Nasrettin Hocanın Mezarı
Nasrettin Hocanın mezarının, doğduğu yer olan ve bir hicvinde ‘Dünyanın merkezi burasıdır’ dediği Eskişehir’in Sivrihisar İlçesinde olduğunun tespit edildi.
Nasrettin Hocanın, Konya Akşehir’e gömüldüğü kabul ediliyordu. Fakat yapılan araştırmalar sonucu Hocanın doğduğu Sivrihisar’a defnedildiği ortaya çıktı.
Türk Dünyasında büyük heyecan uyandıran iddiaya, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan ile Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum’un bir süredir yürüttükleri çalışmalar sonucunda ulaşıldı.
Sivrihisar’da yaklaşık 50 yıl önce belediyenin inşaatı nedeniyle taşınan eski mezarlıktan çıkan tarihi eserler ile birlikte mezar taşı ve taş sandukalar, Sivrihisarlı Avukat Orhan Keskin’in girişimleri ile Ulucami Kütüphanesinde muhafaza altına alınmıştı.
Burada Yatan Kişi Şemseddin Oğlu Nasrettin Hoca’dır. O süreçte taşı okuyan ilk kişilerin bunun Nasrettin Hocanın oğlu Ömer’e ait olduğunu söylediklerini belirten Prof. Dr. Altınsapan, “Doç. Dr. Tulum, taş sandukanın bendeki eski fotoğraflarına bakmak istedi.
Uzun emeğin ardından taş sandukanın üzerindeki kitabenin Nasrettin Hoca’ya ait olduğunu tespit etti. Sivrihisar’ın Hortu Köyünde doğan Nasrettin Hocanın mezarının nerede olduğu konusundaki tarihsel belirsizlik sona erdi” dedi.
Uzunluğu 159, genişliği 34, yüksekliği 38 santimetre olan taş sanduka, Eskişehir Müzesi Müdür Yardımcısı Baykal Aydınbek ve arkeolog Bülent Okta tarafından sağlam olarak Sivrihisar Belediye Başkanı Fikret Arslan’a tutanakla teslim edildi.
Latifeleriyle birçok fıkraya konu olan dünyaca ünlü bilge Nasreddin Hoca’nın mezar yeri kesin olarak tespit edildi. Eskişehir Sivrihisar’da eski bir mezarlıktan 50 yıl önce alınıp Ulu Cami’nde bugüne dek saklanan taş sanduka, Hoca’nın doğduğu ilçede vefat ettiğini ortaya koydu
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde, yıllar önce belediyenin yapacağı inşaat nedeniyle taşınan eski mezarlıktan çıkarılan ve senelerce Ulu Caminin kütüphanesinde muhafaza edilen taş sandukanın Nasrettin Hocanın mezarına ait olduğu tespit edildi.
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum’un Sivrihisar ilçesindeki Ulu Cami’nin kütüphanesinde bulunan mezar taşı ve taş sandukaları bir süredir incelediğini belirtti.
Tulum’un çalışmalar sonrası taş sandukalardan birinin Nasreddin Hoca’ya ait olduğunun belirlendiğini ifade eden Prof. Altınsapan, bu taş sandukanın Selçuklu dönemine has özellikler taşıdığının tespit edildiğini kaydetti. Bunun Türk dünyası için önemli bir bulgu olduğunu ifade eden Altınsapan, şöyle konuştu:
Sivrihisar’da Seydi Hamamının duvarıyla bitişik bilenen mezar yerinden 2003 yılında Nasreddin Hocanın kızı Fatma Hatun’un kemiklerini çıkartıp müzeye teslim etmiştik. Yaklaşık 50 yıl önce kızının mezarını çıkardığımız yerin hemen ötesinde eski mezarlıkta bir düzenleme çalışması yapılmış.
‘Sivrihisar’da tarihi eserler’ denince akla gelen Orhan Keskin, bu mezarlıktan çıkan değerli gördüğü malzemeyi alıp Ulu Cami’nin kütüphanesinde muhafaza etmiş. Bu süreçte taşı ilk okuyan kişiler, bunu Nasreddin Hocanın oğlu Ömer’e ait olduğunu söylemiş.
Ancak taş sandukanın bendeki eski fotoğraflarını inceleyen Prof. Tulum, kitabenin Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu tespit etti. Sivrihisar’ın Hortu köyünde doğan Nasreddin Hocanın mezarının nerede olduğu konusundaki tarihsel belirsizlik böylece sona erdi.’
Bugüne dek Nasreddin Hocanın Akşehir’de vefat ettiği sanılıyordu. Ancak 1208-1284 yılları arasında yaşamış Hocanın mezarı Sivrihisar’da tespit edildi. Mezarın üzerinden alınan taş sandukada ‘Burada yatan kişi Şemseddin oğlu Nasreddin Hoca’dır’ yazıyor.
Anıt mezar yapılmalı
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum, tespit edilen taş sandukanın deşifre edilmesiyle Nasreddin Hoca’nın Sivrihisar’da doğduğunun ve burada öldüğünün kesin olarak bilindiğini vurguladı.
Eskişehir’in 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu bu dönemde taş sandukanın keşfedilmesinin önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Tulum, şunları söyledi: ‘Nasreddin Hoca, Çin Seddi’nden Adriyatik’e kadar bütün Türk dünyasının ilgilendiği bir şahsiyettir.
Allah, bu mezarın bulunmasını bize nasip etti. Yazıyı en kısa zamanda yayınlayacağım. Mezarda ‘burada yatan kişi Şemseddin oğlu Nasreddin Hoca’dır’ yazısı okunuyor. Taş sanduka, Selçuklu dönemini mimari tarzını bize açıkça gösteriyor.
Türk milletine hayırlı, uğurlu olsun. Bundan böyle Nasreddin Hocamızın doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü yer olarak Sivrihisar’ı kaydetmek doğru olacaktır. Sivrihisar’da Nasreddin Hocamıza ve ailesine yaraşır bir anıt mezar yapmalıdır.
3 boyutlu lazer tarama uygulanan Nasreddin hoca sandukası dijital arşive kazandırılıyor ve Nasreddin Hoca parkındaki makamında sergilenecektir.
Nasreddin Hocanın mezar taşı Sivrihisar Belediyesi tarafından koruma altına alınmış olup, 3 boyutlu Lazer ile taranan ve katı modeli oluşturulacak sanduka taşının, elde edilecek bu verilerden yararlanılarak birebir kopyası yapılacak.
Sivrihisar belediyesi ile yaptığımız tanıtım çalışması çerçevesinde bu değerli ve önemli projenin çekimlerini yaptık. -Haadi Mousavi- http://haadimousavi.com/blog
Nasrettin Hocamızın mezar taşı Sivrihisarımızda bulundu..Bunun üzerine bakanlik bize güvenmis “Hocanın türbesi Sivrihisardadır” demis. Bakanlıkta suc yok suc bizde Hocamızın mezar taşi Sivrihisarda bulundu eee sonunda noldu hani nerde bu mezartaşı nerde bu türbe Aksehirden biri gelse Sivrihisarlı bir vatandaşa sorsa türbe nerede diye kimse cevap veremez..