Mustafa Kantarcı’nın Sivrihisar ile ilgili Diğer Yazıları
Bu yazılar değişik tarihlerde İstikbal gazetesinde yayınlanmıştır.
K O N U B A Ş L I K L A R I
SİVRİHİSAR’IN TARİHİ MİRASI ÖVÜNÇ KAYNAĞI – 22 Ekim 2007″
Sivrihisar, Kurtuluş Savaşı’ nda, önemli görevler üstlendi ve olaylara da tanıklık etti.
Bakanlar Kurulu, Anadolu’da ilk kez Sivrihisar Zaimağa Konağı’nda, Atatürk’ün katılımıyla toplanmıştı.
Yine 86 yıl önce Sivrihisar halkının, Anadolu’da bir ilk olarak, büyük bir özveri ile ordusuna bağışladığı uçağın anısını yaşatmak üzere, Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından yapılan anıtın açılışı, bugün düzenlenecek bir tören ile gerçekleştirilecektir. Bu anlamlı günde gurur duyuyoruz. Atalarımızın, bu özverili davranışı, gerçekleştirilen model uçakla hep anılacaktır.
Sivrihisar, Eskişehir’in en büyük ilçesidir. Genellikle Türkmen gelenek ve görenekleri hakimdir. Ankara, Eskişehir ve İzmir yollarının kesişme noktası üzerinde duran Sivrihisar, sivri kayalıklarıyla dikkat çekiyor. İsmini de bu kayalıklar veriyor ilçeye. Anadolu’da ilk Türk uygarlığı olan Etiler’e kadar dayanan ilçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında Frigler’in yerleşme yeri olunca “Spalya”’ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’nun üzerinde bulunması idi.
Ayrıca Hıristiyanlığın yayılışına kadar, dini inanışın temeli olan ve yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen ulu ana tanrıça Kibele’ nin, büyük tapınağı da Sivrihisar sınırları içerisindedir. Geçmişi ise M.Ö 3500’lere dayanıyor.
Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu gibi önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmış, bünyesinden, Yunusemre, Nasreddin Hoca, Mehmet Kaptan, Hızır bey, Selman-ı Farisi, gibi ilçenin bağrından pek çok insan yetiştirmiştir.
İlçe merkezindeki Ulu Cami, 1275 yılında Mevlana’nın müritlerinden Eminiddin-i Mikail tarafından yaptırılan cami, Anadolu’nun en büyük ahşap direkli camilerinden. Çatısını 67 adet ağaç sütun tutuyor. Çeşitli geometrik şekillerin ahenkli bir birleşiminden oluşan minberi ise şaheser sanat eseri olarak dikkat çekiyor.
İlçedeki Hamamlar, Bedestenler, Kümbetler, Türbeler Sarnıçlar, Şadırvanlar, Mozaikler, Minyatürler Hatlar, Tezhipler, Ağaç Oyma, Kalem İşleri, Halı ve Kilimler, Giysiler, el işleri, İşleme ve Oyalar, gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
Sivrihisar’da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazelik ve dinginlikle, içinde eşsiz tarihi eserlerin tamamını barındırır. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir. Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında abdestlik, öbür başında balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var. Çatı, ilçedeki evlerin büyük çoğunluğunda, ahşap olup, üstü kiremitle örtülüdür. Sivrihisar evleri, ilginç ve güzeldir.
Öte yandan Sivrihisar’ da, nostalji yaşatan çarşısında, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, Demirci, ustalarının çekiç sesleri, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemde.
Ayrıca Sivrihisar’ da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri ile aranan ürünlerdir.
Aslında yalçın kayaların eteğinde kurulan ilçenin, taşlı sokaklarında dolaşmak, mevcut çeşmelerden su içmek, tarihi camilerinin, mistik ortamlarında ibadet etmek, ahşap evlerinde yaşamak veya konaklamak, tarihi mirasına tanık olmak, insana büyük keyif verir. Hülasa, Sivrihisar’ın tarihi mirası, övünç kaynağıdır.
2- SİVRİHİSAR MAKÛS TALİHİNİ DEĞİŞTİRMELİ – 14 Aralık 2007″
İki haftadır, Sivrihisar’ a gidiyorum. İlçe’deki görüntü, hiçte tarihi misyon ve vizyonu, özellikle de insanının, özellikleri ile de hiç bağdaşmıyor. Oysa Sivrihisar, tarihi süreç içinde, önemli bir yerleşim merkezi idi. M.Ö. 700 yıllarında Friglerin yerleşme alanı olmuş ve spaly adını almıştır. Bizanslılar zamanında şehir büyümüş ve adı Justinianapolis olmuştur. XI. yüzyıldan sonra Bizanslılar ve Anadolu Selçukluları arasında birkaç kez el değiştirdikten sonra Bizanslıların eline geçmiştir. XI. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçukluları’nın eline geçen kente, ilk yerleşenler Oğuz Türkmen boylarıdır. İlçe, Selçukluların dağılması sırasında Karaman oğullarının elinde bulunuyorken, daha sonra Sultan 1.Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. 17.yüzyılda Anadolu eyaletinin Hüdavendigar sancağına bağlı bir kaza konumundaki Sivrihisar, 19.yüzyıl sonlarına doğru Ankara vilayetinin merkez sancağına bağlanmış. Osmanlının son yıllarında Eskişehir sancak haline getirilince, Eskişehir’e bağlanmış(1912). 17 Temmuz 1921 de Yunanlılar tarafından işgal edilen kaza, 20 Eylül 1922’de işgallerden kurtarılmıştır. Bakanlar Kurulu, Anadolu’da ilk kez Sivrihisar Zaimağa Konağı’nda, Atatürk’ün katılımıyla toplanmıştır. İlçede görkemli ve hiçbir yerleşim alanına da nasip olmayacak tarihi eserler var. 1230 yılında, Cemaleddin Ali tarafından babası Cemaleddin İsmail bey. Akçabay adına yaptırılan, 1274 te, Mikail bey Abdullah tarafından genişletilen, ULU CAMİ, Melikşah tarafından şehit edilen kardeşi Sultan Şah için 1328 yılında yaptırılan, ” ALEMŞAH KÜMBETİ”, Selçuklulardan Hazinedar Necibüddin Mustafa tarafından,.1328 yılında yaptırılan, HOŞKADEN CAMİİ, 1274 yıllarında Necibüddin Mustafa tarafından inşa edilen . HAZNEDAR Mescidi. Şeyh Baba Yusuf tarafından, 1494 yılında yaptırılan, Tek kubbeli “KURŞUNLU CAMİİ”, Cimri ve Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından katledilen Selçuklu Bahriye nazırı Sadreddin hoca Yunus için,.1274 yılında yaptırılmış OLAN Yunus Hoca Kümbeti, Balaban Camii , Bodur Camii, Aziz Mahmut Hüdai Camii , Hızırbey mescidi , Mahmud Suzani Külliyesi , Ak Camii , Seyyide Hamamı, Yeni Hamam , Kumacık Hamamı, Musalla Camii, Yazıcıoğlu Kalesi, gibi eserler ilçenin tarihi misyon ve vizyonunun da tescillidir. Ne var ki geçmişte, çok önemli konuma ve kültür değerlerine sahip olan ilçe, bir türlü istenen ve arzu edilen gelişmeyi göstermedi. Ancak Sivrihisar Kaymakamı Sayın Ahmet Katırcı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Dursun Yavuz’ un, göreve başlaması ile birlikte ilçede, özellikle de eğitim alanında, somut ve umut verici gelişmeler yaşanıyor. Her iki yöneticimizin, gayret ve çabaları sonrası, son yıllarda ilçeye, 2 Anadolu lisesi, 1 İlköğretim Okulu, bir Anaokulu, en önemlisi de 392 öğrenci kapasiteli” Mustafa Atışkan Öğrenci Yurdu” kazandırılmıştır. Hülasa Sivrihisar’daki okullaşma oranı, diğer ilçelere örnek teşkil edecek niteliktedir. Yine her iki yöneticimizin döneminde, hayırsever insanlarımızın eğitime katkıları arattı. Öğrenci yurt yaptıran “ATIŞKAN”, Anadolu lisesi yaptıran “DEMİR” aileleri yanında, önümüzdeki günlerde de, Fahri Keskin tarafından da, “Öğretmen Anadolu Lisesi” binası yaptırılacaktır. İlçedeki, okullaşma oranındaki artış, ekonomik alana da taşınmalıdır. Bunun içinde, küçük sanayinin, bir kültür altyapısı olarak desteklenmeli, Sanayide organizeye gidilmesi, bunun içinde genel ve yerel yönetimlerle, mesleki kuruluşlar arasında, etkili işbirliği yapılmalıdır. Özellikle de gündemde olan, organize sanayi yapılaşması için, daha çok özkaynağın, kullanılması, gerektiğinde teşviklerden yararlanılması, bu yönde artı değerlerin, ilçe ekonomisine kazandırılması için gerekli gayret gösterilmelidir. . Özellikle. İlçen in, gündemine gelen, bir türlü de hayata geçirilemeyen, KÜLTÜR “, “ÜRÜN” ve “AĞAÇLANDIRMA” projeleri yanında, ” Organize Sanayi Bölgesi” nin gerçekleştirilmesi de şarttır. Ayrıca İlçede yapılacak icraat, faaliyet ve etkinliklerde, başarı bekliyorsa, “ortak akıl” ” takım ruhu” “hoşgörü”, “diyalog” ve “toplum katılımı” gibi kavramlar, ön planda tutulmalıdır. Özellikle de ilçedeki ekonomik açılımlara destek verilmeli, ilçenin tarihi mirası ve kültür değerleri, turizme kazandırılmalıdır. Bu her Sivrihisarlı için, bir görev ve ödev olduğu gibi, bir haktır da.
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”3- SİVRİHİSAR VE EKONOMİ – 7 Mayıs 2008″]
Bugün, Sivrihisar Genç İşadamları Derneği, Sivrihisar’da geniş kapsamlı bir toplantı yaparak, hem Derneğin çalışmalarını, hem Sivrihisar’ın, ekonomisini masaya yatırılacak. Toplantıya davetli olduğumuz halde katılamayacağız. Neler konuşulacak, ne gibi öneriler getirilecek, bilinmez ama toplantının düzenlenmesi bile, başlı başına bir başarıdır.
Sivrihisar, görkemli geçmişe ve hiçbir ilçeye nasip olmayan konuma, sahip olmasına rağmen, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan, arzu edilen boyutta gelişemedi. Son yıllarda konumu ve geçmişi ile bağdaşmayan ciddi ekonomik sıkıntılar içindedir. Bugün yapılacak olan toplantı, bu açıdan da çok önemli bir fırsattır
Ayrıca doğru şehirleşme ve güçlü ekonomi için, Sivrihisar’ ın, çok geciktiği düşünülebilir. Ancak bu dönüşü olmayan bir yol değildir. Yeter ki dününü, bugünün ve yarının, sosyal, kültürel, ekonomik serüvenleri tam idrak edilebilsin ve o idrak ışığında kararalı adımlar atılabilsin. . .
Aslında bugüne kadar Sivrihisar’ için, pek çok öneri getirildi. Nitekim Rahmetli Aydın Arat zamanında, Eskişehir’ de düzenlenen, “1. KENT SORUNLARI KURULTAYI ” nda bir konuşma yapan, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr Orhan KUTAY, Sivrihisar’ ı, turizm potansiyeli olan bir bölge olarak göstermişti. En önemlisi de Eskişehir’ in rahatlaması için de Sivrihisar’ da, ikinci bir sanayi bölgesinin geliştirilmesini, Sivrihisar’ a, Sivil Hava Alanı yapılması ve Sivrihisar- Eskişehir arasında bir demiryolu gerçekleştirilmesini de önermişti. Bu önerilere de, sıkça köşemizde de yer vermiştik. Ancak bu öneriler, Sivrihisar’ daki ilgiler tarafından yeteri kadar dikkate alınmadı.
Sivrihisar ekonomisinin ve Turizmin motoru olacak pek çok imkân var. Bunlardan en önemlisi, Sivrihisar’ın zengin tarihi ve kültürel değerleridir.
İlçedeki Hamamlar, Camiler, Bedestenler, türbeler, Kümbetler, Şadırvanlar, sarnıçlar, Minyatürler, Hatlar, Mozaikler, Tezhipler, Ağaç Oyma, Kalem işleri, Kilimler, ,giysiler, elişleri, işlemler ve oyalar, gibi pek çok tarihi ve kültür mirası, turizm için büyük zenginliktir.
Yine İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama mayalı, bamya çorbası, kelem ve yaprak dolması, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemde.
Ayıca Sivrihisar’ da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir.
