Oyun, çocuğun yemek yemesi, uyuması, okulda ve derste ders saatleri dışında hemen hemen bütün yaşamını kapsar. Arkadaşıyla itişip kakışması, tek başına bahçenin bir başından bir başına koşması, merdiven, tırabzanlarından kayması birer oyundur.
Sivrihisar’da günümüzün yaşam koşulları, teknolojik gelişmeler insanlara oyun için zaman bırakmasa da, oyun çocukların yaşamının önemli bir parçası olmaya devam etmektedir. Çocuk oyunları, çocukların vazgeçilmez eğlencelerinden biridir. Gerçi, günümüzde eğlence araçlarının değişmesi, iletişim araçlarının gelişmesi sonucu çocuk oyunları, nitelik değiştirmiş; hatta eskisi gibi oynanmaz olmuşsa da çocuk oyunları hala okullar da ve Sivrihisar’ın mahallelerinde varlığını sürdürmektedir.
NESİ VAR OYUNU
Bir ebe seçilir ve ortamdan dışarıya çıkarılır. Ebenin arkadaşları bir eşya tutar ve ebe geri çağrılır. Ebe ister karışık, ister sırayla oturan kişilere “nesi var?” Diye soru sorar. Bunun üzerine arkadaşları tutmuş oldukları eşyanın herhangi bir özelliğini söylerler. Örneğin renginden, boyundan, malzemesinden bahsederler. Aldığı yanıtları birleştirerek orada tutulan eşyayı bulmaya çalışır. Üç kez söylediği halde eşyayı bilemezse ceza verilir.
BOM-CIZ OYUNU
Arkadaşlar aralarında otururlar ve birden başlayarak sayı sayarlar. Beş ve beşin katları kimlere isabet ederse o kişiler sayı yerine “Bom ya da cız” derler. Bom diyemeyip yanlışlıkla sayıyı söyleyenler, geç kalanlar oyundan çıkarılır ve ceza verilir. Oyun üç kişi kalıncaya kadar devam ettirilir.
UZUN EŞEK OYUNU
Erkekler arasında oynanan bir oyundur. Bir kişi yastık olarak seçilir ve 5-6 kişiden oluşan karşılıklı 2 grup oluşturulur. Yazı- tura ile eğilecek grup belirlenir. Yastık olan kişi duvara yaslanır ve eğilen grup kafalarını birbirinin bacakları arasına sokar. Daha sonra diğer grup sırayla eğilen arkadaşlarının sırtına atlarlar. Tüm grup üyeleri atladıktan sonra içlerinden biri “Tek mi çift mi” diye sorar. Bu arada kendisi de tek veya çift işaretini yapar. Eğilen grup bilirse atlama sırası onlara geçer. Bilemezlerse tekrar eğilirler.
KÖR EBE
En az 3-4 kişi ile oynanan bir oyundur. Bir ebe seçilir ve gözleri bağlanır. Diğer kişiler ise çeşitli sesler çıkararak ebenin etrafında dolaşırlar ve kendilerini yakalamasını isterler. Ebe de onları yakalamak için hareket eder. Ebe diğer kişilerden birine dokunursa o yanar ve ebe olur.
SICAK-SOĞUK
En az iki kişi ile oynanan bir oyundur. Ufak bir eşya seçilir ve herhangi bir yere saklanır. Ebe olan kişi bu eşyayı bulmaya çalışır. Ebe eğer saklanan eşyaya yaklaşırsa “sıcak” denir. Ama eşyayı sakladığımız yerden uzaklaşırsa “soğuk” denir. Eşyayı bulana kadar oyun devam eder.
LADES
Lades, tavuğun göğsündeki çatal şeklinde olan bir kemiktir. Bu oyun adını bu kemikten almaktadır. Lades, dikkat ve hafıza gerektiren bir oyundur. Lades, kemiği iki kişi tarafından çatak kısımlarından tutulur ve şöyle denir; “Lades lades olsun mu? / olsun / at bokundan atlar mısın?/ atlarım/ Cuma günü çatlar mısın?/ çatlarım/yerdeki ne?/ çimen/gökteki ne?/ bulut/ sende bunu unut/”denir ve lades kemiği kırılır. Daha sonra her iki tarafta birbirine ladesi unutturmaya çalışır. Birbirlerine herhangi bir şey verip ladesi bozmak için uğraşırlar. Örneğin biri diğerine elindeki bir şeyi uzatır o da alırsa lades olur. Ama alırken “aklımda” derse bozulmaz. Unutup alana kadar devam eder.
