Siyaset Nedir Ne Değildir?
Siyaset! Çeşitli anlamlar yüklense de, Esas olan kişinin inancının itikadının ve bağlı içtihatların, kültürel geçmişin ve birikiminin coğrafyanın beslediği karakterinin kişi nezdinde tezahürüdür. Asla bir meslek ve ekmek kapısı değildir. Bütün bu birikimleri insanlığa hizmete sunduğu alandır.
Bunu meslek olarak veya ekmek kapısı olarak görenlerin elinde siyaset aslından uzaklaşır kendinden üsttekilere temenna altındakilere de zulüm eden tepeden bakan bir yapıya bürünür.
Bütün bunlar tabi ki tek başına yapılacak işler değildir, aynı zaman da sağlam yapıda bir birliktelik ve teşkilat yapısı gerekir, bunda esas olan tepeden gelen emirlere sorgusuz itaat değil istişaredir.
Bu konuda Müslümanların önderi peygamber efendimiz S.A.V. bizler için tek referanstır. O vahyin dışındaki işlerinde istişare eder ve çoğunluğun görüşüne göre hareket ederdi, çok önemli konu olan savaş da bile Uhud savaşı öncesi ve savaş düzeni alınması bu konuda bir örnektir Müslümanlara.
Yine hurma ağaçlarının dikimi ve aşılanması konusunda o günün bilenlerinin görüşü noktasında hareket ediliyor. Yine tayin edilen bir seriyye komutanının yaktığı ateşe atlayın emrine itiraz edenlerin haklı olduğu ve eğer atlasa idiniz orada ebedi kalırdınız diye efendimiz A.S. sözleri ile sabittir.
İtaat meşru (şer’i) ölçüler için geçerlidir. Bir çok örnek vermemize gerek yok hiç bir fani ye kayıtsız şartsız itaat yoktur. Siyasete ve hiyerarşisi ne böyle bakmak gerekir diye düşünüyorum acizane. En doğrusunu Allah (cc) bilir tabi ki.
Bugünkü siyasi tartışmalar bizi olaylar ile boğuşturup asıldan uzaklaştırıyor. Yıllar öncesinin çok daha gerisinde düşünce yapılarında kaldık. 80 ihtilali sağ ve sol siyasi yelpazenin tabanın da çok büyük travmalar yaşanmasına sebep oldu ve sıcaklığı soğumaya başladığında da insanlar olayların dışında kalıp düşünmeye zaman ayırdı ve okuma süreçleri başlamış.
Nerelerde hatalar yapıldı kışkırtıcılar nerelere kayboldu olayları kimler kışkırttı gibi sorular cevap buldukça resmi ideoloji sorgulanmaya başladı ve bir süre süren sessizliğin ardından siyasi yelpazenin sağı ve solunda değişimler yaşandı. Hayat bugünkü gibi hızlı değildi ihtilal sonrası vakit boldu sorgulama süreçleri ne düşünce adamlarının kitapları, yoğun dergi okumaları sonrası bugünden daha yoğun ve kapsamlı kaliteli fikri tartışmalar yaşandı.
Yine bu günlerden çok daha kaliteli siyasi tartışmalar; olaylardan daha çok olgular tartışılıyordu. Bugünlerde fikri manada bunu değiştirecek dönüştürecek düşünce adamlarımız da pek kalmadı. Olaylar olguların önüne geçti. Yeni şeyler söyleyecek toplumu şekillendirecek düşünce adamlarımız kalmadı veya onları dinleyen kalmadı.
Siyasette son 50 yılda görmediğimiz kaypaklıklar yaşanıyor hem de aksi olma iddiasındaki şahıslar tarafından. Bu normal bir siyasi duruş ve tavır değil, görev sürelerinde çaplarını gördük. Arkalarında her hangi bir siyasi hizip ve gurup olduğunu sanmıyorum hiç bir belirtileri yok gibi, Fetö yü saymazsak.
Siyasi partiler geniş kitlelerin ihtiyaç ve beklentileri sonucu oluşur şimdilik böyle bir ihtiyaç belirtisi yok. Sağ siyasi yelpazede bir partiden ayrılıp 2 parti kuran silik şahsiyetin ipleri kimin elinde zaman gösterecek.
Siyasi tavır, tarz önemlidir kişiler anlaşamayabilir ayrılıp bir başka parti ye geçilebilir. Veya parti de kurabilirler. Ama yıllardır neredeyse çok partili sisteme geçtiğimiz tarihten beri mücadele edilen parti ve kitle ile aynı kulvarda buluşmak nasıl bir şey o zaman niye idi bu kavgalar. Siz siyasiler menfaatleriniz nerede kesişiyorsa orada birleşiyorsunuz, nerede kaldı ilkeleriniz.
Siyaset de en sağlam duran siyasetin tabanındaki kitlelerdir. Onun için siyasi liderler etrafını, milletvekillerini belirlerken tabanına müracaat ederse yanılma payı çok az olur.
Görüyoruz işte işi biten menfaati biten gidiyor. Alsın milletvekili emekli maaşını. Oy aldığı kitle ne durumda sormasa da olur. Bakalım nasıl helalleşecekler sömürdükleri kitleler ile.
Ertuğrul Kaya – 22.05.2021
Yorum Yaz