Bütün bu zenginlikler, pekâlâ İlçe ekonomisinin, motoru olabilir. Nitekim geçmişte üç yıl gibi bir süre araştırarak, ilçe ekonomisini kalkındırmak için, ” ÜRÜN”, KÜLTÜR ve “AĞAÇLANDIRMA” projelerini gündeme getirmiştik. Ancak bu projelere, ne kırsal kesim, ne de Sivrihisar’daki ilgiller, yeteri kadar sahip çıkmadı. Oysa bu projeler, hayata geçirilmiş olsa idi. Sivrihisar, tarihi ve kültürel zenginlikleri ve konumu ile Beypazarı ve Safranbolu’dan daha iyi ekonomik imkânlara ulaşacak, hatta Ankara ve çevre illerde, aranan gözde turizm merkezi olacaktı.
Elbette, Sivrihisar’ da, yapılacak olan bugünkü toplantı, yeterli değildir. Sivrihisar arzu etmediği bu tablodan kurtulmak ve makûs talihini de yenmek için, mutlaka geniş kapsamlı bir toplantı veya sempozyumda, “Sivrihisar’ ın, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda, kalkınması için neler yapılabilir?” sorusuna cevap aramalı, öneriler ve görüşler, değerlendirerek, ilçede her alanda, kalıcı ve sürekli stratejiler tespit edilerek, hayata geçirmelidir.
Öte yandan, Sivrihisar’ da, madenler, özellikle de mermer, tarım ve turizm, hem ekonominin, hem yatırımların motoru olabilir. Özellikle de bölgede uygulanacak organik tarım, bölge ekonomisini ayağa kaldırabilir. Nitekim dünyada, ekolojik tarım faaliyetleri her yıl yaklaşık %20-30’luk büyüme hızındadır. Ülkemizde ekolojik tarımın gelişimi, ürün çeşitliliği, üretim alanı ve üretici sayısı, hızlı bir şekilde artmaktadır. Üretilen ekolojik tarım alanı, 1990 yılında 1.037 hektar iken bugün 60 bin hektarın üzerine çıkmıştır. Ayrıca da ülkemizde üretilen ekolojik ürünlerin tamamına yakını ihraç edilmektedir.
Bugün, elbette bu konuların, detaylı bir şekilde ele alınması mümkün değildir. Ancak toplantının, düşünülmesi ve düzenlemesi, ilçenin, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan, kalkınması için, bir başlangıç ve umut olmuştur. Kutluyoruz…
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”4- SİVRİHİSAR MESLEK YÜKSEK OKULU – 31 Temmuz 2009″]
Nitelikli insan gücü yetiştirmede, başarıya ulaşmış toplumlar, ekonomik açıdan da kalkınmayı gerçekleştirebilecek özelliklere sahip toplumlardır. Ayrıca bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, ülkeleri her alanda, olduğu gibi, mesleki alanda da değişiklik yapmaya zorlamaktadır. Teknolojik gelişmelerin, mesleki eğitime olan en önemli etkisi, iş hayatında meydana getirdiği değişikliklerdir. Yeni iş alanlarının ortaya çıkması, bu alanlara uygun elamanlar yetiştirmek yanında, değişime ayak uyduracak elamanları sağlamaktır.
Nitelikli bir mesleki eğitimde, iş ve meslek alanının, bireyden beklentilerinin bilinmesi ve uygulanacak programında bu yönde geliştirilmesi gereklidir. Hülasa Mesleki eğitim bireyin, bir iş, çalışma alanı, ya da meslek için, hazırlamaya yönelik bir öğretim sürecidir.
Son yıllarda Meslek liseleri yanında, Meslek Yüksek Okulları da açıldı. Sayıları da hızlı bir şekilde artmaktadır. Bu okullarımızdan biri de Sivrihisar Meslek Yüksek Okulu Sivrihisar ilçemizde, 1994 yılında kurulmuştur. Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama, Muhasebe, Makine, inşaat, iklimlendirme ve Soğutma programları ile önlisans eğitimi vermektedir.
Çarşamba günü, Sivrihisar Meslek Yüksek Okulu’ na, Müdür olarak atanan, Doç. Dr Nevzat KIRAÇ’ ı, Sivrihisar Vakıf ve Derneği ile birlikte, ziyaret ettik. Bizi her zamanki güler yüzü ile karşıladı. Yeni görevi ve Meslek Yüksek Okulu ile ilgili düşüncelerini de kendine özgü bir üslupla bizimle paylaştı.
Sayın Doç. DR KIRAÇ, görevi kabul etmenin heyecanı içinde. Göreve başlayalı kısa süre olmasına rağmen, mesleki eğitim, Meslek Yüksek Okulu, özellikle de Sivrihisar’ ın demografik yapısı hakkında yeteri kadar bilgi sahibidir. O’ na göre, bilim ve teknolojideki gelişmeler, toplumu ve sektörleri yakından ilgilendirmekte ve etkilemektedir. Üretim artışı, istihdam şartları global pazarlardaki arz ve talep, eğitim sağlık, ekonomi, gibi tüm alanlarda, nitelikli işgücüne önemli görevler düşmektedir. Bu nedenle de uygulanacak mesleki eğitim programları, aynı zamanda öğrenci ve toplumun, ihtiyaçlarına uygun olmalıdır.
Sayın Doç. Dr. KIRAÇ, bireylerin, meslek yaşamında önemli bir yeri olan bireysel grup çalışması süreçlerine katılım, mesleki tecrübenin gelişmesi, işyeri koşullarına uygun ve iyi iş alışkanlıkları kazanmanın, gerçek üretim koşulları içinde, kazanabilecek yeterlilikler olduğuna inanıyor. Bu nedenle de Meslek Yüksek Okulu ile kurum/kuruluşlar arasındaki işbirliğini ön planda tutuyor.
Yine Sayın Doç. Dr. KIRAÇ göre, Meslek Yüksek Okulu’ da, eğitim uygulamalı ve problem çözmeye dönük olmalı, çağdaş teknolojinin ürününü işlemlerini ve materyallerini yansıtmalı. Öğrencilerin, yaratıcı gücünü geliştirmelidir. Ayrıca eğitim araştırmalara dayalı olarak yapılmalı, alan eğitiminin geliştirilmesi, eğitimin bütün unsurları içine alacak biçimde bir bütünlük içinde yapılmalıdır.
Dikkatimizi çeken bir tespitte, öğrencilerin barınması ve ilçe ile olan münasebetleri üzerindeki görüşleri idi. Öğrenciler için, ilçeye bir yurt binasının yapılmasında herhangi bir engel olmadığını söyledi. Ayrıca öğrencilerin, kalacakları evlerin, Meslek Yüksek Okulu idaresince tespit edileceğini, serbest zamanlarının verimli geçmesi için de her türlü fedakârlığın yapılacağını vurguladı.
Takım ruhuna inanıyor. İlçedeki kurum/kuruluşlarla, sivil toplum örgütleri ile özellikle de ilçe dışındaki vakıf ve derneklerle, bu ruhu gerçekleştireceklerini; icraatlarına “Ortak Akıl” , “Ortak Payda” ve Toplum Katılımı ” gibi kavramları da hakim kılacağını, bu alanlardaki düşünceleri gösterdi. Sivrihisar Vakıf ve Dernek yönetimlerinin, Meslek Yüksek Okulu’ nun, yanında olduklarını belirtmeleri karşısında, memnuniyeti yüzüne yansıdı.
Şu bir gerçek ki Sivrihisar Meslek Yüksek Okulu’nda, Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama, Muhasebe, Makine, inşaat, iklimlendirme ve Soğutma programları ve önlisans eğitimi yapılması, öğrencilerin iş bulmaları açısından büyük avantajdır. Özellikle İnşaat bölümüne, Prof Dr. Sayın Eşref ÜNLÜOĞLU’ nun, her türlü desteği vermesi, eğitimin planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesinde, öğrencilere, geniş çapta katılım olanağı sağlanması, Meslek Yüksek Okulu’ nda, kaliteyi daha da yükselecektir.
Sayın Doç. Dr KIRAÇ, değişen koşullara uyabilen ve insanlarla iyi ilişki kurabilen, deneyimli, bilgili, girişimci, ekibini motive edebilme, sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme, en önemlisi de başarı ve başarısızlıklar paylaşabilme, gibi özellikleri ve ekibi ile Meslek Yüksek Okulu’ndaki başarıyı, daha da ileri boyutlara taşıyacaktır.
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”5- SİVRİHİSAR’IN SORUNLARI MASAYA YATIRILDI – 9 Ekim 2009″]
Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği ve SEV’ in, düzenlediği bir toplantıda, İlçenin sorunları masaya yatırıldı. Geniş bir katılımı olduğu toplantıda, İlçenin “KÜLÜTÜR” , “EĞİTİM” ,” “EKONOMİ” , “SAĞLIK” ve “TARIM” alanındaki sorunları üzerinde duruldu. İlçenin her alanda, ciddi sorunlarının olduğu söylendi.
Oysa SİVRİHİSAR, Frig ve Eti uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Sinan Paşa, Mehmet Kaptan, Hızır bey, mülazım Hamdi Efendi, Selman-ı Farisi, Aziz Mahmut Hüdai gibi insanlar yetiştirmiş, zengin tarihi dokusu ve kültür değerleri, İstiklal Savaşı’nda üstlendiği görev ve ilçe sınırları için yetişen ürünleri, ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları ile de her dönem dikkat çekti.
Ne var ki bu zenginliklere rağmen, ilçe her alanda arzu edilen kalkınmayı gerçekleştiremedi. Sürekli göç verdi. İlçede, gerçekleştirilmek istenen ve yönlendirilen projelere yeteri kadar sahip çıkılmadı. İlçenin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kalkınması için, gündemine gelen, ancak bir türlü de gerçekleştirilemeyen, KÜLTÜR” “ÜRÜN” ve “AĞAÇLANDIRMA” projeleri yanında, Organize Sanayi Bölgesi”, de bir türlü gerçekleştirilemedi.
Geçen hafta Perşembe günü yapılan toplantı da, Sivrihisar’ ın sorunlarının çözümü açısından, çok önemli görüş ve öneriler geldi. Özellikle de İlçenin, Tarihi Dokusu ve Kültür değerlerinin turizme kazandırılması, ön plana çıktı. İlçe ekonomisine ciddi katkıda bulunan tarımla da ilgili proje/projelerin, hayata geçirilmesi söylendi. Özellikle de Bağcılıkla ilgili projelerin, bir an önce hayata geçirilmesi istendi.
Son yıllarda ilçeye, 2 Anadolu lisesi, 1 İlköğretim Okulu, bir Anaokulu, en önemlisi de 392 öğrenci kapasiteli” Mustafa Atışkan Öğrenci Yurdu” kazandırılmıştır. İki yurtta yapım aşamasındadır. Sivrihisar’daki okullaşma oranı, diğer ilçelere, örnek teşkil edecek niteliktedir. Özellikle de İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın DURSUN döneminde, hayırsever insanlarımızın eğitime katkıları arttı. Okullaşma oranı, hız kazandı. Öğrenci yurttu yaptıran “ATIŞKAN”, Anadolu lisesi yaptıran “DEMİR” aileleri yanında, Fahri Keskin tarafından da, “Öğretmen Anadolu Lisesi” binasını da gerçekleştirdi.
İlçedeki, okullaşma oranındaki artış, ekonomik alana da taşınmalıdır. Bunun içinde, küçük sanayinin, bir kültür altyapısı olarak desteklenmeli, Sanayide organizeye gidilmesi, bunun içinde genel ve yerel yönetimlerle, mesleki kuruluşlar arasında, etkili işbirliği yapılmalıdır. Özellikle de gündemde olan, organize sanayi yapılaşması için, daha çok özkaynağın, kullanılması, gerektiğinde teşviklerden yararlanılması, bu yönde artı değerlerin, ilçe ekonomisine kazandırılması için, gerekli gayret gösterilmelidir.
Belediye mülkiyetine geçen” ÇARDAK HAMAMI”, yeniden Restorasyon yapılmalı, olimpik bir yüzme havuzu ve sosyal tesisler de gerçekleştirilerek, ilçe turizmine kazandırılmalıdır. İlçe sınırları içinde olan, “BALIK DAMI” da, yeniden ıslah edilerek, hem ilçe ekonomisine, hem turizmine katkısı sağlanmalıdır.
SİVRİHİSAR’ ın, kalkınmasında, “TARIM” önemli bir unsurdur. Özellikle de Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği, Geçek üzümü ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri ile aranan ürünlerdir. Bu ürünlerin yetiştirilmesi, pazarlanmasına yönelik proje/Projeler, üretilerek hayata geçirilmeli, ilçe de organik tarım teşvik edilmelidir.
Elbette Sivrihisar’ da uygulanacak olan proje/projelerin, hayata geçirilebilmesi için taraflar arasından, “DİYALOG” ve “HOŞGÖRÜ” gibi kavramların, ön planda tutulması şarttır. Bu alanda Sivrihisar Belediye ve Kaymakamlığı yanında, Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği’ ne ve SEV’ e ciddi görevler düşmektedir.