YAKAN TOP
10’ar 15’er kişilik iki takım yapılır. Oyun alanının çizgileri belirlenir. Takım karşılıklı geçer ve ortaya rakip oyuncular dizilir. İsmi üzerinde olduğu gibi rakip oyuncudan gelen top yakar ve çıkarır. Aynı takım oyuncuları ortada bulunan rakip oyuncuları top ile vurmaya çalışırlar. Top kime vurursa o yanar ve çıkar. Ama top havadan gelirse ve rakip oyuncuda bunu havada yakalarsa o kişi yanmaz bir can kazanır ve bu can ile de vurulup çıkan arkadaşını tekrar oyuna alabilir. Rakip oyunculardan ortada 1 kişi kalınca 10’a kadar sayılır ve vurulmaya çalışılır. Eğer 10. atışta da vurulmazsa ortada olan grup kazanır.
YAĞ SATARIM
10- 15 veya daha fazla kişi ile oynanan bir oyundur. Bir ebe seçilir. Diğer kişilerde çember halinde çömelik vaziyette dizilirler. Ebe elinde bir mendil ile;
“Yağ satarım bal satarım
Ustam ölmüş ben satarım
Ustamın evi sarıdır
Şatsam on beş liradır
Zambak zumbak dön arkanı iyice bak”
Tekerlemesini söyleyerek arkadaşlarını arkasında dolaşır. Tekerlemenin son kısmına yani dön arkanı iyice bak kısmına gelince elindeki mendili arkadaşlarının birisinin arkasına bırakır. O kişi mendili alır ve ebeyi kovalamaya başlar eğer kovalarken ebeye dokunursa ebe tekrar ebe olur. Ama dokumazda ebe o kişinin yerine çömelirse kovalayan kişi bu sefer ebe olur.
ELİM SENDE
En az 4-5 kişi ile oynanan bir oyundur. Oyunun başında bir ebe seçilir. Ebe koşarak diğer oyuncuları kovalar. Eğer ebe birine yaklaşıp dokunursa “Elim Sende” der. Bunun üzerine o dokunduğu kişi ebe olur ve o da ebelikten kurtulmak için başka birini kovalamaya başlar ve ona dokunmaya çalışır.
AÇIKGÖZ OYUNU
Oyuncular halka olur. Ortaya bir ebe çıkarılır. Oyuncular ellerindeki topu ebeye kaptırmadan birbirlerine atarlar. Gülerek oynarlar. Ebe de topu kapmaya çalışır. Kim topu ebeye kaptırırsa o ebe olur. Topu elde bekletmek ve arkadaşının elinden almak için boğuşmak fauldür.
SAKLANBAÇ
En az 3, en fazla 10 kişi ile oynanabilir. Oyuncu sayısı 10’dan fazlada olabilir. Bir ebe seçilir. Ebe bir duvara ya da ağaca dönerek gözlerini kapatır ve saymaya başlar. Ebe belirlenen sayıya kadar sayar. Örneğin 50 ya da 100 e kadar sayar. Bu arada diğer oyuncular çeşitli yerlere saklanırlar. Saydıktan sonra da “Önüm” arkanı” sağım solum sobe, saklanmayan ebe” der ve gözlerini açar. Arkadaşlarını aramaya başlar. Saklandıkları yerde gördüğü arkadaşlarını sobeler. Ama birde ebe yerinden ayrılınca göremediği arkadaşları gelir ve ebenin saydığı yere sobelerler. Mesela; 6 kişi oynuyorlarsa ebe 4 kişiyi kendisi sobelemişse, diğer 2 kişide kendileri ebeyi sobelemişse 2 kişi bir daha saymazlar. O iki kişi ebe olmaz ama geri kalan 4 kişi kendi aralarında isim koyarlar. Ebeye sorarlar ne seçelim diye ebe de il ismi seçin derse örneğin, Ankara, İzmir, Eskişehir, Uşak isimlerini kendilerine seçerler. Ebeye giderler ve bu isimleri söylerler. Ebe de Eskişehir der. Eskişehir oyunculardan kimse o ebe olur. Ama ebe kimseyi sobeleyemezse tekrar ebe olur.
