Şehrin 4-5 km batısında Gavur Bağları denilen mevkide yer alan yapı, Sivrihisar’ın ayakta kalabilen geleneksel bağ evi örneklerinden biridir.
İki katlı evin alt katı çamur harçlı moloz taş duvar, üst katı kuzey duvarı dışında ahşap arası kerpiç dolgulu karkas şeklindedir. Yalnız yapının kuzey duvarında moloz taş örgüsünün üst kat boyunca devam ettirildiği görülmektedir. Batı cephesinin üst kat dış duvarlarının bir bölümü yıkılarak yeni malzeme beton kerpiç ve tuğla ile örülmüştür.
Özgününde düz toprak damlı olan yapının üstü de sonradan kırma çatı ve çinko saçla örtülmüştür. Pencereleri karakapak denilen ahşap kapaklarla dıştan kapatılmış olan evin cepheleri yalın görünüştedir.
Geniş bir bahçenin içinde inşa edilen evin hayat olarak kullanılan bölümünde, yapının güney dış duvarına bitişik halde yapılmış bir havuz dikkati çekmektedir.
Giriş ve Üst Kat Planları
Evin alt ve üst kat plânlan birbirinden farklıdır. Alt kat bir sofa ile ona açılan tek oda ve tandırevinden oluşmaktadır. Doğu yönde bulunan ve harçevi işlevini de yüklenen tandırevi, burada tek kadı olarak yapıya ekli bir nitelik taşımaktadır. Hela birimi de yapının dışında tutulmuştur.
Evin alt katına, sofaya doğrudan açılan ahşap bir kapıyla girilmektedir. 5.20×6.75 m boylarındaki sofa mekanının ortasında, 2.70×2.70 m ölçülerinde bir havuz ile, kuzey ve güney yönlerde duvar önlerine konulmuş ahşap sedirler yer almaktadır.
Etrafı ahşap parmaklıklarla çevrili olan havuz evin güney dış yüzündeki diğer havuzla içten bağlantılıdır. Başka bir ifadeyle, içteki havuz belli bir seviyeye kadar dolduğunda, fazla su dışarıdaki diğer havuza akmaktadır.
Giriş kat sofası, eskiden batı ve güney yönlerde ikişer pencereden aydınlatılmışken, güneydeki çift görünüşlü iki pencere sonradan bozularak; büyük, tek bir pencereye dönüştürülmüştür. Kuzey tarafta yer alan odanın da aslında bu yönde bulunan üç mazgal pencereden ışık aldığı; ancak, sol baştaki pencerenin yakın zamanlarda kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Giriş Sofasındaki Havuz
Evin üst katına sofadan ahşap, tek kollu bir merdivenle çıkılmaktadır. Giriş katından farklı olarak üst kat, ortada bir sofa ve bunun iki yanında yer alan birer odayla iç sofalıdır. Sofa ve odalar dikdörtgen planlıdır. Bunların hasır döşemeli tavanları kaplaması olarak özgünlüğünü korumaktadır. Sofada herhangi bir oturma elemanı yoktur. Buna karşılık, güneydeki odanın pencere önlerine üç yönde duvar boyunca ahşap sedirler konulmuştur. Misafir odası ya da baş oda diyebileceğimiz bu mekanın sofa duvarında servis amaçlı olarak düşünülmüş, ortada camekanlı bir servis dolabı dikkati çekmektedir. Kuzeydeki odanın batı duvarı önüne tek sedir yerleştirilmiştir.
İç mekanların duvarlarında gömme ahşap dolaplardan başka, kuzeydeki odanın doğu duvarında, bir tarafında gusülhanesi olan yüklük de bulunmaktadır.
Süslemesi
Çiçeklik ve Servis Dolapları
Dışta kayda değer bir süslemesi bulunmayan evin içteki süslemelerini oyma ve geçme teknikleriyle şekillendirilen ahşap elemanlar oluşturmaktadır. Havuzun etrafını dolanan parmaklıklar ve üst kattaki dolaplar geleneksel Sivrihisar evlerinin ahşap süslemelerinde görülen bezeme anlayışını tekrarlamaktadır. Süslemede görülen geometrik ve stilize bitki motifleri yalın kompozisyonlar şeklindedir.