SİVRİHİSAR’ ın, en önemli gelir kaynaklarından biri turizm olabilir. Bu alanda gerektiğinde fazla potansiyel vardır. Özellikle ilçenin ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları, Ankara iline yakınlığı, bu alanda en önemli imkânlardır. Yeter ki Sivrihisar, turizm gelirlerinin arttırılması için, yerel yönetim, sivil toplum örgütleri, planlı, projeli ve programlı turizmde yeni alternatifler arasın, turizm sezonunu, yılın 12 ayına yaymak hedef alınsın.
Ayrıca İlçede gerçekleştirilecek, proje/projelerde ve yapılacak icraat, faaliyet ve etkinliklerde, başarı bekliyorsa, Sivrihisar Belediyesi, kaymakamlığı ve ilçe önderleri, sivil toplum örgütleri birlikte hareket etmelidir. Ayrıca etkinlik, faaliyet, ilçe ile ilgili proje/projelerin üretiminde, özellikle de sorunların çözümünde, “ORTAK AKIL” “TAKIM RUHU” “TOPLUM KATILIMI” ve “ORTAK PAYDA” gibi kavramlar, ön planda tutulmalı, her kesimde elini taşın altına koymalıdır. Çünkü BAŞKA BİR SİVRİHİSAR YOK.
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”6- SİVRİHİSAR’DA EĞİTİM İVME KAZANDI – 12 Haziran 2010″]
Bugün Sivrihisar’ da, SEV’ in, karşılıksız burs etkinliği’ nin 10.yıl kutlama etkinli yapılacak. Bu etkinlik, yetenekli, başarılı ancak imkânları kısıklı olan Yüksek öğrenim kademesinde birinci sınıf veya ara sınıf öğrencilerimiz açısından önemlidir. Çünkü toplumlarda, en önemli sorunu, fikir-bilgi üretecek bireylerin eğitilmesidir.
SEV, gelişen ve değişen ülke ve dünya şartlarına uyum sağlayabilen, birbirini seven ve saygıyla karşılayan, daima uzlaşabilen, yönetime destek olan, Atatürk ilkelerini benimsemiş milli, manevi ve ahlaki değerlere bağlı, vatan ve milletini seven her türlü görevi de almaya hazır, dürüst, çalışkan, başarılı gençlerin yetiştirilmesine yardımcı olmaktadır.
Ayrıca insanlarımızın, fikri, ahlaki ve bedeni değerlerini geliştirmek, komple kültür değerlerimizle, yepyeni teknolojik çağa yürümek, nitelikli yönetici ve öğretmenlerle mümkündür. Nitekim Rahmetli Rauf İnan’ ın, ” Öğretmen, kendi varlığında, yalnız kendi kendisine karşı sorumluluk taşıyan bir adam değildir. O gelecek nesillerin, şöyle veya böyle, şu veya bu vasıflarda olmasının, şu veya bu meziyetler veya kusurlar almasının sorumluluğunu da, yani, bir kısım vatandaşların, hatta milletin alın yazısının sorumluluğunu, millet önünde ve tarihi önünde, taşıyan bir adamdır.” Sözleri, eğitim ve öğretim alanında görev alan yönetici ve öğretmenlere, en güzel mesajdır.
Bu sorumluğu taşıyan ve gereğini de yapan, geçmiş yıllarda olduğu gibi bugünde pek çok yönetici ve öğretmenlerimiz vardır. Sivrihisar Kaymakamı Sayın Hüseyin ÇAKIRTAŞ ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Dursun Yavuz, Meslek Yüksekokul Müdürü Sayın Doç. Dr. Nevzat Kıraç, bu yöneticilerimizden üçüdür. Sivrihisar’ ı ziyarette, kendileri ile görüşme fırsatı bulur, ilçenin eğitim sorunları üzerinde de sohbet ederiz.
Her üç yönetici de, bir yöneticinin sahip olması gereken, bilgi, deneyim, önsezi, işini takip etme, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme, ekibini ve halkı motive edebilme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme gibi meziyetlere sahiptir. Özellikle de kişi/kişilerin uzmanlık konularına yakınlığı ve yatkınlığı ile dikkat çekerler.
SİVRİHİSAR, Sayın YAVUZ döneminde ise adeta altın çağını yaşadı. Okullaşma oranı ve meslek lisesi sayısı arttı. Özellikle de hayırsever insanlarımızın, gösterdiği ilgi ve yardımlar sonucu, hayırsever Sayın Muzaffer DEMİR tarafından işin %60 bedeli karşılanarak 15 Derslikli 3 katlı, bir Anadolu Lisesi yapıldı. İlçeye 3.5 milyon TL’ ye Atışkan ailesi tarafından yapılan, Mustafa ATIŞKAN karma Yurt binası, 6 katlı olup, 382 öğrenci kapasitelidir. Sayın Fahri KESKİN tarafından yaptırılan, 18 derslikli Öğretmen Anadolu Lisesi ile ilçedeki okullaşma oranına ciddi katkıda bulundular.
Devlet imkânları ile de İlçeye 2 katlı 10 derslikli 100 öğrenci kapasiteli Yunus Emre Anaokulu, 18 derslikli 4 Hızırbey İlköğretim Okulu yapılmıştır. 2004-2009 yılları arasında ilçedeki okullara kazandırılan ders araç – gereç ve malzemelerinin tahmini bedeli ise 2 milyon Tl civarındadır.
İlçede halen merkez ve köylerinde, 32 okulda yaklaşık 4200 öğrenci eğitim-öğretim görmektedir. Okullara, 200 adet Bilgisayar temin edilmiş, bütün İlköğretim Okullarının, masa, sıra, sandalye ve sınıf dolaplarının büyük bir kısmı %80 oranında yenilenmiştir. Liselerin ise %90 oranında ihtiyacı olan bütün ders araç ve gereçleri Bakanlık tarafından temin edilmiştir
Sivrihisar Meslek Yüksekokulu ise ilçe eğitimine, ayrı bir güzellik ve kalite getirirken, eğitim- öğretim çalışmaları ile de dikkat çekti. Meslek yüksek Okulu, Sivrihisar ilçemizde, 1994 yılında kurulmuştur. Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama, Muhasebe, Makine, inşaat, iklimlendirme ve Soğutma programları ile önlisans eğitimi vermektedir. Özellikle de Doç. Dr. Nevzat Kıraç’ ın, idareci olarak görevlendirilmesinden sonra, diğer meslek okullarına örnek teşkil edecek çalışmalar yapılıyor.
Sivrihisar’daki, Meslek Yüksekokulu ve ilçedeki diğer meslek okulları, Mesleki Teknik Eğitimde Kapasite Geliştirme, İstihdam edilebilirlik, işyeri tabanlı eğitim, kariyer geliştirme, öğrenci merkezli eğitim ve öğrenme Stratejileri, üzerinde durarak, ilçedeki mesleki eğitimi, daha kaliteli hale getirme gayetleri umut vericidir. Özellikle de teknoloji tabanlı eğitim ve mesleki teknik eğitimde yönetim modelleri, kurumsallaşma, meslek yüksekokullarından mezun olan öğrencilerin takibi gibi alanlardaki çalışmalar, diğer mesleki okullara örnek teşkil edecek niteliktedir.
Hülasa Sivrihisar, tarihine yakışır bir okullaşma oranı ve eğitim- öğretim çalışmalarındaki, performans ile umut veriyor. İlçede kurum/kuruluşlar, vakıf, dernek, özellikle de yöneticiler arasında oluşacak, ” TAKIM RUHU” ile de her alanda, özellikle de eğitim – öğretim çalışmalarında, başarılı performansı daha da ileri boyutlara taşıyabilirler. SİVRİHİSAR’ a, yakışan da bu değil midir?
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”7- SİVRİHİSAR AHİ EVRAN’IN MEKANI – 28 Kasım 2010″]
Cuma akşamı, “Sivrihisar Birlik ve Dayanışma Gecesi ” yapıldı. Elbette hemşeriler, bir dernek etrafında kümelendiklerinde önemli bir siyasal kaynak oluşturmakta, bu kaynak dolayısıyla çeşitli istek, dilek, şikâyet veya kısaca talebin siyasi otoritelerce ve mercilerce algılanabilecek biçimde ifadesi mümkün olmaktadır.
Başka bir deyişle, hemşerilik ilişkisi ve hemşerilik dernekleri, hem geleneksel toplum yapısının izlerini taşımakta, hem de değişim, dönüşüm dönemlerine özgü bir yönü bulunmaktadır. Çünkü hemşerilik ilişkileri, bir taraftan, eski yapıya ilişkin bir takım unsurları içerirken, diğer taraftan da hem sürekli yapı ve anlam değişikliğine uğramakta, hem de tarihi ve kültürel değerlerini koruyarak, gelecek nesillere taşımaktadır.
SİVRİHİSAR, bu tabloya, layıktır. SİVRİHİSAR, Frig ve Eti uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Sinan Paşa, Mehmet Kaptan, Hızır bey, mülazım Hamdi Efendi, Selman-ı Farisi, Aziz Mahmut Hüdai gibi insanlar yetiştirmiştir,
SİVRİHİSAR, Kurtuluş Savaşı’ nda, önemli görevler üstlendi ve olaylara da tanıklık etti. Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, Anadolu’da ilk kez, Sivrihisar ZAİMAĞA KONAĞI’ ın da, Atatürk’ün katılımıyla toplandı. Önemli kararlar alındı.
SİVİRHİSAR halkı, da tüm mal varlığını bir araya getirerek, Türk Ordusu`na, yeni bir uçak alınması için, 4 bin lira bağışladı. Bağış ile alınan çift kanatlı Fransız yapımı Bregeue 14-B2 uçağına ise, “Sivrihisar Tayyaresi” adı verildi. Kurtuluş Savaşında, ilk mücadeleyi yapan ve kıvılcımı yakan bir Mülazım Ahmet Hamdi Bey’ de bir Sivrihisarlıdır.
SİVİRİHİSAR ’da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazelik ve dinginlikle, içinde eşsiz tarihi eserlerin tamamını barındırır. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir. Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında abdestlik, öbür başında balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var. Çatı, ilçedeki evlerin büyük çoğunluğunda, ahşap olup, üstü kiremitle örtülüdür. Sivrihisar evleri, ilginç ve güzeldir.
Öte yandan Sivrihisar’ da, geçmişteki nostalji yaşatan çarşısındaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, Demirci, ustalarının çekiç sesleri, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
SİVRİHİSAR’ ın, yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemde.
Sivrihisar, görkemli bir tarihi geçmişe, tarihi şahsiyetlere, zengin tarihi doku ve kültürel değerlere sahip olmasına rağmen, bugün her alanda, hak ettiği yerde değildir. ilçe her alanda arzu edilen kalkınmayı gerçekleştiremedi. Sürekli göç verdi. İlçede, gerçekleştirilmek istenen ve yönlendirilen projelere, yeteri kadar sahip çıkılmadı. İlçe her geçen gün kan kaybetti. Tarihi doku ve kültürel değerleri de yok oldu. İlçe Beypazarı ve Safranbolu ilçelerde olduğu gibi kültür değerleri, bir türlü turizme kazandırılamadı
SİVRİHİSAR’ın, “KÜLTÜR” , “EĞİTİM” , “EKONOMİ” , “SAĞLIK” ve “TARIM” alanlarındaki sorunların çözümü, özellikle de ilçede organize sanayi hamlesi, bir türlü sonuçlanmadı. Bu alandaki başarısızlığın, en önemli nedeni, İlçenin küçük sanayi kültür alt yapısı olarak desteklenmemesi, sanayinde, organizeye gidilmemesi; bu alanda, genel ve yerel yönetimlerle, mesleki kuruluşlar arasında, etkili işbirliği yapılamamasıdır.
SİVRİHİSAR, önümüzdeki yıllarda, her alanda başarılı olabilir. Yeter ki Cuma akşamı sergilenen, birlik ve beraberlik içinde hareket edilsin, her alanda, yerel, ulusal, özellikle de küresel düşünme ve değerlendirme alışkanlığı, ilçede sürekli ve kalıcı olsun…
Aslında ilçe konumu ve kültürel altyapısı ile bir deneyimler boyutudur. “Övünmek gibi olması Sivrihisarlıyım” söylencesiyle, bir gizemler yorumudur. Sivrihisar Ahi Evran’ ın mekânı, çıraklık eğitiminin ve çalışma anlayışının, ilk tanımıdır. O nedenle de Sivrihisar, gelecekte, mutlaka her alanda başarılı olacak, arzu edile kalkınmayı da gerçekleştirecektir. Geceyi düzenleye, Sayın EKŞİ, Vakıf ve Dernek yöneticilerini kutluyoruz.
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”8- SİVRİHİSAR VE OKULLAŞMA – 12 Nisan 2011″]
[/acc][/accordion]Sivrihisar da, Mart ayı içinde yaptığımız ziyarette, Sivrihisar’da, okullaşma da gündeme geldi. Özellikle de Sayın YAVUZ’ un, İlçe Milli Eğitim Müdürü olmasından sonra ilçede, okullaşma hız kazandı. İlçe de 13 meslek okulu oldu. Eskişehir’de 14 meslek okulu olduğu düşünüldüğünde, Sivrihisar’ ın, okullaşmada sağladığı başarı ortadır.