SİMİT OYUNU
En az 3 kişi ile oynanan bir oyundur. Ebe belirlenir ve bir çizgi çekilir. Ebe bu çizginin arkasından “Simiiiiiiiiiit” diyerek çıkar ve diğer arkadaşlarını kovalayıp onlara dokunmaya çalışır. Kovalarken simit diye bağırmaya devam eder. Önemli olan simit kelimesini uzatabildiğin kadar uzatmaktır. Eğer uzatamaz nefesi yetmez kesilirse çizginin arkasına geçene kadar arkadaşları tarafından tekmelenir. Ama diğer oyunculardan birine dokunursa o dokunduğu ebe olur.
HALAT ÇEKME
Yapısı itibarıyla bir güç oyunudur. En az 8 kişiden oluşan iki grup oluşturulur. Ortaya bir çizgi çekilir. Her iki grupta halattan tutarak birbirlerini çekmeye çalışırlar. Kim çizgiyi geçirirse, kim diğer grubu çizginin öbür tarafına çekerse onlar galip gelir.
SEK SEK OYUNU
Genellikle kız çocuklarının oynadığı bir oyundur. Ama erkek çocukları da oynayabilir. Toprağın üzerine taşla veya bir çöple sek sek kareleri çizilir. Birde sek sek taşını atmak için bir çizgi çizilir. 1. Sayıdan başlayıp karelere 8. Sayıya kadar numara verilir. Oyuncu, eline bir taş alarak 1 numaralı kareye atar. Taş, karenin içinde kalırsa oyununa başlar. Ama taş 1 numaralı kareye değil de dışarıya giderse taşı tekrar atmak zorundadır. Oyuncu taşı attığı karenin üzerinden tek ayağı üzerinde atlar, diğer karelerin çizgilerine basmamaya çalışır. Eğer basarsa yanar. 1 den 8’e kadar o karelerden atlar daha sonra sekizi de bitirince bu sefer tersten 8’in gerisinden sek sek taşını 1. kareye atar. Daha sonra tersten 2,3,4,5,6,7 ve 8. kareye atar oyun biter.
İP ATLAMA
Genellikle kız çocuklarının oynadığı bir oyundur. Erkek çocukları da ip atlayabilir. Oyuncu sayısı isteğe göre değişir. Uzunca bir ip ya da urgan alınır karşılıklı iki kişi ipi sallar ve diğerleri de ipin üzerinden atlarlar. îp atlarken sayılar sayıp, tekerleme ve şarkılar söylerler Birde kısa ipler olur. Bu kısa iplerle de kişi bireysel olarak ip atlayabilir.
BENDEN GEÇ
Oyuncular oyun sahasına dağılırlar ebe elindeki topla onları vurmaya çalışır. Vurulacağını anlayan oyuncu “‘Benden Geç” diye bağırır ve yere çömelirse ebe onu vuramaz başkasını vurmaya çalışır. Çöken oyuncu ebe uzaklaştıktan sonra kalkar ve oyuna devam eder. Ebenin vurduğu oyuncularda kendisine yardımcı olur. Paslaşırlar, vurulmayanları vurmaya çalışırlar. Vurulmadan en sona kalan oyuncu kazanır.
İSTOP- MUMDİREK
Oyuncular ebenin yanında bulunurlar. Ebe topu havaya atınca oyuncular kaçmaya başlarlar, ebe topu tutunca “Mıımdireeeeek” ya da “İstooooop” diye bağırır. Kaçan oyuncular bunu duyunca oldukları yerde durmak mecburiyetindedirler. Hiç kımıldamadan dururlar. Ebe de topu nerede yakalarsa oradan bir arkadaşını vurmak üzere atar. Vurabilirse ebelikten kurtulur. Vurulan ebe olur. Üç kez vuramayan ebe, ceza alır.
