Ruh Birliği ve Tağut
Filistinli kardeşlerimize yardım edemediği için içi yanan kardeşlerim, sosyal medya sayesinde öteleri görüyor ama yanındaki yakınındaki fakiri ihtiyaçlıyı dertliyi hastayı görmüyor maalesef.
Selahattin Eyyubi, Kudüs üzerine sefere çıkmak isteyenlere hitaben; “Sefere çıkmak isteyen cemaat, sabah namazında camileri doldurmadığı takdirde sefere çıkmam” derken, cihad etmek isteyen, önce en yakınından başlasın yani kendi nefsinden başlasın demek istemiştir.
Herkes önce etrafına baksın, aynaya baksın. Sonra ötelere hudut çizmeye kalksın. Kendisine hafız olmayan, başkasına hoca olamaz. Unutmayalım ki; Bir savaşı kazandıran top tüfek değildir. Ruhun birliğidir. Bir toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar.
Kur’an-ı Kerim’in bir çok ayetinde Tağuta tapmayın emri vardır. Peki Tağut nedir? Tağut, güç zehirlenmesi yaşayarak kendisini ilah zanneden ve öyle ilan eden kişi veya yönetim sisteminin adıdır.
Tağut bazen bir insan bazen de bir sistemdir ve sistemin özünde zorbalıkla da olsa, zulümle de olsa, yönetilenlerin tamamını kendisine mecbur bırakma, boyun eğdirme, secde ettirme durumu söz konusudur. Ön perdede insan veya sistem görünse de perdenin arkasında şeytan (devil) vardır.
Mesela Firavun ve Nemrut tağuttu. Şimdilerde ise Siyonizm tağut. İsrail şu anda tüm dünya için tağuttur ve maalesef dünyanın yüzde 98’i tağutla yönetiliyor. İsteyerek ya da istemeyerek tağut’a tapmak zorunda bırakılıyor. Yönetim sistemi, siyaseti, ticareti, sporu, sanatı, dini diyaneti ve medyayı Tağut yönetiyor.
Daha da vahim olanı; din adamları bu ayetleri okumaktan imtina ediyor. Çünkü, tüm ülkelerdeki dini kurumlar, Tağut sistemine eklenti olarak yönetiliyor. Sesini çıkaran sistem tarafından zulme maruz kalıyor, uzaklaştırılıyor.
Yani anlayacağınız; “Sen haklısın ya Musa ama karnımızı firavun doyuruyor” denen noktadayız.
Fakat şunu bilmekte fayda var. Tağut kendi gücüyle toplumlara hakim olamaz. Ona o gücü o kuvveti veren, bizim amellerimizin kötülüğüdür. Dolayısıyla sistemin değişmesini, tağut sisteminin yıkılmasını istiyorsak, önce kendimiz değişeceğiz.
Kur’an-ı Kerim’in onlarca ayetinde “Tağuta tapmayın” emri vardır ama Müslümanların %80’nin bu ayetlerden haberi bile yoktur. İnternetten sorgulattığınızda bu ayetlerin sadece 6-7 tanesini verir. geri kalan 19-20 ayet hiçbir şekilde size gösterilmez.