Ne var ki geçmişte, çok önemli konuma sahip olan ilçe, bir türlü eğitimde sağladığı başarıyı, diğer alanlarda, istenen ve arzu edilen gelişmeyi göstermedi. Ancak İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Dursun Yavuz’ un, göreve başlaması ile birlikte ilçede, özellikle de eğitim alanında, somut ve umut verici gelişmeler yaşanıyor.
Yalnız okullaşmada değil, ilçedeki okullarda, yaşama ve çalışma ortamlarının, fiziksel ve psikolojik koşullara uygun olmasına, büyük önem veriliyor. Sınıfların, fiziki ve biyolojik şartları, sürekli gözetim altında tutuluyor. Oturma sıralarının, kullandıkları araç ve gereçlerin, öğrencilerin anatomik özelliklerine uygun olmasına da özen gösteriliyor.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın YAVUZ’ un, okullaşma oranın artmasında gösterilen gayreti örnek teşkil edecek niteliktedir. Onun döneminde açılan, “Öğretmen Anadolu Lisesi” ve “Hızırbey ilköğretim Okulu” ve “Anaokulu” ile ilçede okullaşma oranı daha da arttı.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın YAVUZ’ un, başarılarında, icraatlarında yer alan, “TAKIM RUHU”, “ORTAK AKIL”, “ORTAK PAYDA” ve “TOPLUM KATILIMI” gibi kavramların da payı büyüktü. Özellikle de, İlçedeki icraatlara, halkın katılımını, hem bir hak, hem de bir ödev olarak görmesi, bireylerin, görüşlerine değer vermeleri, vatandaşların yalın yurttaş kimliği ile isteklerini iletebilmeleri, başarılarında en önemli unsurlardır.
Ayrıca Sayın YAVUZ, faktörler ne kadar değişse de, değişen koşullara uyan ve insanlarla iyi ilişki kurabilen, imkânları elverdiği sürece de, her etkinlik ve faaliyetin içinde yer alan yöneticimizdir. Bir yöneticide sahip olması gereken, bilgi, deneyim, önsezi, yetki ve sorumluluk trafiğini doğru yönlendirme ve denetleme, başarı ve başarısızlıkları paylaşabilme, ekibini eğitebilme gibi meziyetlere de sahiptir.
SİVRİHİSAR, Sayın YAVUZ döneminde ise adeta altın çağını yaşadı. Okullaşma oranı ve meslek lisesi sayısı arttı. Özellikle de hayırsever insanlarımızın, gösterdiği ilgi ve yardımlar sonucu, hayırsever Sayın Muzaffer DEMİR tarafından işin %60 bedeli karşılanarak15 Derslikli 3 katlı, bir Anadolu Lisesi yapıldı. İlçeye 3.5 milyon TL’ ye Atışkan ailesi tarafından yapılan, Mustafa ATIŞKAN karma Yurt binası, 6 katlı olup, 382 öğrenci kapasitelidir. Sayın Fahri KESKİN tarafından yaptırılan, 18 derslikli Öğretmen Anadolu Lisesi ile ilçedeki okullaşma oranına ciddi katkıda bulundu.
Sivrihisar’ daki, “Öğretmen Anadolu Lisesi”, öğretmenlik mesleği, ülkemiz ve ilçe açısından, önemli bir kurumdur. Ülkemizin kalkınması, milletimizin refah ve saadeti, öğretmenlerimizin iyi yetişmesine ve görevlerini en iyi şekilde yerine getirmelerine bağlıdır. Ayrıca öğretmenlik mesleği, kendine has özelliği olan kutsal bir meslektir. Anadolu Öğretmen Liseleri, nitelikli öğretmen yetiştirilmesi açısından önemli kurumlardır. İsteriz ki Anadolu Öğretmen Liselerinden, mezun olan gençlerimiz, “Eğitim fakültelerine” sınavsız girsin.
Sayın Yavuz döneminde, ilçede gerçekleştirilen “Anaokulu” da ilçe, özellikle de 3-6 yaş arasındaki çocuklarımız açısından, önemli imkandır. Yapılan bilimsel araştırmalar ve çağdaş eğitime yönelik çeşitli uygulamalar sonucu, çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerin geliştiği ve biçimlendiği dönemin, 3-6 yaş arasında olduğunu göstermiştir. Ayrıca okul öncesi eğitim, çocuğun doğumundan ilkokul çağına kadar, gelişim özelliklerini bireysel farklılıklarını ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak, çocuğa iyi alışkanlıklar ve davranışlar kazandıran, kendilerine güven duymalarını sağlayan bir eğitim kurumudur.
İlçede, bir de öğrenci yurdu yapıldı. Yurtta, Anadolu Öğretmen Lisesi Öğrencileri çevre köy ve beldelerde ikamet eden ailelerin çocuklarına da barınma imkânı sunuldu, eğitim ve öğretime devam etmeleri sağlanacaktır. Bir yurtta yapım aşamasındadır.
Sivrihisar’daki, okullaşma ve eğitimdeki bu mükemmel performans, tesadüfen ortaya çıkmadı. En önemli unsur, İlçe Milli Eğitim Müdür Dursun Yavuz ve ekibinindir. İlçede verdikleri eğitim, yönlendirme, liderlik ve cesaretlendirme sürecinin de bir sonucudur. Bu özenli süreç, eğitimde ve hizmetlerde kaliteyi hedefliyordu. Şu bir gerçek ki Sayın YAVUZ, okullaşmadaki başarıları ile Sivrihisar’da okullaşmanın mimarı oldu. Kutluyoruz.
[accordion][acc title=”9- SİVRİHİSAR ÖRNEK ALINMALI – 20 Haziran 2011″]
Geçen hafta Sivrihisar’ı, ziyaret ettik. İlçede önemli gelişmeler var. Özellikle de yurtlarla ilgili kazanımlar, örnek teşkil edecek niteliktedir. İlçe de yapılmakta olan Fahri Keskin Anadolu Lisesi 300 kişilik kız ve erkek yurdu, Eylül ayında hizmette girecek. Yurt binası gerek fiziki görünüm, gerekse yapımında kullanılan malzeme açısından da örnektir.
Ayrıca Kız Meslek Lisesi’ nin bahçesine yapılmakta olan, 200 kişilik yurt binası da eğitim öğretim çalışmaları başlamadan hizmette alınacaktır. ÇAMOĞLU Öğrenci yurdu binası, Ticaret Meslek Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine, Hayırsever ATIŞKAN ailesi tarafından gerçekleştiren, MUSTAFA ATIŞAK ÖĞRENCİ YURDU” SEV Muzaffer Demir Anadolu Lisesine tahsisi edilecek.
Hülasa ilçede, 1102 öğrenciyi barındıracak kadar, yurt binası gerçekleştirildi.
Sivrihisar’ da, okul yapımında olduğu kadar, yurt binalarının yapımında da İlçe Eğitim Müdürü Sayın Dursun YAVUZ’ un, payı büyüktür.
Tecrübeli, bilgili, konulara yatkınlığı ve yakınlığı ile örnek bir idarecidir. O’ na göre verimlilik, düşünce ve güven, etkili bir biçimde koordine edildiği takdirde, her alanda başarılı olmak için de hiçbir neden yoktur. Ayrıca faktörler ne kadar değişse de değişen koşullara uyabilen ve insanlarla da olumlu ilişki kuran, bir yapıya da sahiptir. İçinde bulunduğu koşulları çok iyi değerlendiriyor. Olup bitenleri de çok iyi görüyor.
Sayın DURSUN, gerek okul, gerekse yurt yapımında hayırsever insanlarımıza her türlü yardımı yapmış, onları da sürekli onura etmiştir. Hatta her vesile gündeme getirmiş, bu tavrı ile de diğer hayırseverleri özendirmiştir.
Sivrihisar’ da, yapılan yapılmakta olan yurtlarda her şey düşünülüyor. Nitekim
Hayırsever ATIŞKAN Ailesi, “Mustafa Atışkan Karma Öğrenci Yurdu zemin kat ile birlikte 6 kat olarak yapılmış olup, mimari yönden de örnek bir yapı olarak dikkat çekiyor. Yurt, 128 kız, 256 erkek öğrenci olmak üzere toplam 384 öğrenci kapasitesine sahiptir. Sivrihisar da öğrencilerin, barınma sorununa da ciddi katkıda bulunacaktır. Yurt binası, engelli öğrencilerin de kalabileceği biçim de inşa edilmiştir. Engelli öğrenciler için asansör, tuvalet yapılmış olup, her türlü olanak düşünülmüştür. Bu yönü ile de örnek bir yurt olmuştur.
Birinci katta etüt salonu, dinlenme salonu, kantin ve İdare Odaları, ikici katta kız öğrenciler için yatakhane olarak planlanmıştır. Bu katta 17 oda olup 16 oda yatakhane 1 oda da belletmen odası olarak yapılmıştır. Üçüncü ve dördüncü katlarda ise erkek öğrenciler için yatakhane olarak planlanmıştır. Bu katlarda 34 oda bulunmaktadır. Her katta birer oda belletmen odası olarak yapılmıştır. Toplam 32 oda yatakhane olarak yapılmıştır. Beşinci katta, Yarım kat olarak yapılmış olup, çok amaçlı salon olarak planlanmıştır. Bu salonda sinema, tiyatro, seminer, konferans, şiir dinletileri, sergiler, düzenlenebilecek, öğrenci ürünleri sunulabilecektir.
Yurttaki odalar genelde, 2-4-6 kişilik olup, banyo ve tuvaletler her katta ortak kullanıma açık bir şekilde yapılmış. Odalarda, öğrencilerin çalışmalarına olanak sağlayacak ders araç ve dolapları mevcuttur. Öğrencilerin, çamaşırlarını temizleyebilmeleri için, yeterli çamaşır makinesi de bulunmaktadır.
Yurtlarda, hijyen için, her şey düşünülmüş. Yiyecek türüne ve dayanıklılık süresine göre soğuk ve kuru depo, ya da dondurucularda saklanması içinde gerekenler yapılmış ve yapılmaktadır. Kullanılan araç-gerecin, hijyenik olması hususunda da gereken önemin verildiğini de gördük.
Sivrihisar’da gerçekleştirilen yurtlar, çocuklarımızın geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. Çünkü örgün eğitim kurumlarında, okuyan, ancak devlete ait yurtlarda yer bulamayan, ya da parasız olan öğrenciler, barınma sorunu nedeniyle, arzu edilmeyen ve amaçlı da olan yurtlarına yöneliyorlar. Özellikle maddi imkânı yeterli olmayan öğrencilere, parasız barınma imkânı sağlanması, daha da tehlikeli. Çünkü bu öğrencilere, her şeyi empoze edip istedikleri şeyleri yaptırabiliyorlar. Bu yerlerde barınan öğrencilerin, ruh sağlığı bozulduğu gibi, başarısız da oluyorlar. O nedenle de yurtların yapımında, emeği geçen hayırseverleri, ne kadar takdir etsek azdır.
Şu bir gerçek ki ülkemizde ve Sivrihisar’ da, yıllarca barınma, öğrenciler açısından sürekli sorun oldu. Pek çok çocuğumuz, özellikle de yoksul aile çocukları, tahsillerine devam edemedi. Oysa maddi durumu iyi olan aileler, öğrencilerimize güçlerinin yettiği kadar burs ve barınma imkânı sağlasalar, bu sorun ortadan kalkar. O nedenle de öğrencilerin barınması için kalıcı çözümler üretilmeli, Özelikle da Sivrihisar’ da olduğu gibi hayırseverlerimiz teşvik edilerek, İl genelinde de çocuklarımızın barınma sorunu çözülmeli. Kamuoyu da bu alanda, mutlaka bilinçlendirilmelidir.
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”10- SİVRİHİSAR VE EĞİTİM – 11 Temmuz 2011″]
SİVRİHİSAR, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu gibi önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Bünyesinden, Selmanı Farisi, Şeyh Abdülvehhap, Seyyid Nurettin, Çandarlı Kara Halil, Sinan Paşa, Yakup Paşa, Ahmet Paşa, Azizi Mahmut Hüdai, Şeyh Baba Yusuf, Yunusemre, Nasreddin Hoca, Mehmet Kaptan, Hızır bey gibi, ilçenin bağrından pek çok insan yetiştirmiştir.
Bu tablo da en etkili unsur, o dönemlerdeki, eğitim faaliyetlerinde bulunan, İlçe bünyesindeki Medreseler, mektepler, (Süpyan mektebi- Rüştiye-İdadi) Kütüphaneler, Ahilik, Sosyal Kurumlardan Zaviyeler, Vakıflar, etkili olmuştur.
SİVRİHİSAR, zamanla eğitimdeki geçmişteki, başarılı günlerinden uzaklaştı. Bu süreç, ilçenin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısına da yansıdı. O nedenle de ilçe, geçmişteki eğitimdeki görkemli günlerini arar oldu.
