Hristiyanlık inancına ait, “Kıyametin dört atlısı” hikayesini bilmeyeniniz yoktur. Bu inanca göre, mahşerin dört atlısı çıktığında ortalık karışır. Kaos olur derken, bir kurtarıcı gelir ve dünyayı kurtarır.
Bunlardan birincisi salgın hastalık, ikincisi kıtlık, üçüncüsü savaş, dördüncüsü ise, deccaldır (kurtarıcı). Bu tasvirler, dört at ve bu dört atın üzerine binmiş dört süvari ile nitelendirilir.
Korona ve benzeri salgın hastalıklar yayıldı, toplu ölümler arttı. Yapay kıtlık işini de karaborsa ile hallettiler ve hâlâ püskürttükleri tozlarla çıkarttıkları yangınlarla dünyayı kurutmaya çalışıyorlar. Geriye kaldı iki atlı.
Sırada savaş çıkarma ve bu savaşı dünya geneline yayma işi var. Ukrayna’da çıkardılar, dünya geneline yaymaya çalıştılar olmadı. Filistin’i kan gölüne çevirdiler ve buradaki savaşı da İran eliyle dünya geneline yaymaya çalıştılar ama olmadı. Şimdilerde onu oldurmaya çalışıyorlar.
Ondan sonrada tüm ülkelerin başlarına deccalın askerlerini kurtarıcı diye yerleştirebilirlerse, bir yüz yıl daha dünyayı yönetecekler. Bunları planlayan kim. Perdenin arkasında paganlar, perdenin önünde ise İngiltere kraliyet ailesi ve aveneleri. Bu iblis soyları hem planlarını devreye sokuyorlar. Hem de topluma ince ince mesaj gönderiyorlar. Tabii ki okuyabilene.
Tesadüfe bakın ki, İngiltere’nin başkenti Londra’da Kraliyet Süvari Alayı’na ait iki at dün sabah, günlük egzersizleri için çıktıkları Hyde Park Kışlasından ayrılırken binicilerini fırlatarak kaçmışlar. Bu iki atın biri bembeyaz ama ön tarafı ve ayakları kanlar (kırmızı boyalar) içinde (savaşı tasvir). Diğeri ise siyah ve heybetli bir at (gelecek kurtarıcıyı tasvir).
Bu iki at saatlerce şehir meydanında koşuyor ve kaosa sebebiyet veriyor sonra yakalanıyor. (Kaçtıklarını yersen tabi) Yüzyıldır kaçmayan atlardan ikisi aynı anda üzerindeki süvariyi atıyor ve aynı anda kaçıyor, koskoca kraliyet kışlasının bahçe kapısı da açık kalmış. Kapıda bekçide yokmuş zaten.
Paganların işleri güçleri ritüel yapmak, işleri güçleri ince ince mesaj yollamak. Sürecin sonunda Allah onlara bir mesaj yollayacak, felekleri şaşacak inşallah. Şimdilik, çevirdikleri tiyatrolara inanmış gibi yapalım. Kırılmasınlar. Yazık o kadar emek etmişler senaryo yazmışlar boşa gitmesin.
Yorum Yaz