NUMARALI TOP OYUNU
Oyuncular el ele tutuşarak geniş bir halka meydana getirirler. Her oyuncu, birden başlayarak sağa doğru sayı sayar numara alırlar. Ebe, elinde topla ortada bekler. “Başla” işaretiyle ebe topu havaya atar ve sayılan numaralardan bir numara söyler. Numarası söylenen oyuncu ortaya koşar ve top yere düşmeden tutmaya çalışır. Tutabilirse ebe olmak hakkını kazanır. Tutamazsa tekrar geldiği yere döner. Oyun bu şekilde devam eder.
SESSİZ FİLM OYUNU
Oyun iki takım halinde oynanır. Takımlarda en az üçer kişi olur. Oyun saat dakika tutularak oynanır. Normal olarak bir soru için 5 dakika yeterlidir. Yazı-tura ile sorma sırası saptanır. Sorma hakkını kazanan takım kendi aralarında bir film ismi tespit eder. Anlaşmaya göre “yalnız yerli film sorulacak” denirse ondan “yabancılarda sorulacak” denirse karışık oynanabilir. Filmi tespit ettikten sonra karşı takıma “Ebenizi gönderin” denir ve gönderilen ebenin kulağına tuttukları filmin adını söylerler. Ebenin görevi, verilen dakika içerisinde ismini bildiği filmi ağzını hiç açmadan işaretlerle (Sessiz) olarak takım arkadaşlarına buldurmaktır. Bunun için şu sırayı izler;
a) Önce parmaklarıyla filmin kaç sözcük olduğunu bildirir.
b) istediği sözcüğü buldurma serbestliği olduğundan hangi sözcüğü tarif ettiğini işaret ederek ellerini, başını, ayaklarını, mimiklerini tüm vücudunu kullanarak, taklitlerini yaparak arkadaşlarına buldurmaya çalışır.
c) Yaptığı işaretlerle filmin adına yaklaşırlarsa 2 işaret parmağını yan yana getirerek yaklaştıklarını söylemeye, aramaya devam etmelerini isteyebilirler.
Takım arkadaşlarının konuşma hakları vardır ve sonsuzdur. Belli dakika içinde filmin adını bulamayan takım bir puan kaybeder. Baştan konuşularak tespit edilen sayı kadar film adı sırayla sorulduktan sonra oyuna son verilir. Çok puan alan takım oyunu kazanır.
KULAKTAN KULAĞA
Oyuncu sayısı isteğe bağlı olarak değişebilir. En az 8 kişi ile oynanır. Başta bulunan oyuncu ikinci sıradaki oyuncunun kulağına bir söz fısıldar. Ondan sonra oyuncuların hepsi bu sözü sırayla birbirlerinin kulağına fısıldar ve son kişi fısıldanan sözü söyler. Tabii ki söz orijinal haliyle kalmamış değişmiştir. Oyuncular değişen kelimeye hep beraber gülerler. Burada amaç hep beraber gülmek ve eğlenmektir.
İSİM- HAYVAN- ŞEHİR
En az 2 kişi ile en fazlada 6-7 kişi ile oynanabilir. Oyuncular ellerine birer kâğıt alırlar ve bu kağıtların üzerine sırasıyla; isim, hayvan, şehir, bitki adı, ülke adı, artist adı gibi bazı kriterler belirlerler ve yazarlar. Daha sonra alfabetik sıraya göre bu başlıklarla isim bulmaya çalışırlar. Her başlığın puanı 10 olarak hesaplanır. Aynı cevabı yazan oyuncular 5’er puan alır ve puan her el sonunda hesaplanıp yazılır. Oyunun bitmesine karar verilince tüm ellerde alınan puanlar hesaplanır ve birinci belli olur.
GAZOZ KAPAĞI ÇEVİRME OYUNU
İçilen gazozların kapaklan toplanır. İki kişi ile oynanır. Her iki oyuncuda ortaya eşit miktarda gazoz kapağı koyar ve bunları üst üste dizerler. Oyuncular ellerine de birer tane gazoz kapağı alırlar ve üst üste dizilmiş olan kapaklara sırayla atarlar. Kim daha fazla kapak çevirirse oyunu o kazanır. Yani biri diğerini utar.