SİVRİHİSAR’ da, Milli Eğitim Müdürü Sayın Dursun YAVUZ’ un, görev alması ile birlikte, okullaşma ve yurt yapımı, ivme kazandı. Sivrihisar, adeta eğitimdeki eski günlerine dönerek, altın çağını yaşadı. Okullaşma oranı ve meslek lisesi sayısı arttı. Özellikle de hayırsever insanlarımızın, gösterdiği ilgi ve yardımlar sonucu, hayırsever Sayın Muzaffer DEMİR tarafından, 15 Derslikli 3 katlı, bir Anadolu Lisesi yapıldı. Sayın Fahri KESKİN tarafından yaptırılan, 18 derslikli Öğretmen Anadolu Lisesi ile ilçedeki okullaşma oranına ciddi katkıda bulundu.
Devlet imkânları ile de İlçeye 2 katlı 10 derslikli 100 öğrenci kapasiteli Yunus Emre Anaokulu, 18 derslikli 4 Hızırbey İlköğretim Okulu yapılmıştır. Okullara kazandırılan ders araç – gereç ve malzemelerinin tahmini bedeli ise 2 milyon Tl civarındadır. Okullara, 200 adet bilgisayar temin edilmiş, bütün İlköğretim Okullarının, masa, sıra, sandalye ve sınıf dolaplarının büyük bir kısmı %80 oranında yenilenmiştir. Liselerin ise %90 oranında ihtiyacı olan bütün ders araç ve gereçleri temin edilmiştir.
SİVRİHİSAR’ da, yapılmakta olan Fahri Keskin Anadolu Lisesi, 300 kişilik kız ve erkek yurdu, Eylül ayında hizmette girecek. Ayrıca Kız Meslek Lisesi’ nin bahçesine yapılmakta olan, 200 kişilik yurt binası da, eğitim öğretim çalışmaları başlamadan hizmette alınacaktır. ÇAMOĞLU Öğrenci yurdu binası, Ticaret Meslek Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerine, Hayırsever ATIŞKAN ailesi tarafından gerçekleştiren, MUSTAFA ATIŞAK ÖĞRENCİ YURDU” 6 katlı olup, 382 öğrenci kapasitelidir. SEV Muzaffer Demir Anadolu Lisesine tahsis edilmiştir.
İlçede, 1102 öğrenciyi barındıracak kadar, yurt binası gerçekleştirildi.
Sivrihisar’daki, Meslek Yüksekokulu ve ilçedeki diğer meslek okulları, Mesleki Teknik Eğitimde Kapasite Geliştirme, İstihdam edilebilirlik, işyeri tabanlı eğitim, kariyer geliştirme, öğrenci merkezli eğitim ve öğrenme Stratejileri, üzerinde durarak, ilçedeki mesleki eğitimi, daha kaliteli hale getirme gayetleri umut vericidir. Özellikle de teknoloji tabanlı eğitim ve mesleki teknik eğitimde yönetim modelleri, kurumsallaşma, Meslek Yüksek Okulundan mezun olan öğrencilerin takibi gibi alanlardaki çalışmalar, diğer mesleki okullara örnek teşkil edecek niteliktedir. Özellikle de Doç. Dr. Nevzat Kıraç’ ın, idareci olarak görevlendirilmesinden sonra, diğer meslek okullarına örnek teşkil edecek çalışmalar yapıldı. Mesleki öğretimdeki ivme geçmişteki “AHİLİK” faaliyetlerini hatırlattı.
Ülkemizde, eğitim, yalnız devletin işidir, düşüncesi, Sayın YAVUZ’ un, gayretleri ile hayata geçen okullaşma ve yurt bina yapımı ile Eğitim, “TOPLUM” un da işidir, düşüncesine dönüştü. Bu düşünce, diğer kent ve yerleşim alanlarına da hakim olmalıdır. Çünkü Türkiye’ de, her yıl yaklaşık 1.400 000 bin çocuğumuzun okula başladığını, bu sayının da başta İzlanda, Lüksemburg ve Vatikan olmak üzere, 16 ülkenin her birinin ayrı ayrı nüfuslarından fazla olduğu düşünülürse, Türkiye’nin eğitim-öğretim alanın da işinin, ne kadar zor olduğu da ortada.
Türkiye’ de, her kesim eğitim için elini taşın altına koymak zorundadır. Çünkü çocuklarımızı ve gençlerimizi, Türk Milletinin kültür bütünlüğü içerisinde, çağdaş, laik, demokratik, hür ve bilimsel düşünce yapısına sahip, kişilik ve bilinçli fertler olarak yetiştirerek, yüce milletimizi, çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı ve seçkin ortağı yapmak zorundayız. Ayrıca da eğitilmiş insan, bütün zamanların en kıymetli varlığıdır. Bunun için, çocuk ve gençlerimizi, yarının büyük ve güçlü Türkiye’ sinin, sorumluluğunu omuzlarında taşıyacak ve onu yükseltecek nitelikte yetiştirmek ve milli kültüre dayalı bir eğitim anlayışıyla sürdürmek mecburiyetindeyiz. Çünkü L.Broughan’ ın söylediği gibi, ” Eğitim görmüş bir halkı, bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay, köleleştirmek imkânsızdır.
[/acc][/accordion]
[accordion][acc title=”11- SİVRİHİSAR VE KÜLTÜR – 18 Temmuz 2011″]
Kültürel değerleri, yerleşim alanlarının tarihi boyunca gelişen ve toplumların hayat tarzını şekillendiren unsurlardır. Bazı tarihi maddi eserler, taşıdıkları hatıra sebebiyle manevi bir değer taşır hale gelebilir. Bu değerleri görmezlikten gelerek, güçlü bir kişiliğe ve kültüre sahip olmak mümkün değildir. Çünkü manevi ve maddi unsurlar ihmal edilerek ne kişilik ve ne de kültür gerçek güce erişebilir. Üzerinde yaşadığımız toprakları. vatan yapan unsurların başında, din, tarih ve ülkü birliği gelir.
Bir toplum sadece madde ile ayakta duramaz, bunun yanı sıra örf ve adetler, destanlar, masallar vs. gibi mukaddes gelenekleriyle de varlığını sürdürür. O halde kültür seferberliğini başlatmak birinci vazifemiz olmalı. Değişimin, hızla gerçekleştiği çağımızda tek değişmeyen köklü örf adetlerimiz, gelenek ve göreneklerimizdir. Değişmeyen köklü yapımızın gelecek nesillere aktarmak için kültürel değerlerimize sahip çıkmaktan başka çaremiz yoktur.
Sivrihisar, maddi ve manevi değerler açısından ülkemizin önde gelen beldelerden biridir. O nedenle. Ekonomiye ruh veren, kültürde Sivrihisar’ ın, yaşamasında kayda değer faktördür. Ekonomi her devirde değişkenlik göstermesine rağmen, kültür öyle değil. Kültür nesilden nesile aktarılan, soyağacıdır. Binlerce yıl öncesinden günümüze ve yarınlarımıza taşınan canlı bir mirastır kültürdür.
Sivrihisar Belediye Başkanı Sayın ARSLAN’ nın, bunun bilincine olması, Bu alandaki projelerinin uluslararası, ulusal ve yerel bazda kabul görmesi özellikle de bu aladaki çalışmaların süreklilik kazanması, özellikle de evlerin, Restorasyonu üzerinde, Valimiz Sayın KILIÇLAR’ ın ve Sayın ARSLAN’ ın işbirliği umut vericidir.
SİVRİHİSAR’ da, evler, taş kaplı sokaklar, hala aynı tazelik ve dinginlikle, içinde eşsiz tarihi eserlerin tamamını barındırır. Sivrihisar evlerinin içi, insana büyük haz verir. Tavan ve dolaplar ahşap süslemedir. Ocak başı kandillik, raf ve sergenler, özel tarzda ahşaplarla süslenmiştir. Merdiven tırabzanları da ahşaptır. Ahşap süslemeli, cumbalı evlerde, kalem işçiliği ve oyma sanatının, en güzel örnekleri vardır. Merdivenlerden çıkınca, odaların açıldığı üst hanaya girilir. Burası boydan boya uzanır. Hanaya açılan odalarda mutlaka gusülhane bulunur. Hanayın bir başında abdestlik, öbür başında balkon yer alır. Balkonların bazıları bahçeye, bazıları da cadde ve sokağa bakar. Bunların cumbalı ve kafesli olanları da var. Çatı, ilçedeki evlerin büyük çoğunluğunda, ahşap olup, üstü kiremitle örtülüdür. Sivrihisar evleri, ilginç ve güzeldir.
Öte yandan Sivrihisar’ da, nostalji yaşatan çarşısında, keçeciler arastadaki, keçe yapılışı, duvarlara asılı kepenekler, Demirci, ustalarının çekiç sesleri, sırımdan yapılmış Halaçların yün atışı, susam ve haşhaştan, yağ çıkaran, yağhanelerin güzel kokuları, bakıra şekil veren bakırcı ve tenekeci ustalarını, berberleri, saraçları, nalbantları, semercileri, terzileri, sarafları ve manifaturacıları, hatırlamamak mümkün mü?
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemek damak zevki yıllardır gündemde.
Ayıca Sivrihisar’ da yetişen, Kepen lahana ve pırasası, Koçaş patlıcanı, Dümrek nohudu, Okçu fasulyesi, İstiklâlbağı mercimeği ve mülk soğanı ve diğer ürünlerin, kendilerine has özellikleri ve damak zevkleri aranan ürünlerdir. Sayın KILIÇLAR Sivrihisar’da yetişen bu ürünlerin tohumlarının gelecek nesillere aktarılması için de her türlü yardımı yapacaktır.
Aslında bugüne kadar Sivrihisar’ için, pek çok öneri getirildi. Nitekim Rahmetli Aydın Arat zamanında, Eskişehir’ de düzenlenen, “1. KENT SORUNLARI KURULTAYI ” nda bir konuşma yapan, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr Orhan KUTAY, Sivrihisar’ ı, turizm potansiyeli olan bir bölge olarak göstermişti. En önemlisi de Eskişehir’ in rahatlaması için de Sivrihisar’ da, ikinci bir sanayi bölgesinin geliştirilmesini, Sivrihisar’ a, Sivil Hava Alanı yapılması ve Sivrihisar- Eskişehir arasında bir demiryolu gerçekleştirilmesini de önermişti. Bu önerilere de, sıkça köşemizde de yer vermiştik. Ancak bu öneriler, ilgiler tarafından yeteri kadar dikkate alınmadı.
Valimiz Sayın KILIÇLAR, Sivrihisar’daki tarihi mirasın hayata geçmesinde büyük şanstır. Çünkü Mardin’deki görevinde, başarılı çalışmaları, mesleki donanımı ve disiplinli ilkeleriyle dikkat çekti. Özellikle “RESTORASYON” çalışmaları, İlin, yapısal ve işlevsel sorunlarıyla ilgilendi. Aynı çalışmalarıEskişehir ve Sivrihisar’ da sürdürüyor. Özelikle de Sivrihisar Belediyesi’ nin gerçekleştirdiği, Restorasyon proje ve çalışmalarına katkıları her türlü takdirin üstündedir. Kutluyoruz…
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”12- ÖRNEK DAYANIŞMA – 31 Temmuz 2012″]
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”13- SİVRİHİSAR BUNU HAK ETMİYOR – 31 Ekim 2012″]Sivrihisar Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneği, Haziran ayı içinde kuruluş aşamasında olan Seyitgazi Sosyal Kültür ve Dayanışma Derneğini ziyaret ederek, Sivrihisar ve Seyitgazi ilçelerinin, geleceği ve sorunlarının çözümü üzerinde, konuştular. Özellikle de Eskişehir’deki derneklerin, kentin sorunlarının çözümünde, birlikte hareket etmeleri gerektiği hususundaki fikri birliği, özlenen gelişme idi.
Geçen yılda, Sivrihisar Derneği ve Mihalıççık Sosyal Kültür Dayanışma Derneği ile de aynı doğrultuda, önemli kararlar alınmıştı. Hatta bazı girişimler de olmuş, bu alanda oluşturulacak birlikteliğin, Eskişehir ve ilçeler açısından önemi üzerinde de durulmuştu.
Aslında kentteki derneklerin, birlikte hareket etmeleri, kentin sorunlarının çözümü açısından ciddi güç olacaktır. Çünkü çağımızda, toplumların ve kişi/kişilerin, sorunlarının çözümü, bünyelerindeki sivil toplum örgütleri ile eşdeğerdir. Sivil Toplum örgütleri, kendi aralarında birliktelik oluşturmuş, sorunları da birlikte çözme gayret ve çabası içinde ise hedeflere ulaşmak, daha da etkili ve sonuç alıcı oluyor.
Ayrıca içinde bulunduğumuz çağ, örgütlü insan topluluklarından oluşmaktadır. Bu örgütlü toplumsallaşma, kolektif özgürlükleri, ön plana çıkarırken, ülke ve yerel temeldeki, hatta bireysel sorunların, çözümüne de ciddi katkıda bulunmaktadır. Sivil Toplum Kuruluşları’nın, insan refahının iyileştirilmesine yönelik aktif rolleri de bulunuyor.
