Şaşıra Şaşıra Uyuduk
(1993-2000 yılları arasında) Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL, “YENİLEN KUL HAKKINI ne MEKKE temizler ne de TEKKE unutmayın” demiş. Bunu, 1985’de çıkarılan İmar Affı ile yapı denetimsizliğinin olduğu 2000’e kadar olan dönemdeki binaların sömürü maksatlı alelade yapıldığı, katların önemsenmeden kafaya göre çıkıldığı, benim diyen insanların kendini müteahhit gösterdiği, deniz kumundan, çöplerden hatta içinden poşetlerin döküldüğü ve kaçak binaların yapıldığı, binlerce insanın bu yüzden o yıllardaki depremlerde kaybedildiği, yardım paralarının nerelere gittiğinin belirsiz olduğu yıllar için öncelikle söylemiş olabilir. Ve de hep akılda kalmalı bu cümlesi.
ŞAŞIRA ŞAŞIRA UYUDUK UYUTULDUK
Benim üniversite yıllarımdı 1980’lerin başı. Darbe sonrası, biz sadece okuyorduk. Gerçeklerin sunulmadığı, ansızın tehlikelerin içinde bulunduğumuz ama nedenini bilmediğimiz kargaşalar içinde geçen gençlik yılları. Aaaa… NOLUYOR diye diye ŞAŞIRA ŞAŞIRA yaşıyorduk. Uyutulduğumuz için uyuyorduk. Okuya okuya bir tek kendi alanımızla ilgili okuyarak uyutulduğumuz yıllardı o yıllar. Kendi alanımızda da biraz fazla soru sorarsak yanıtsız kalırdık. Sadece verileni alırdık. Dünyadan ve olup bitenlerden habersizce üniversitede okuyorduk. Farkına varıp da babama bazen olup bitenlerle ilgili soru sorduğumda sen aanaman, kurcalama, sen sadece oku, derslerine çalış aanadın mı?, derdi.
Bizim dönem aile büyüklerimiz ki onlar ilkokul mezunu genelde ve farkındalarmış kurcaladın mı başa neler geleceğini. Ve onlar, 1980 darbesiyle de yaşananlar ortadayken, geçmişte yaşanmış olaylar, savaşlar ve olanlardan dolayı haklı olarak susmuşlar bizi de susturmuşlar. Önce üniversitelerde çok çalışıp okuyarak uyutulduk uyuduk sonra da işlerde deliler gibi çalışarak uyuduk. Kendimizi tanıyamadan, nereden geldiğimizi de bilemeden uyuduk. Olup bitenlerle ilgilenecek gücümüz kalmazdı okul yorgunluğumuzdan. Eve gider gitmez de yorgunluktan uyurduk, uyutulduk. Dünyadan ve olup bitenlerden habersiz uyuyorduk. Hep aaa noldu, diye diye habersiz başımıza gelenlere şaşıra şaşıra uyuduk uyutulduk. Vaktinden sonra yani geç kalınmışlıkları öğrenerek yıllarca şaşıranlar olarak yaşadık.
Ama ne ilginçtir ki o dönemde DIŞ DÜNYAYA UYUTULARAK ÜNİVERSİTEDE OKUMASAYMIŞIM ÇOK SEVDİĞİM ÖĞRETMENLİK MESLEĞİM OLAMAZMIŞ. – 29.01.2020 –
***
ŞİİR
ÖYLECE
Yoktur aslında var gösteririz.
Vardır da yok deriz.
Hayatın zorluğuna daha neler neler ekleriz, gereksiz.
En zorlardan biri nedir BİLİR MİSİNİZ?
Nedir nedir?, diye de sorar gibisiniz.
Kolaydan dönüştürülmüş zorlar, öylesine çoklar.
Dilim sabırsız, yanıtla diye dürtüyor da, bekliyorum işte.
Bekliyorum diye yazdığım, bir iç çekiş mesafesi kadar.
Ve devam ediyorum..
Hani bir çocuğa büyükleri der ya, şunu yaparsan bu senindir,
böylesinden bir inatlaşma içinde her şey.
Ne istersen iste derken, listenin arsızından telaşıyla,
olmasa da varmış çabasında, yoksa da olurmuş edasında.
Öğretilmemiş yoksulluğa dönsek de tekrar, öylece anlaşılsa.
Hani, en zorlardan biri nedir BİLİR MİSİNİZ?, diye sormuştum ya.
Yine nedir nedir?, diye sorar gibisiniz.
Çok zordur aslında, yanlışlara esirleri anlamak ve GERÇEKLERE inandırmak.
Gereği uzaklaşmak, insanların, hırslarına yenilmişinin hıncından,
açık yakalama çabasındaki mahluktan.
21 Ocak 2020 – Eskişehir
Yorum Yaz