BİRDİRBİR
İki çeşit birdirbir vardır. 5-6 kişi ile oynanabilir. Oyuncuların biri ebe olur. Ellerini diz kapaklarına basarak eğilir. Diğer oyuncular birer birer ebenin üzerinden atlayarak geçer. Ebenin üzerinden atlarken sesli olarak “birdirbir ikidir iki üçtür üç…“gibi tekerleme söylenirdi. Oyunculardan biri ebeye değer ya da düşürürse o düşüren oyuncu ebe olur.
Bir diğerinde ise bir oyuncu eğilir diğeri atlar bir başka oyuncu hem birinci eğilenin hem ikinci eğilenin üzerinden atlar ve o da üçüncü olarak eğilir. Bir başka oyuncu üçünün de üzerinden atlayarak 4. Olarak eğilir birinci olarak eğilende diğerlerinin üzerinden atlar oyun böyle devam eder.
KİBRİT ATMA OYUNU
Dikdörtgen şeklindeki kibrit kutusunun kısa olan kenar yüzeylerine 40, uzun olan kenar yüzeylerine 20, dikdörtgen olan geniş yüzeylerine 10 yazılarak en az iki kişi ile oynan bir oyundur. Puan kazanmaya dayalıdır. Kibrit kutusunu atınca hangi kenarı gelirse o kadar puan alınır ve bir kâğıda yazılır en sonunda puanlar toplanıp birinci belli olur.
ÇELİK-ÇOMAK (MET) OYUNU
Met Oyun Araçları
Açık havada erkekler tarafından oynanan zevkli bir oyun olup, karşılıklı iki kişi veya takım halinde de oynanabilir. Oyun 50-60 cm. uzunlukta bir değnek (Çomak veya met değneği) ve 15-20 cm. uzunlukta kısa bir değnek parçası (çelik veya met) ile oynanır. Met oyununda met ve değneğin çeşitli kullanım şekilleri vardır.Oyuncu meti iki küçük taşın üstüne koyar. Altından değneği ile meti havaya kaldırıp vurarak uzaklaştırır. Bir eli ile meti hafifçe havaya atar ve değneği ile vurur. Met bir ucu havada kalacak şekilde küçük bir taşın üstüne konur. Değnekle havdaki ucuna vurulur. Havaya zıplayan mete değnekle vurulur. Met, değneğin üstüne dengeli şekilde konarak havaya kaldırılıp vurulur. Değnek ile meti uzağa atmak için oyuncunun üç hakkı vardır, üç hakkında da ıska geçerek mete vuramayan oyuncu kaybeder ve ebe olur. Sayışma ile takımlar ve kimin önce başlayacağı belirlenir.
Başlayacak oyuncu “Kale” denilen yerde meti yukarıda saydığımız şekillerin biri ile atar. Diğer oyuncu metin atılacağı yönde elinde değneği ile durur. Eğer atılan meti yakalar veya değneği ile değerse, meit atma sırası kazanır. Değemez ise düştüğü yerden meti eliyle kaleye fırlatır. Kaledeki oyuncu da fırlatılan meti değneği ile karşılayıp vurmak ister. Eğer met kalenin bir değnek boyundan az yakınına düşmüşse yanar ve rakip oyuncuya met atma sırası geçer. Eğer takım ile oynanıyorsa, bir oyuncu yandığında aynı takımın diğer oyuncusuna sıra gelir. Met kalenin yakınına düşmez veya kaledeki oyuncu meti değneği ile yere düşmeden uzaklaştırılırsa, düştüğü yerden itibaren kaleye kadar adımlar. Kaleye geldiğinde kaçta kaldıysa, meti değneğin üstünde hoplatarak düşürmeden saymaya devam eder. Met yere düşünce oyun kaleden met atışı ile devam eder. Saymada her elli sayı bir dalya eder. Tesbit edilen belli bir dalyaya gelindiğinde oyun biter.