Sivil Toplum örgütlerinin, toplum, hükümet ve devlet kuruluşlarını, belirli konularda buluşturan ve görüş alışverişi yapılmasını sağlayan, STK’ lar, son yıllarda, her alandaki etkinlikleri ile de dikkat çekiyorlar. STK’ lar, toplumda oluşan tepkilerin esnetilmesinde de önem rol alıyor.
Ayrıca demokratik toplumlar, sivil toplum örgütleriyle sorunlarını daha bilinçli ve sağlıklı bir şekilde çözerler. Çağdaş demokrasilerde, kamuoyu oluşturmada sivil toplum kuruluşları, toplumun vazgeçilmez öğeleri arasındadır.
Örgütlenme, modern yaşamın ve demokrasi geleneğinin, en önemli öğesidir. Demokratik kuralların, işleyebilmesi için de örgütlenme şarttır. Örgütlenme, birey ve toplumun sorunlarını çözme yanında, toplumun ihtiyaçlarının, en uygun şekilde karşılanmasını da sağlar. Ayrıca da toplumun, kendileri ile ilgili olaylarda karar verme sürecine katılması halinde, alınan kararlarda, toplumun ihtiyaçlarının daha iyi yansıtılması mümkün olabilir. Ayrıca örgütlenme, toplumdaki kaynakların harekete geçmesini sağlar.
Ziyarette, dikkat çeken bir gelişme de Seyit Gazi Kültür ve Dayanışma Derneği’ nin kuruluşunda, “ORTAK AKIL ” üretilmesin de kadınların çoğunluk da olmasıydı. Toplantıya katılan kadınlar, oldukça donanımlı, iş yaşamının, her kademesinde aktif olarak çalışıyorlar. Pek çoğu da başarılı kariyer çizgisine sahipti.
Seyitgazi tarihi, MÖ 4 bin yılına kadar uzanır. MÖ 15. yüzyılda Hitit etkisine girmiştir. MÖ 546 da Pers istilasına dek Lidya egemenliği altında kalmıştır. Seyitgazi “Nacolea” adı ile Roma – Bizans döneminde, önemli bir karakol haline gelmiştir. MS. 395 ten sonra doğu Roma (Bizans) elinde kalan yörede, birçok Bizans kenti kurulmuştur
Selçukluların, Anadolu’ya yayılmasıyla, önce 70-80 ailelik bir Türkmen aşireti buraya yerleştirilmiş ve burası da, “TÜRKMEN KÖYÜ” olarak kayıtlara geçmiştir.
Seyyid Battal Gazi’nin mezarının, Ümmühan Hatun tarafından buldurularak bugünkü türbe ve mescidin yaptırılmasından sonra ise köy, SEYİTGAZİ adını almıştır (1207-1208). 11 yüzyılda Anadolu’ya yayılmaya başlayan Selçuklu Türkleri, 1182 de bölgede egemen olmuşlardır.
19.yüzyılın sonlarında, Seyitgazi Eskişehir kazasının, tek nahiyesidir 5 İlk belediye örgütü ise 1917’de kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı’na, özel taburu ile katılan Seyitgazi, Yunan işgalinde, kısmî hasar görmüştür. 1 Eylül 1922’de Türk ordusunun gelişiyle, acılı günler sona ermiş, Seyitgazi, Cumhuriyet döneminde ilçe olmuştur.
Seyitgazi, pek çok kavime ev sahipliği yapmasına rağmen kalkınamadı. Sürekli göç verdi. Göçün önlenmesi ve ilçenin sorunlarının tespiti ve çözümü için, ilçede bir “ÇALIŞTAY” düzenlenmelidir. Ayrıca ilçede, bir organize sanayi bölgesinin gerçekleşmesi için de gerekli girişimler yapılmalıdır.
İlçenin, kültürel ve tarihi mirasının, turizme kazandırılması için de çalışma yapılmalıdır. En önemlisi de, Seyitgazi İlçesi deki gelişmelerin, hızını ve niteliğini doğru kavramak, bölgenin geleceğini de doğru yönlendirmek için, bir “MASTER PLAN” mutlaka hayata geçirilmelidir. İlçe için yapılacak, “MASTER PLAN”, hem bölge, hem de bölge dışından gelecek yatırımcı için de rehber olacaktır. Kurulacak “DERNEK” ise Seyitgazi’ nin, her türlü sorununun çözümüne, ciddi katkı da bulunacaktır.
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”14- SİVRİHİSAR YİNE MAĞDUR – 26 Kasım 2012″]Geçen hafta Sivrihisar’ da gittik. Kısa süre durmamıza rağmen, ilçe dert küpü. Siyasi iktidarlar tarafından, kaderine terk edilen ilçe, tek yatırım almadı. Oysa tarih boyunca, pek çok kavime ev sahipli yaparken, İstiklal Savaşında, Türk ordusuna, her türlü fedakârlığı yaptı.
Gel gör ki Cumhuriyet döneminde, tek yatırım almadı. Sivrihisar Organize sanayi bölgesi, bir türlü hayata geçirilemedi. Hatta var olan devlete ait imkânlar, başka yerleşim alanlarına kaydırıldı.
Nitekim Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü, neden bilinmez Sivrihisar’da, mevcut ajansı kapatarak, Kaymaz Beldesi’ ne Toprak Mahsulleri Ofisi depolama siloları yapma kararı aldı. Oysa çelik siloların, Sivrihisar’ a yapılması, hem kurum, hem de 76 köy ve beş belde açısından hayati önem taşımaktadır. Ayrıca Sivrihisar ve Günyüzü’ de, 147.000 hektar tarım alanında ekişi yapılmaktadır.
Ayrıca bölge çiftçisinin, Toprak Mahsulleri Ofisi Sivrihisar ajansına verdikleri ürün miktarı, yıllık 25.000 ton civarındadır. Bazı yıllar bu miktar 40.000 tonu geçmektedir. Ancak bu mahsulü, ofise vermek için, uzun kuyruklar oluşmaktadır.
Hâlbuki Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) yeni depolarıyla kapasitesini ve Toprak Mahsulleri Ofisi depolama alanlarını arttırıyor. 11 il 13 noktada toplam 300 bin ton kapasiteli çelik silo ve yatay depoların temeli attı.
Diğer bir sorun da Belediye Başkanlığın da yaşanıyor. Sayın Fikret ASLAN ’ın görevden alınması ile Belediye hizmetlerinde, büyük aksama olmuştur. Özellikle de koruma planı, ve ilçenin tanıtımı ve altyapı ile ilgili şikâyetler, en önemli sorunlardır.
Öte yandan Sivrihisar, ülkemizin tarihi ve kültürel miras açısından önemli ilçelerinde bir olmasına rağmen, bu alanda ciddi bir çalışma yoktur. Oysa gelişmekte olan ülke turizmi içerisinde, Sivrihisar ve çevresinin doğası, kültürel ve tarihi zenginlikleri ile Bölge içinde, önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.
Sivrihisar ve çevresinin doğası, kültürel ve tarihi zenginliklerinin tanıtımının, planlı ve kontrollü bir şekilde yapılabilmesi durumunda, gerek Sivrihisar’ ın, ülkemiz içinde ve dışında tanıtımı, gerekse bölgesel turizm sektörün verimliliğinin artırılması yönünde kuşkusuz etkili fayda sağlayacaktır.
Turizmin ilçe ekonomisinin motoru olabilmesi için, Belediye, kaymakamlık, İlçedeki Sivil toplum örgütlerine, en önemlisi de ilçe halkına, büyük görev düşmektedir. O nedenle de ilçe de mutlaka bir “TURİMZ BÜROSU” oluşturulmalı, Tarihi mekânlar açık tutulmalıdır. Ancak kişi/kişilerin, Sivrihisar üzerine bilgilenebileceği, bir gezi rehberi, broşür, CD, tanıtım filmi yok denecek kadar azdır. İlçeyi tanıtacak olan bu dokümanlar hazırlanmalı, ilçe hakkında bilgi edinmek isteyen, kişi/kişilere verilmelidir.
Sivrihisar’daki, arzu edilmeyen tabloda, siyasi iktidarlar yanında, İlçedeki ilgililerin ve halkının da, sorumlulukları vardır. Belediye, Kaymakamlık, sivil toplu örgütleri, özellikle ilçe halkı, ” orta payda”, “toplum Katılımı” ve “ortak akıl” gibi, kavramları, ön planda tutularak, Sivrihisar’ ın, sorunları, bir plan ve program dâhilinde çözülmek için, gayret gösterselerdi, Sivrihisar, bugün arzu edilen seviye de olacaktı.
Ayrıca Sivrihisar’da, OSB bir türlü hayata geçirilemedi. Ülkemizi en gelişmemiş ilçesi olmasına rağmen de hiçbir dönem teşviklerden de yaralandırılmadı. Oysa ekonomik açıdan Sivrihisar’dan, daha iyi olan, pek çok ilçe teşviklerden yaralandı.
Ermeniler, Sivrihisar’ da, 61 yıl kalmışlar ve bu arada kiliseyi inşa etmişlerdir. Kilisenin Restorasyonu yapıldı. Oysa Cumhuriyet döneminde, kilise yapımı yasaklanmıştı. Hizmete sokulacak. KİLİSE’ nin, Restorasyon çalışmalarına, 1.368.0000 TL harcanırken, Sivrihisar’da, pek çok tarihi eserin, özellikle de ULU CAMİ’ nin, Restorasyonunun, yapılmaması, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Oysa ULU CAMİ’ nin, Restorasyonu için, gerekçe gösterilen, Ulu Cami önündeki dükkânlar, boşaltılmış, yıkım bekliyor. 131 yıllık Kiliseye ödenek bulunurken, 6 asırlık Selçuklu eseri, Ulu Camiye ödenek olmadığı gerekçesi ile Restorasyon çalışmaları başlatılamadı. Ancak Ekim ayı içinde, ihale edileceği açıklandı. İhale edildi mi bilinmez ama ULU Cami restorasyon çalışmaları, bir an önce başlatılmalıdır. Aksi halde 6 asırlık cami, harap olmak üzeredir.
Elbette, Sivrihisar’ ın, sorunlarının çözümünü, siyasi iktidar veya birilerinden beklemek çözüm değildir. O nedenle de mutlaka Sivrihisar’ ın, içte ve dıştaki akil adamlarla, geniş kapsamlı bir toplantıda, ilçenin dünü, bugünü ve geleceği tartışılmalı, sorunlarının çözüm için yeni stratejiler belirlenerek hayata geçirilmelidir. Çünkü Sivrihisar, sahip olduğu tarihi ve kültürel mirası, mevcut konumu ile bu durumu hak etmiyor.
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”15- SİVRİHİSAR VE SORUNLARI – 21 Mart 2013″]SİVRİHİSAR, Frig ve Eti uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi uygarlıklara da ev sahipliği yapmıştır. Bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Sinan Paşa, Mehmet Kaptan, Hızır bey, mülazım Hamdi Efendi, Selman-ı Farisi, Aziz Mahmut Hüdai gibi insanlar yetiştirmiş, zengin tarihi dokusu ve kültür değerleri, İstiklal Savaşı’nda üstlendiği görev ve ilçe sınırları için yetişen ürünleri, ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları ile de her dönem dikkat çekti.
Ne var ki bu konuma rağmen, ilçe her alanda arzu edilen kalkınmayı gerçekleştiremedi. Özelikle de ilçe, ekonomisi sürekli kan kaybetti. Kurtuluş Savaşında, büyük fedakârlıkta bulunan ilçe, cumhuriyet döneminde, dün olduğu gibi, bugünde, mağdur ediliyor. O nedenle de ilçe ciddi göç verdi.
İl Genel Meclisi’nin toplantısında, İl Özel İdaresi 2013 Mali Yılı Bütçe Teklifi’nin görüşülmelerinde, Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dündar Ünlü, bütçede ilçelere ayrılan paralara ilişkin tabloyu Meclis üyeleriyle paylaştı.
Açıklamaya göre, bütçede en büyük pay 292 bin 802 TL ile Mihalgazi’ye ayrılırken, Sarıcakaya’ya 211 bin 302 TL verilmesi öngörüldü. İlçelere toplam 2 milyon 28 bin 228 TL ayrılan bütçede, en düşük pay ise 106 bin 552 TL ile Sivrihisar ilçesinin oldu.
İl Özel İdaresi 2013 Mali Yılı Bütçesi, hangi kıstaslara göre tespit edildi veya ilçelere dağıtıldı, açıklanmadı ama Eskişehir’ in, en büyük ilçelerinden olan Sivrihisar’ a 106 bin 552 TL ayrılması, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Aslında bu durum, yadırganmamalıdır. Kurtuluş savaşında, Türk Ordusu için her türlü fedakârlığı yapan Sivrihisar, her dönem mağdur edildi. Son seçimlerde iktidarı elinde tutan, Ak Parti % 52,46 oy alarak, rekor kırarken, 10 yıllık iktidarı döneminde, elle tutulan, gözle de görülen tek yatırım yapmadı.