Tarihlendirme
Evin inşa tarihine ilişkin olarak herhangi bir kayıt veya bilgiye rastlanmamıştır. Bununla birlikte, gerek yapının mimari üslubu, gerekse malzemesinin niteliği bunun 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olabileceğini düşündürmektedir.
Notlar:
2009 yılındaki incelememizde yapının dış cephelerinin son yıllarda gerçekleştirilen niteliksiz bir onarım ve tadilat sonucunda tümüyle özgünlüğünü yitirmiş olduğunu gördük. Buradaki bilgiler evin eski durumunu tanımlamaktadır.
2009 yılı incelememizde, yapının dış cephelerinin serpme beton harcıyla sıvandığını ve cephelerin böylece özgünlüğünü yitirmiş olduğunu gördük.
Bu bilgiyi Ali Zaimoğlu’nun torunu Mustafa Sakarya (1939 doğumlu, ilkokul mezunu) büyüklerinden rivayetle aktarmaktadır.
Sivrihisar’da birçok evin ahşap işlerini yaptığı söylenen Hafız Ahmed Elmas hakkında yakınlarının verdiği bilgiden başka kaynak bulunmamaktadır. Sanatçının çalıştığı söylenen eserlerde adına rastlanmamaktadır. Yalnızca kendi evinin (Yenice Mah. Uzun Sk. 19 numaralı ev) alt katındaki bir odanın kapısı üzerine Arap harfleriyle “Ahmed Usta” şeklinde adını yazdığı görülmektedir. Sanatçının torunu emekli öğretmen Safiye Porsuk (D. 1945)’un büyüklerinden aktardığı bilgiye göre. Hafız Ahmed Elmas 1847’de Sivrihisar’da doğmuş ve 1945’te 98 yaşında iken ölmüştür. Sanatçı geleneksel usullerle marangozluğu öğrenmiş ve Sivrihisar’da birçok evin ahşap işlerini yapmıştır. Diğer taraftan, hafız olduğu için uzun yıllar öğrencilere hafızlık eğitimi de vermiştir. Hatta, kendisinin daha çok gündüzleri öğrencilerine dersle, geceleri de lamba ışığında ahşap işleriyle meşgul olduğu söylenmektedir.
Bu çalışmanın tamamlanmasından bir süre sonra yapı bir yangın geçirmiş ve daha sonra restorasyonu yapılmıştır.
Bu türden ızgaralı deliklere Sivrihisar evlerinde yaygın olarak karşılaşılmaktadır. Dış kapının mandalına bağlanan bir ip bu deliğe uzatılmakta; kapı çalındığında yukarıdan birisi bu ipe asılarak dış kapıyı açabilmektedir. Böylece aşağıya inilmeksizin yukarıdan kapıyı açabilecek, yani bir anlamda kapı otomatiği görevini yapabilecek bir düzen oluşturulmuştur.
Mustafa Sakarya (D. 1939, ilkokul mezunu), evin yapıldığında R. 1323 doğumlu olan babasının 5-6 yaşlarında olduğunu; bu bilgiyi evi yaptıran dedesi Şefik Sakarya (Ö.1956)’dan bizzat öğrendiğini ve doğruluğundan da emin olduğunu belirtmektedir.
Bilgi Hafız Ahmed Elmas’ın torunu emekli öğretmen Safiye Porsuk (D. 1945) tarafından verilmiştir.
Boyacı Mustafa Efendi’nin kızı ve evin bugünkü sahibi olan Naciye Altın (D. 1926, ilkokul 5. sınıftan ayrılmış ve iyi derecede okuma-yazma bilmekte) bu bilgiyi vermektedir.
* * *
Tarihi Sivrihisar Evleri
Prof.Dr.Yüksel Sayan – Ege Üniversitesi, 2009
Yorum Yaz