumdadır. İçerisinde büyük ocağı ve bir tarafında tahta ambarı bulunan tandırevi sofanın kuzey köşesindedir. Bunun bitişiğinde yer alan odanın kışlık olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Yamuk plânlı bir iç mekâna sahip odanın tahta döşemeli zemini sofanınkinden biraz yüksek tutulmuştur. İki taraftan basamaklı ahşap merdivenlerle çıkılan sahanlıktan açılan bir kapıyla girilen bu mekân sokağa bakan iki pencere ile aydınlatılmıştır. Pencerelerin önünde duvar boyunca sedir uzanmaktadır. Çıtalı tavanında ve dolap kapaklarında sade dekoratif unsurlar mevcuttur. Odanın tam karşısına gelen ahır ve samanlık mekânlarının kayda değer bir özelliği yoktur. Merdiven basamaklarıyla inilen bodrumdaki tek mekânın da kışlık oda olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. İki tarafında sediri bulunan bu oda, sokak istikâmetinden açılan çok küçük bir pencereden ışık almaktadır.
Çift kollu ve sabanlıklı ahşap merdivenle evin üst kat sofasına çıkılmaktadır. “L” şeklinde bir plân gösteren bu sofanın sokak yönünde, karşılıklı birer oda yer alır. Batı yüzdeki odanın kuzeyinde küçük ölçülerde başka bir mekan; doğu taraftaki odanın doğusunda da helâ elemanı bulunmaktadır. Hem avlu, hem de sokak cephesindeki pencerelerden bol ışık alan üst kat sofası yeterince aydınlıktır. Günümüzde pencere çerçevelerinin bir kısmı sökülüp alınmış; mevcut olanlar da bakımsızlıktan tahrip olmuş ve camları kırılmıştır.
Sofanın tahta kaplamalı zemininin ortalarında diğer bazı konularda olduğu gibi ızgaralı delik bulunmaktadır. Çıtalı tavanının ortasında yer alan göbek kompozisyonu da dikkat çekicidir. Bundan başka, odalarla bağlantılı birer servis dolabı ile, sokak tarafındaki pencerelerinin önünde duvar boyunca uzanan ahşap sedir; mekânın göze çarpan elemanlandır.
Sokağa bakan ve dış cephede çıkma yapan odaların girişleri köşeye alınmış ve pahlanmıştır. Kapıları orta derecede ahşap işçiliği gösteren bu mekanların çiçeklikli yüklükleri ve ahşap işlemeli dolapları mevcuttur. Yüklüklerin bir tarafı gusülhane olarak düzenlenmiştir. Dolap kapakları ve çiçekliklerinin bazı bölümleri sökülüp tahrip edilmiştir. Her iki odanın ahşap çıtalı tavanının ortasında birer göbek ve köşeliklerinde süslemeler bulunmaktadır. Yalnız batıdaki odanın tavanı çökmüş ve tahrip olmuştur. Odalarda altları sandıklı sedirler de bulunmaktadır. Fakat kuzeye düşen üçüncü oda daha küçük ölçüde olup içinde sedir, dolap ve yüklük elamanları yoktur.
Odaların duvarlarında soba delikleri olmasına rağmen, tandırevi mekânından başka ocağa rastlanmamakta ve kışın ısınmanın bu evde de daima soba ve mangalla sağlandığı anlaşılmaktadır.
Süslemesi
Yapının dış süslemesini cephelerde ahşap çatkıların arasını dolduran tuğlaların değişik yönlerde istiflenmesi ile oluşturulan stilize motifler meydana getirmektedir. Sivrihisar evlerinde sık karşılaşılan bu dekorasyon anlayışı, cepheye zengin ve hareketli bir görünüş kazandırmıştır. Ahşap, çift kanatlı cümle kapısının kayda değer bir bezemesi yoktur.
Evin içinde sade ve ağır başlı bir süsleme anlayışı hakimdir. Burada süsleme; tavanlar, dolap-yüklük kapakları ve çiçeklik gözlerinde yoğunlaşmaktadır. Oda kapılarında basit geometrik bezemeler görülmektedir. Giriş katındaki tek odanın çıtalı tavanı ve ahşap dolap kapaklarında da yalın süslemeler mevcuttur. Üst kat sofasında ise çıtalı tavanın ortasındaki göbek ince ahşap işçiliği sergilemektedir. Dairevi formdaki bu göbek kompozisyonu, ortada şua motifleri, onun dört tarafında daire içine alınmış, merkezinde birer gülbezek bulunan mührü Süleyman (altı köşeli yıldız) ile onların iki yanında yer alan yine daire içindeki gülbezekler ve yapraklarla (hançer motifi) bezenmiştir. Tavanın köşelerinde de çıtalar ile oluşturulan şua motifli süslemeler mevcuttur.
Odaların ahşap dolap, yüklük ve çiçeklik elemanları ile çıtalı tavanları da süslemelidir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, batıdaki odanın tavanı çökmüş, dolap ve çiçekliklerindeki süslemeler de önemli ölçüde tahrip olmuş durumdadır.
Aynı şekilde doğudaki odanın dolap-yüklük kapaklarının bir bölümü ile çiçekliklerindeki süslemeler de sökülüp tahrip edilmiştir.
Tarihlendirme
Kesin tarihini veren bir kayıt veya kitabe bulunmamakla beraber, mimari ve süsleme özelliklerinden evin 19. yüzyılın sonlarında veya 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olduğu söylenebilir. Konutun ahşap işlerinin Hafız Ahmet Elmas’ın eseri olduğunun bilinmesi de bu fikri desteklemektedir.
* * *
Tarihi Sivrihisar Evleri
Prof.Dr.Yüksel Sayan – Ege Üniversitesi, 2009
Yorum Yaz