Ayrıca Sivrihisar’da, OSB bir türlü hayata geçirilemedi. Ülkemizi en gelişmemiş ilçesi olmasına rağmen, hiçbir dönem teşviklerden de yaralandırılmadı. Oysa ekonomik açıdan Sivrihisar’dan, daha iyi olan, pek çok ilçe teşviklerden yararlandı.
Sivrihisar Organize Sanayi Bölgesi, neden yer değiştirdi bilinmez. Ancak yer değiştirmekle, hem zaman kaybedildi, hem de bugüne kadar elde ettiği tüm kazanımlarda, tekrar başa dönüldü. Oysa mevcut yer için, kaynak bulabilir veya yasal çerçeve içinde çözümler üretilebilirdi.
Ak Parti İktidarı, mevcut Eskişehir-Ankara otoyolu varken, neden gerek duydu bilinmez. Hayata geçireceği, Beylikova ve Polatlı’dan ayrılacak olan İzmir otoyolu ile Sivrihisar daha da mağdur ediliyor.
Sivrihisar’da, Sağlık sektörü ile ilgili imkânları da yetersizdir. Özellikle de koruyucu hekimlikle ilgili çalışmalar, yok denecek kadar azdır. Nitekim İl Genel Meclisi’nin geçen haftaki toplantısında, Eskişehir Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Tözüm, Meclis üyelerine ilimizdeki kanser vakaları konusunda bilgi verdi. Üyelere 16 yıllık veriler aktarıldı.
Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Tözüm sunumunda, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)’in ilimizdeki kanser vakalarına ilişkin hazırladığı istatistiği üyelerle paylaştı. 16 yıl içerisinde yaşanan kanser vakalarının ilçelere göre dağılımını açıklayan Tözüm, 23 bin 423 nüfuslu Sivrihisar’ın, 630 vaka ile listenin başında yer aldığını belirtti.
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü’ de, Sivrihisar’da, mevcut ajansı kapatarak, Kaymaz Beldesi’ ne Toprak Mahsulleri Ofisi depolama siloları yapma kararı aldı. Oysa çelik siloların, Sivrihisar’ a yapılması, hem kurum, hem de 76 köy ve beş belde açısından hayati önem taşımaktadır.
3 dönemdir üst üste Sivrihisar Belediye Başkanı seçilen, Sayın Fikret Arslan görev süresi içerisinde, aralıklarla görevden alınarak, ilçede, belediye hizmetlerin de büyük ölçüde aksamalar oldu.
Elbette bu olumsuz gelişmelerde, siyasi iktidar ve ilgililer kadar, ilçe halkının da sorumluluğu da var. Yıllardır ilçe de, “TAKIM RUHU” geliştirilemedi. Oysa İlçede gerçekleştirilecek, proje/projelerde ve yapılacak icraat, faaliyet ve etkinliklerde, başarı bekliyorsa, Sivrihisar Belediyesi, kaymakamlığı ve ilçe önderleri, sivil toplum örgütleri birlikte hareket etmek zorundadır.
Sivrihisar’la, ilgili proje/projelerin üretiminde, özellikle de sorunların çözümünde, “ORTAK AKIL”, “TOPLUM KATILIMI” ve “ORTAK PAYDA” gibi kavramlar, ön planda tutulmalı, her kesimde elini taşın altına koymalıdır. Ayrıca Sivrihisarlı” SEÇMEN”, ilçeye yatırım yapmayan, ilçede yapılan etkinliklere, özellikle de kurtuluş gününe katılmayan ve sorunlarına çözüm bulmayan, “SİYASİLERE”, gereken cevabı, “SANDIKTA” vermelidir.
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”16- SİVRİHİSAR VE KURULTAY – 1 Temmuz 2013″]SİVRİHİSAR, Frig ve Eti uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi uygarlıklara, ev sahipliği yapmıştır. Ne var ki bu konumuna rağmen, arzu edilen kalkınma, geçmişte olduğu gibi, çok partili dönemde de her alanda arzu edilen kalkınmayı gerçekleştiremedi. Özellikle de köylerin, çok ciddi sorunları var.
Nitekim BBP, Sivrihisar İlçe Başkanı Sayın Fevzi Arı, Köylere hiçbir hizmetin gitmediğini iddia ettikten sonra, “Köylerin hiçbirinde, kaldırım taşı yok. Sadece mezar taşlarının etrafına, kilitli parke taşı yapılıyor. 57 köyün, hiçbirinde asfalt yok, yollar çok kötü durumda. İl Genel Meclisi, ilçe meclis üyeleri çalışmıyor. Köylüler, ilçedekiler meclis üyelerini tanımıyor bile. Sadece seçim için, oy istemek için derneklere, muhtarlıklara geliyorlar o kadar” sözleri ile İl Genel Meclis Üyelerine tepki gösterdi.
Bu iddialar karşısında, İl Meclis üyeleri, ne düşünür bilinmez ama Sivrihisar’ da, çözüm bekleyen acil sorunlar varken, Sivrihisar’da kaymakamlık binasının yapımı, İl Genel Meclisinde gündemine geldi. Nitekim İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Yapıcı, “Sivrihisar’daki istasyon kapatılarak, İçişleri Bakanlığı’na tahsis edilecek. Sivrihisar’ın, 1 milyon 700 bin lira civarında parası olacak. Sivrihisar’a yapılan bütün yatırımlar, bu parayla yapılacak. Biz de oraya kaymakamlık binası yapmak istiyoruz” sözleri ile İl Genel Meclis üyelerinin, Sivrihisar’ ın, sorunlarından, haberdar olmadıklarının da bir göstergesidir.
Ayrıca Sivrihisar’ da, Kaymakamlık binası vardır. Oysa İlçenin, “KÜLTÜR” , “EĞİTİM” ,” “EKONOMİ” , “SAĞLIK” ve “TARIM” alanında, ciddi sorunları var. Hatta düzgün yolu olmayan, köyler bile var. İlçe ekonomisi, her geçen gün kan kaybediyor. İlçe merkezinden ve köylerden, göç devam ediyor. Sivrihisar, OSB, hala hayata geçirilemedi. İşsizlik hat safhadadır. Benzer onlarca sorunu…
Bugüne kadar SİVRİHİSAR’ la ilgili, pek çok öneri yapıldı ama siyasi iktidarlar ve il yönetimi dikkate almadı. Nitekim Sivrihisar, Organize Sanayi Bölgesi, Mayıs- 1996’ da yapılan Eskişehir, “1. Kent Sorunları Kurultay”ında, Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölüm Başkanı, Sayın Prof. Dr. Orhan KUTAY, Eskişehir’ in, rahatlaması için, Sivrihisar’a, ikinci bir sanayi alanının geliştirilmesini ve Sivrihisar- Eskişehir arasında, bir demiryolun ve hava alanı gerçekleştirilmesini de önermişti. SİVRİHİSAR’ a, hava alanı ve demiryolu gerçekleştirilmedi ama Yüksek Planlama Kurulunun 24.06.1998 tarih ve 93/31 sayılı kararı ile 1999 yılı Yatırım Programına alınmış, yer seçim çalışmaları tamamlanmış, müteşebbis heyet oluşturulmuş, Organize Sanayi Bölge Müdürü ataması yapılmıştı.
Belirlenen OSB’ nin, mevcut alanı iptal edildi. Yeni alanda, belirlenemediği için, Organize Sanayi Bölgesi, hala gerçekleştirilemedi. Bu problemler aşılabilir mi zaman içinde görülecektir. Ancak bir dönem başkanlığını yapan Sayın ZAİMOĞLU, Organize sanayi Bölgesi, mevcut yerinin istimlâkler nedeniyle değiştirilmek istendiğini, Şayet bu gerçekleşirse, Sivrihisar’ da yeni bir organize sanayi bölgesi kurmanın, çok zor olacağını söyleyerek, mevcut yerin, altyapısının bitirilerek, hayata geçirilmesini gerektiğini söylemişti.
İl Genel Meclisi, Sivrihisar’da, köylü sorunlarını etüt edilip gerektiği şekilde Proje/proje üretmiyor. Özellikle de tarımsal verimlilik ve çiftçilere düşen gelir oranı, diğer sektörlere göre, hayli düşük kalıyor. Ürettiğini, pahalıya mal eden ve pazarlama imkânı bulamayan köylüler, sosyoekonomik arayış nedeniyle, topraklarını bırakarak, kent merkezlerine göç ediyorlar.
İl Genel Meclisi’ nin, görevleri arasında, “ESKİŞEHİR çevre düzeni plânı ile belediye sınırları dışındaki alanların, imar plânlarını görüşmek ve karara bağlamak” da var. Ancak kent merkezinde olduğu gibi, kırsal kesimde de tarım alanları ve meralar yok oluyor. Taş ocakları ise coğrafik şekli değiştirecek boyutlara ulaştı. İnsan sağlığı başta olmak üzere, bulundukları bölgedeki biyoçeşitliliği, tarımı ve tarımsal verimi, ciddi ölçüde etkiliyor.
Şu bir gerçek ki Eskişehir’de, kalkınma” sorunları, genellikle kırsal kesimdeki sorunlardan bağımsız olarak incelenmekte ve çözümlenmeye çalışılmaktadır. Bu durum, Kentte, başta çarpık kentleşme, işsizlik ve yoksulluk olmak üzere, birtakım temel meselelerin kalıcı bir şekilde çözümlenmesini geciktirmektedir.
Sivrihisar ve Köylerinde, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, sanayi, ticaret, istihdam, nüfus, kültür, konut, enerji, turizm ve çevre gibi sektörlerde, ciddi sorunlar varken,
1 milyon 700 bin lira imkânı, kaymakamlık binası yapmak için kullanmak, Ayrıca bu paranın dışında, Sivrihisar’ a, ödenek ayırmamak, bölgeye yapılacak haksızlık değil de nedir?
Ayrıca Sivrihisar’ da, kaymakamlık binası mevcut ve ihtiyaca cevap verecek niteliktedir. O nedenle de var olduğu söylenen para, İlçe ve köylerin hayati sorunlarına, özelikle de, “ÜRETİME” yönelik kullanılmalıdır. Ayrıca Sivrihisar ve köylerin, onlarca sorunu varken, kaymakamlık binası yapmaya gerek var mı?
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”17- SİVRİHİSARLILARDAN DEV PLATFORM – 17 Eylül 2013″]Küreselleşme ve maddeciliğin ön plana çıktığı, manevi değerlerin geri plana itildiği günümüz dünyasında, insanlarımızın, sivil toplum teşkilatları eliyle yönetime ve kalkınmaya katılması, önemlidir. Sivil toplum kuruluşları; günün şartları içerisinde, toplumda eksik olarak görülen hususlarda, bu eksiğin giderilmesi veya geliştirilmesi önem arz eden alanlarda, faaliyet yapmak maksadıyla ortaya çıkarlar.
SİVRİHİSAR’ da, halihazırda kurulu bulunan ve bu maksatlarda faaliyette bulunan, sivil toplum kuruluşları, belirli aralıklarla bir araya gelerek, görüş alış verişinde bulunmakta ve gerektiğinde, ortak faaliyetler tertip etmektedirler.
Eskişehir İlçeleri, sivil toplum platformundan sonra, Sivrihisar, Sivil Toplum Platformu da gerçekleştirilmişti. Siyaset ve resmiyet üstü olma prensibine göre, hareket etme kararlılığıyla gerçekleştirilen platform, geçen hafta, Pazar günü, Sivrihisar’da, SEV Muzaffer Demir Anadolu Lisesi Salonunda, geniş kapsamlı bir toplantı yaptı.
Toplantıya, Sivrihisar Kaymakamı Sayın Hüseyin ÇAKIRTAŞ, Belediye Başkanı Sayın Fikret ASLAN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Dursun YAVUZ ve Platformu oluşturan sivil toplum örgütlerinin, başkan ve üyeleri ile Sivrihisar’ın önderleri katıldı.
Toplantıda, Sivrihisar’ ın önemli sorunları gündeme getirildi. Bu sorunların çözümü ve Sivrihisar’ da uygulanacak olan proje/projelerin, hayata geçirilebilmesi için, taraflar arasından, “DİYALOG” ve “HOŞGÖRÜ” gibi, kavramların, ön planda tutulması şarttır. Bu alanda platforma, ciddi görevler düşmektedir.
Elbette Sivrihisar Sivil Toplum Platformu, bu sorunları çözmek ve ilçenin kültürel ve tarihi mirasını turizme kazandırmak için, üzerine düşeni yapacaktır. Bu gerçekleştirilirse, SİVRİHİSAR’ ın, en önemli gelir kaynaklarından biri turizm olabilir. Bu alanda gerektiğinden fazla, potansiyel vardır. Özellikle ilçenin ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları, Başkente yakınlığı, bu alanda en önemli avantajlardır.