DOKUZTAŞ
Oyun en az 6 kişiyle oynanıyor. Oyun için neler mi lazım? 9 tane orta büyüklükte ve yassı taş. Yani taşlar üst üste koyulabilir olmalı. Bir de top lazım. Önee iki gruba ayrılıyoruz. Gruptaki kişi sayısı eşit olmalı ki haksızlık olmasın. Sonra sayışıyoruz. Çıkan grup ebe oluyor. Ebe olan grup dokuztaşı üst üste dizip taşların on adım gerisine gidiyor. Oraya bir çizgi çekiyor. Her iki grup çizginin olduğu yere geliyorlar. Ebe grubundakiler sırayla topu taşların üzerine atarak taşları yıkmaya çalışırlar. Eğer ebe olan grubun üç üyesi de taşları yıkamazsa sıra diğer gruba geçiyor. Eğer taşları yıkarlarsa oyun başlıyor. Taşları yıkan grup hemen kaçarken, diğer grup hemen topu alıp ellerindeki topla taşları deviren grubun üyelerini vurmaya çalışıyorlar.
Taşları deviren grubun hedefi vurulmadan taşları tekrar üst üste dizmek. Topla vurulan kişi oyundan çıkıyor. Kalanlar taşları yine vurulmadan dizmeye çalışıyorlar. Eğer dokuz taşı üst üste dizerlerse oyunu kazanıyorlar ve 1-0 öne geçiyorlar. Bu skor kalemle herhangi bir yere yazılıyor. Eğer taşlar dizilmeden grubun tüm üyeleri vurulursa oyun yeniden başlıyor.
MİSKET (BİLYE) OYUNU
Sivrihisar’da misket 3 şekilde oynanmaktadır.
1- Çukur: Çukur oyununda oyuncular çukura misketlerini koyarlar. Oyun başladıktan sonra çukura ilk misketini sokan oyuncu tüm misketleri alır ve oyun yeniden kurulur.
2- Karış: Genişçe ve düz bir alanda 2 ya da daha fazla oyuncu ile oynanır. İlk oyuncu misketini genellikle çok uzak veya çok yakın olmayacak şekilde ileriye doğru atar. Onu takip eden oyuncu, diğer oyuncunun attığı miskete vurmaya veya en azından 1 karış mesafesi kadar yaklaşmaya çalışır. Genelde vurmak amaçtır çünkü eğer vurulamazsa yahut karış mesafesine gelinemezse bir sonraki elde diğer oyuncu yakında bulunan oyuncunun misketini kolaylıkla vurur. Oyun bu şekilde sırayla belirlenen alan içinde misketlerle gezilerek oynanır. Oyun başlamadan ödül miktarı kararlaştırılır. Örneğin vuruş 2 karış 1 misket gibi. Bu durumda bir oyuncu diğer oyuncunun misketini vurduğunda, vurduğu kişiden 2 misket alır. Şayet karış açmışsa {kendi karışıyla bir karış mesafeye yaklaşmışsa) 1 misket alır. Vurma ya da karış açma eyleminden sonra o anda bulunulan noktadan oyun tekrar açılır. Genelde vurulan kişi son açılır. Oyun karışsız da oynanabilir.
3- Üçgen: Bir diğer adı mors olan üçgen Genelde 2 ve daha fazla oyuncuyla daha çok toprak zeminde oynanan bu oyunda yere bir üçgen çizilir. Kaçar oynandığına karar verildikten sonra misketler, üçgenin köşelerine birer adet koyulur. Artan misketler de üçgenin içerisine gelişigüzel koyulur. Üçgenden 3-4 m uzağa atış çizgisi çizilir. Üçgenin olduğu bölgeden atış çizgisine doğru oyuncular misketini fırlatır. Atış çizgisine en yakın olan oyuncu ilk atış hakkını kazanır. Sıralama çizgiye yakınlığa göre belirlenir. Amaç oyuncunun misketleri üçgenin içerisinden çıkararak bilye hazinesini arttırmasıdır. Çıkarttığınız her bilye sizindir. Kural olarak atış çizgisinden yapılan ilk atış dışındaki diğer tüm atışlarda “mum direk tekniği” kullanılarak atış yapılması esastır.
* * *
Yorum Yaz