Sivrihisar’daki Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi kurma çalışmalarında pist tamamlandı. Projenin tam olarak tamamlanması 5 yıl daha sürebilir. Ancak uçuşlar şimdiden başladı.
UÇANHİSAR
Sivrihisarlı akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk yönetiminde ilçede kurulan merkez ile ilgili çalışmaları ilk olarak, 16 Kasım 2013 tarihli 2 Eylül gazetesinde “Uçanhisar” başlıklı manşetiyle duyurmuştu. Merkezin 800 metre uzunluğunda 32 metre genişliğindeki pisti tamamlandı. Taksi yolları, apron, hangar gibi bölümleri de hızla tamamlanıyor. Küçük çapta uçaklar hava-alanına inmeye ve sivil havacılar, şimdiden Sivrihisar’da buluşmaya başladı.
TÜRKİYE’NİN İLK HAVA PARKI OLACAK
Geçen yıl yapımına başlanılan Sivrihisar Uluslararası Sportif Havacılık Merkezi yakın bir zamanda dünya havacılarının buluşma merkezi olacak. Merkez tam olarak faaliyete geçtiğinde Türkiye’nin ilk hava parkı da faaliyete geçmiş olacak.
280 DÖNÜM ÇORAK TOPRAKTI
Özel girişimcilerin çevredeki köylülerden aldıkları 280 dönüm çorak topraklarda dünya çapında bir tesis kurmanın da mutluluğunu yaşıyor. Türkiye’nin ilk tescilli hava parkı, tesisleri ve alt yapısıyla havacılık sevdalılarının, çocukların, gençlerin, rahatlıkla uçaklara ulaşabilecekleri, meraklarını giderebilecekleri şekilde yapımı tamamlanıyor.
80 YATAKLI TESİS DE YAPILACAK
Tesisin tam anlamı ile tamamlanması 5 yılı bulacak. Tesiste dünyanın çeşitli ülkelerinden gelecek havacıların park edebileceği 12 uçak için park alanı bulunacak. Merkez tamamlandığında 80 yataklı bir konaklama tesisine de sahip olacak.
* * *
Can Hacıoğlu – 15 Temmuz 2015
Dünkü gazetemizin manşeti ‘Sivrihisar uçuyor’ başlığını taşıyordu. Eskişehir’den Ankara’ya doğru yola çıkıldığında ‘bozkır’ coğrafyasında yolculuk yapılır. Bu yolculukta su sadece akaryakıt istasyonlarında, bulunur. Ağaçlar sadece yol kıyılarında ve ekimi yapılan tarlalarda tek tük görülür. Bu ağaçlarda geçmişin izlerini taşır. Bir zamanlar bu bozkırın ormanlık olduğunu bize hatırlatır. Yüzyıl öncesinde mesela Sivrihisar’da üzüm bağları varmış. Sivrihisar’ın Ulu Camisinin içinde bulunan ve dünyada başka bir örneği bulunmayan bu camideki ağaçların Sivrihisar’ın dağlarındaki ormanlardan getirildiği söylenir. Bugün bu dağlarda bir ağaç yoktur.
Sivrihisar’ın çevresindeki dağlarda ağaç bulunmuyor. Ancak, bu dağlardaki taşların hepsi tescillidir. Yani, Sivrihisar’ın yaslandığı dağdaki kayalardan bir parça bile koparmak, ağır cezalık bir suçtur. Ağır cezada yargılanmayı gerekir. Coğrafyanın büyük kesiminin bozkır oluşu, sanayi tesislerinin olmaması Sivrihisar’ın sürekli nüfus erozyonu yaşamasına neden oluyor. Bu hep böyle olacak da değildir.
Sivrihisar en büyük ilçemizdir. Ama nüfusu toplam 20 bini biraz geçiyor. Daha 5-6 yıl önce, Sivrihisar’ın gelişmesi için, Sivrihisar’ın yakınına organize sanayi bölgesi yapılması düşünüldü. Neyse ki, sonra aklı selim galip geldi ve bu işten vazgeçildi. Yaylalardan otoyol geçirilmesi gibi bir durum Sivrihisar’da da ortaya çıkacaktı. Altyapısı olmayan, çalışanının barınacağı iskanların olmadığı bir yere organize sanayi bölgesinin kurulamayacağı ortaya çıkınca, bu işten vazgeçildi. Ayrıca, Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi Eskişehir’de bulunuyor. Eskişehir’deki organize sanayi bölgesinin de hiçbir eksiği bulunmuyor. O zaman Sivrihisar’ın gelişmesi ve nüfusunun erozyona uğramaması için başka şeyler bulmak gerekir.
İlk önce tarımda verimliliği daha da artırmalıyız. Daha modern usullerde tarım yapmalıdır. Kaymaz’ın Beylikova’ya yakın arazilerinde gelecekte önemli bir maden olacak ‘toryum’ madeni çıkarılacak. Bu maden bor gibi dünyada en çok Türkiye’de ve Eskişehir’de bulunuyor. Uzay sanayisinde uranyum ile birlikte kullanılacak.
Sivrihisarlı bir iş-adamı çıkarak, Sivrihisar- İzmir karayolu üzerinde Kepen mahallesi yakınlarında ‘Sivrihisar Uluslar arası Havacılık Merkezini kurdu. Merkezin bir bölümü tamamlanarak, yapılan piste küçük uçaklar inip kalkmaya başladı. Yakın bir gelecekte, bu merkez dünya çapında adını duyuracak. Yine bilindiği gibi Sivrihisar’da faaliyette olan askeri bir hava-alanı daha var. Kaymaz’da zaman zaman kapatılsa da altın madeni bulunuyor. Yani, her şey fabrika bacası değil.
Türkiye’deki kanatlı hayvan üretim sahasının Balıkesir-Bandırma arasında yoğunlaşması üretimi olumsuz etkilendi. Çiftliklerin birbirine yakın olması hastalıkları görülmesine neden oldu. Zaman zaman binlerce kümes hayvanı telef olunca, Sivrihisar yöresi iklimi ile alternatif oldu. Bu nedenle önemli tavuk üreticileri, tesislerinin bir bölümü Sivrihisar yöresine kaydırmaya başladı. İspanyollar dünyaya Sivrihisar toprağından kedi kumu üretmek için önemli bir yatırım yaptı. Tesis yaklaşık bir yıldır çalışıyor.
Ballıhisar’da önemli bir tarih yatıyor. Avustralya’nın önemli bir üniversitesi uzun yıllardır burada kazılar yapıyor. Önemli tarihi eserleri gün yüzüne çıkardılar. Dünya tarihi ile yakın ilgisi olan bu yerin dünyaya tanıtılmasında ciddi eksiklikler bulunuyor. Balıkdamına bir türlü çeki düzen verilemedi. Balıkdamının kaderi ile baş başa bırakıldığına inananlardanım. Zaimoğlu konağı, Nasrettin Hocanın evi ve yüzyıllık kilisesi Sivrihisar’ın tarihi ve kültürel önemini arttırıyor.
Bir yerin mutlaka sanayi, fabrikalar ile kurtulacağı, gelişeceği zannedilmemelidir. Her olaya bir bütün olarak bakılmalıdır. Yapılacak iş, çözülecek çok sorun vardır. Nasrettin Hoca yüzyıllar önce söylemiş. Hocamız soranlara dünyanın merkezinin Sivrihisar olduğunu inanmayanlardan da metre ile ölçmelerini istemiştir. İşte Sivrihisar böyle bir yerdir. Uçması da imkânsız değildir. Nüfus erozyonu da mutlaka duracaktır.
***
Yorum Yaz