Ayrıca Sivrihisar, Eskişehir’in en büyük ilçesidir. Genellikle Türkmen gelenek ve görenekleri hâkimdir. Tarihi, Anadolu’da ilk Türk uygarlığı olan Etiler’e kadar dayanan ilçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin, bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir.
SİVRİHİSAR, Eti ve Frig uygarlıkların yanı sıra, Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu, Osmanlı gibi, önemli uygarlıklara da ev sahipliği yapmış, bünyesinden, Yunus Emre, Nasreddin Hoca, Hızır bey, Selman-ı Farisi, Sinan paşa gibi insanlar yetiştirmiştir.
Ayrıca İlçede gerçekleştirilecek, proje/projelerde ve yapılacak icraat, faaliyet ve etkinliklerde, başarı bekliyorsa, Sivrihisar Belediyesi, kaymakamlığı ve ilçe önderleri, sivil toplum örgütleri, kurum/kuruluşlar, birlikte hareket etmek zorundadır. Ayrıca etkinlik, faaliyet, ilçe ile ilgili proje/projelerin üretiminde, özellikle de sorunların çözümünde, “ORTAK AKIL” ” TAKIM RUHU” “TOPLUM KATILIMI” ve “ORTAK PAYDA” gibi kavramlar, ön planda tutulmalıdır.
Toplantıda, Eylül veya Ekim ayında, SİVRİHİSAR’ ın, dünü, bugünü ve geleceğinin ve sorunlarının tartışılacağı, “KURULTAY” yapılması da kararlaştırıldı. Kurultay’ın, gerçekleştirilmesinde, Kaymakamlığı, Belediyeyi, Platformu ve sivil toplum örgütlerini kararlı gördük.
Kurultay, bir ilk olurken, ilçenin her alandaki gelişmesine ve sorunlarının çözümüne, ciddi katkıda bulunacaktır. Çünkü Demokrasi ve deneyimini yerelden başlatmak, yerel sosyoekonomik kalkınma için, yerel dinamiklerin harekete geçirilmesi açısından kurultaylar önemlidir. Siyaset üstü bir duruşla ve bilimsel esaslara göre çalışan kurultaylar yerel, kalkınma açısından, önemli işlevler yerine getirirler.
Kurultayla ilgili olarak, Sivrihisar Belediye Başkanı Sayın ASLAN’ la yaptığımız görüşmede, her türlü desteği vereceklerini söyledi. Ancak “KURULTAY” Kaymakamlık, Belediye ve Sivrihisar Sivil Toplum Platformu tarafın düzenlenmeli, diğer kurum/kuruluşlar, dernek ve vakıflar da katkıda bulunmalıdır.
Aslında düşünülen KURULTAY’ da görev alacak olan “DÜZENLEME KURULU” nun, Pazar günü yapılan toplantıda, belirlenmesi gerekirdi. Etkinlik düzenleme kurul da, etkinliğe ilişkin olarak belirleyeceği, amaç, kapsam, yer, tarih, süre, kurultayı destekleyen kurum/kuruluşları ve gelir-gider bütçesini, tespit etmesi gerekirdi.
Delegelerin katılımıyla gerçekleştirilecek, ‘KURULTAY’ da, ele alınacak konuların önceden belirlenmesi, sonucu olumlu yönde etkileyecektir. Çünkü kurultay sonunda, alınan kararlar, ilgililer için, bağlayıcı özellik taşır. Ayrıca katılımcılar, Sivrihisarlı olmak zorunda olabilir, ya da olmayabilir. Uzman kişiler de kurultaya katılabilir. Yeter ki kurultay’ın, düzenlemesinde, tüm kesimler, elini taşın altına koysun, imkânlar ölçüsünde de katkıda bulunsun… Çünkü söz konusu olan “SİVRİHİSAR” dır.
[/acc][/accordion] [accordion][acc title=”18- SİVRİHİSAR VE TURİZM – 17 Temmuz 2014″]Sivrihisar Eğitim Vakfı Başkan Naci ŞAKAR, Sivrihisarlıların güç birliği sergilediklerini belirterek “Amacı hemşeriler arasında birlik ve beraberliği sağlamak sevinç ve acıda bir olmak en önemlisi de Sivrihisar’ın her alanda kalkınması ve tanıtımını yapmak üzere 2 Vakıf 10 Dernek bir araya gelip ve bir platform oluşturmuştur. Tüzel kişiliği olmayan kuruluş, Eskişehir, Sivrihisar ve köylerimizde yaşayan hemşerilerimizi her alanda ve en üst seviyede temsil etme gayretindedir.” dedi.
Şehrimizin en büyük ilçesinin Sivrihisar olduğunu kaydeden Naci Şakar konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:
” Tarih, kültür ve yetiştirdiği ünlü isimlerle haklı bir övgüyü hak etmektedir. Ancak ilçenin ekonomisi ve iş alanı yetersizliği nedeniyle sürekli göç verme durumunda kalmış, göç özellikle Eskişehir’e odaklanmış olup, şehrimizde 100 binin üzerinde Sivrihisarlının bulunduğu bu nüfusun Eskişehir’in ekonomisi ve sosyal yapısına ciddi katkıda bulunduğu bilinmektedir. Şehrimizde pek çok hemşeri Derneklerin varlığı sadece tabela üzerinde kalmış,100 binin üzerinde bölge nüfusuna sahip olan şehrimizde istenilen oranda varlık ve etkinlik gösterememişlerdir. Platform 13 Nisan 2013 de oluşmuş, bugüne kadar 3 Eskişehir’de 1i Sivrihisar’da kapsamlı toplantı gerçekleştirmiş, katılımcılar tarafından heyecanla izlenilen çalışmada, özellikle yaklaşmakta olan yerel Yönetim seçimlerinde ilçemize hizmet etmek isteyen ve ilçemizin kaderine etkin olacak siyasi parti isimler tespitinde, her görüşteki hemşerilerimiz bir ve beraber olacaklarının sinyalini vermişlerdir. Dileğimiz o ki, gerek şehrimizde, gerekse ilçe ve beldelerimizde, sorumluluk bilincinde olan temsil ettikleri kitlenin refahı için gayret gösteren değerli insanlarımızın görev almasıdır.”
[/acc][/accordion]İçinde bulunduğumuz çağda, Turizm, hızlı bir şekilde gelişen ve en fazla ekonomik gelir sağlayan, sektörlerden biridir. O nedenle de ülkeler, kentler, beldeler ve köyler, turizm sektöre önem vermektedir. Turizm sektörü, ülke, kente ve tüm yerleşim alanlarında, ekonomiye, ciddi katkıda bulunuyor.
Turizm, ülkeler, kentler için olduğu kadar insanlar için de önemli bir faaliyettir. Çünkü yaşam standardının yükselmesi ve gelirin artması yanında, insanımıza istihdam yaratırken, onları sıkıntı ve stresten de kurtarır.. Ayrıca yurt dışından turistin gelmesi demek, ülkeye döviz girmesi demektir. Ülkeye döviz girmesi, ülkenin kalkınmasını ve zenginleşmesidir.
Son yıllarda, Eskişehir’ de turizm ivme kazandı. Özellikle de Turizme yönelik yatırımlar ve gelişmeler, her geçen gün kentte gelen ziyaretçi sayını artırdı. Ancak gelen turistlerin ziyareti, günü birliktir. Bu ziyaretçileri kalıcı olması için, mutlaka “DOĞA TURİZMİ” ne, özellikle de Sivrihisar gibi, tarihi ve kültür mirası tavan yapmış, ilçelerimize ihtiyaç vardır.
Nitekim tüm dünyada, turizm için, doğal çevre, tarihi ve kültürel miras, birlikte düşünülüyor. Sürdürülebilir turizm,1992’deki BM Rio Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi sonra oluşturulmuş, Yerel Gündem 21’in ve 2003 ‘ teki BM, Johannesburg Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi Uygulama Planı’nın, temel konularından biri “Doğal Çevre” olmadan Turizmin olmayacağı temel bir gerçek olarak gündemdeki yerini almıştır.
Sivrihisar, sürdürülebilir turizm açısından, özellikle de İNANÇ TURİZMİ “açısından da elverişli, bir yerleşim alanıdır. Çünkü gerek ilk çağ medeniyetlerinin, ilçede gelişmesi, gerekse Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde, gerekse havarilerin, ortaçağda Musevilerin bulundukları, ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu, Sivrihisar’ a, sığınmış olmaları, İlçede İslamiyet’e, ait eserlerin yanı sıra, kilisede yer almıştır,
Ayrıca Hıristiyanlığın yayılışına kadar, dini inanışın temeli olan ve yeryüzündeki bütün varlıkların doğurucusu olarak bilinen, ulu ana tanrıça Kibele’nin, büyük tapınağı, Sivrihisar sınırları içerisindedir.. Geçmişi, M.Ö 3500’lere dayanıyor. Ana Tanrıça, şehir ilkbahara girerken, büyük tapınağı ziyarete gelenlerle birlikte diz çökerek ve kollarını açarak Arayit Dağı arkasından sabahın, ilk ışıklarını beklermiş. İlkbaharda, bitkilerin yeni baştan canlanışı kutlanır ve vahşi musikinin kışkırtıcı ezgileri duyulurmuş.
İlçe merkezindeki, 1275 yılında Mevlana’nın müritlerinden Eminiddin-i Mikai tarafından yaptırılan Ulu cami, Anadolu’nun, en büyük ahşap direkli camilerinden, çatısını 67 adet ağaç sütun tutuyor. Çeşitli geometrik şekillerin ahenkli bir birleşiminden oluşan, minberi ise şaheser sanat eseri olarak dikkat çekiyor. İlçede, pek çok tarihi cami var. Tarihi camileri tanımak ve mistik ortamlarında ibadet etmek, insana büyük haz verir.
Sivrihisar, genellikle Türkmen gelenek ve görenekleri hâkimdir Anadolu’ da, ilk Türk uygarlığı olan Etiler’ e kadar dayanan ilçe, tarih kokar. Tipik Anadolu şehirlerinin bütün özelliklerini barındıran Sivrihisar, aynı zamanda ünlü kral Midas’ın da memleketidir. M.Ö 700 yıllarında, Frigler’in yerleşme yeri olunca “Spalya”’ya dönüşmüş. Şehrin bir diğer özelliği, o dönemin meşhur Kral Yolu’nun üzerinde bulunması idi.
Sivrihisar’ın, kültür değerlerini en iyi yansıtan el sanatları, asırlar boyu ilçenin sanat anlayışlarını ve yaşam tarzlarını aktarmada, etkin bir rol oynamıştır. Aynı zamanda her alandaki gelişme düzeyi ile el sanatlarındaki gelişim düzeyi, paralellik göstermiştir.
İlçenin yemek kültürü, her beldeye nasip olmayacak kadar zengindir. Bazlama veya mayalı ile sıcak bamya çorbası içmek, yufka ile kelem ve yaprak dolması yemek, baklava, su böreği, arabaşı, altın sarısı un helvası, etli pilav, yarma aşı, dene aşı, keşkek aşı, düğ köftesi, göce aşı, göce dolması gibi daha pek çok yemeğin, damak zevki yıllardır gündemde.
Sivrihisar, yılların ihmali sonucu, hak ettiği yerde değildir. İlçede arzu edilen kalkınma, bir türlü gerçekleştirilemedi. İlçenin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kalkınması için, gündemine gelen, ancak bir türlü de gerçekleştirilemeyen, KÜLTÜR” “ÜRÜN” ve “AĞAÇLANDIRMA” projeleri yanında, Organize Sanayi Bölgesi” nin, de hayata geçirilmesi şarttır.
Sivrihisar , “TARİHİ” ve “KÜLTÜR” ve “DOĞA” değerlerine sahip çıkılmalıdır. Çünkü Ankara’da ikametgâh eden, Sivrihisar sevdalısı, Sayın Şenol Öz’ ün, “Kentler canlıdır ve her canlı gibi doğar, gelişir ve yaşlanır. Kaynakları ve doğası tüketilirse ölürler. Yaşadığı kente ve çevreye bilinçsiz bir mirasçı gibi acımasız ve savurgan davranan insanlar, kendi kentlerinin ölümü ile kendi yaşamların da felaketini yaşarlar. Kentin, dağını, ovasını bağını, bahçesini yağmalayan, tüketen toplumlar nasıl yaşayacaklar?” görüşleri hayata geçer.
Sivrihisar’ da, turizmin ivme kazanması için, kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütlerine, özellikle de Sivrihisar belediyesi ve halkına, ciddi görevler düşüyor. Çünkü Turizm, ilçenin ekonomisine, ciddi katkıda bulunacak, yaşam standardının da yükseltecek, ilçenin kalkınmasına da ivme kazandıracaktır. İlçede, turist sayısı arttıkça da Sivrihisar ekonomisi, daha da güçlenecektir. Ayrıca Turizm, bir ülkenin milli değerlerinden biridir. Bacasız sanayi olarak adlandırılır ve ülke ekonomisi için, büyük önem taşır.
Yorum Yaz