Gelenler ve Gidenler.
GELEN GİDEN
Gelenler ve Gidenler.
Bir durak var bir otobüs kalkıyor hemen onun ardından başka bir otobüs geliyor. Her otobüs yanaştığında yolcularını inmek isteyen yolcularını da bırakıyor ve hiç bekleme yapmadan durakta bekleyen yolcuları alıyor. Hazırlıksız olan, otobüs beklemeyen, otobüse binmek istemeyen, hemen arkasından gelecek otobüse binmek isteyenleri dahi bindiriyor.
Burada tek durak vardır. Kimsenin seçme hakkı yoktur. Otobüste olanlar o durakta inecek. O durakta bulananlar mecbur ilk gelen otobüse binecek. Hazırlıklı olsun veya olmasın. İnsan bu dünya hayatında yolcudur. Bilirsiniz yolculuklarda duraklar vardır. Bu duraklarda seyahati biten yolcular iner ve yeni başlayacaklar da biner.
İnsanın hayat yolculuğunda da durakları vardır. Çocukluk, delikanlılık, gençlik, olgunluk, ihtiyarlık ve kabir. İnsanın ilk durağı hayata adım attığı çocukluğudur. Sonra diğer duraklara sırasıyla uğrayarak son durakta hayat yolculuğu biter.
Söz vardır; son durak kara toprak diye. Normal seyahat yolculuklarında son durak bilinir. Kişi nereye gideceğini ve hangi durakta ineceğini önceden bilir. Buna göre plan yapar ve ineceği durağa gelince hiç isteksiz davranışta bulunmadan iner. Aksine sevinerek ve heyecanla iner. Çünkü indiği durakta kavuşma veya yeni umutların ve hayallerin başlangıcı vardır.
Oysa hayat yolculuğunda insan hangi durakta ineceğini bilemez ve seçemez de. Yukarıda anlattığım gibi hayat yolculuğunda bir çocukluk, gençlik, ihtiyarlık gibi birkaç durak olmasına rağmen esasında tek durak vardır. O durak da “Ecel” durağıdır. “Sizi çamurdan yaratan sonra da (öleceğiniz zamanın) müddetini belirleyen O’dur. (Diriliş zamanının) müddeti O’nun yanındadır.
Sonra siz (hâlâ) şüphe edersiniz.” (En’âm 6/2) ayetinde anlaşılacağı üzere ecel insanın hayatının başlangıcı ve bitişidir.
Ecel insanın dünya hayatına ne zaman gelip ve ne zaman gideceğini sadece Allah’ın belirlediği hayat yolculuğudur. “Nerede olursanız olun -korunaklı burçlarda dahi olsanız- ölüm sizi bulacaktır. (Nisâ 4/ 78), “Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat/bir an onun gerisinde kalır ne de önüne geçebilirler.” (A’râf 7/34) ayetlerinde de mutlaka herkesin bir eceli olduğu ve o ecelin yani dünyaya geliş ve gidiş vakti geldiğinde mutlaka gerçekleşeceği anlatılmaktadır.
İnsanın eceli bir olduğu gibi durağı da birdir. Etrafımızda görüyoruz her yaştan insanlar ölüyor. Bir bakmışsınız çocuk doğar doğmaz ölüyor. Blr bakmışsınız 100 hatta daha fazla yaşayıp ölen insanlar oluyor. Bir bakmışsınız sapa sağlam kişi bir anda ölüyor. Bir bakmışsınız hastalıklar içinde kıvranan hasta daha uzun yıllar yaşıyor.
Hasılı insan durakları dediğimiz çocukluk, gençlik, ihtiyarlık duraklarındaki çocuk, genç, ihtiyarlar ölüyorlar. İnsanın bir eceli vardır. O ecel hiçbir şeye bilhassa insanın kendi isteğine bağlı değildir. Ecel vakti gelince ne olursa olsun ecel gerçekleşecektir. Bu sebeple ecel durağı her an ve her yerdedir ve dahi tek olarak can bırakır ve can alır. Ecel hayat yolcularının otobüsüdür. Bu otobüs her daim durakta durur ve yeni hayatları bırakır ve biten ömürleri de alır.
Evet, esasında insan hep bir durak içindedir. Bu durak dünyadır. Her an dünyaya yeni hayatlar gelirken bazı ömürler de tükeniyor. O halde her an bu durakta hayatımız biterek otobüse binebiliriz. O halde çıkacağımız ebedi yolculuğumuza hazırlıklı olalım.
Yazar ve İmam Hatip Mesut Akdağ
Sivrihisar Kurşunlu Camii Eski İmamı
Sivrihisar Haber Ajansı
Yorum Yaz