– ŞİİR –
Eskişehir halkı işgal günlerinde çok zulümler görmüş acılar çekmiştir. Yunanlılar hanelere tecavüz etmiş ve istediklerini ele geçirinceye kadar işkenceler yapmışlardır.
İşgal esnasında Müslüman evlerini ikametgah olarak eşyasıyla birlikte işgal ettikleri gibi, ömründe kocasından başka erkek yüzü görmeyen Türk kadınları Yunan subaylarıyla beraber rakı masasında bulunmaya zorlanmış ve nihayet birçok kadının namuslarına tecavüz edilmiştir. Bu arada pek çok Eskişehirli, Yunan askerinin para istekleriyle karşılaşmıştır. İstenilen parayı veremeyenler ise, Yunan askerinin işkencelerine maruz kalmışlar, işkencelerden kimileri de ölmüşlerdir.
Eskişehir halkının o günlerdeki dehşet, ıstırap ve yakarışını “Eskişehir’den Gelen Ses” isimli şiirinde İzzet Ulvi AKYURT Bey Yunan vahşetini şöyle anlatır:
Al sancağa hasret kaldık
Kaygılara yasa daldık
Zalimden çok bunaldık
İmdat senden şanlı ordu
Aman, kurtar güzel yurdu
Katil Yunan can yakıyor
Camilere haç takıyor
Porsuk suyu kan akıyor
İmdat senden şanlı ordu
Aman, kurtar şanlı yurdu
Eskişehir şimdi viran
Ne ırz kaldı ne mal ne can
Ah yok mudur, can kurtaran
İmdat senden şanlı ordu
Kurtar artık güzel yurdu
Şiirde de dile getirildiği gibi bütün işgal müddetince Eskişehir’de zulmün her çeşidini yapmaktan hali kalmayan Yunanlılar, özellikle kent merkezini tahliye etmek mecburiyetinde kalınca mezalimin şiddetini arttırmışlardır. Bu arada Eskişehir merkezini yağma ettikleri gibi kısmen de yakmışlardır. Kent merkezinin aşikare yağma edilmesi Yunanlıların tahliyesinden dört gün öncesinden başlar. Bu süre içerisinde Yunanlılar evvela halkı ve şehri kordon altına almışlar, sonra da bütün dükkan ve mağazaların kapılarını kırarak soymaya başlamışlar, bu arada gasp ettikleri kıymetli mal ve eşyayı Yunan askerleri marifetiyle kamyonlarla kaçırmışlar ve alıp götürmüşlerdir.
Son günde dahi evvelce tespit edilmiş bir plan dahilinde ve bir İngiliz subayının kumandası altında bulunan kundakçı müfrezeleri vasıtasıyla kasabayı üç yerinden birden ateşe vermişlerdir. Yangın esnasında halkın yangını söndürmek girişimleri engellendiği gibi eşyalarını kurtarmak isteyenler de süngü ve kurşunla şehit edilmiş veya yaralanmıştır.
Yunan askerleri yangını söndürmek bahanesiyle bir taraftan bombalarla önemli yerleri tahrip ederken, kundakçı müfrezeler de yağlı paçavralarla ve benzin dökmek suretiyle yangın çıkartmışlardır. Böylece kentin mühim kısımlarını yakmayı başarmışlardır. Bu esnada Türk ordusunun kente yaklaşmakta olduğunu gören Yunan askerleri firara başlamışlardır. Bu durumdan faydalanan halk derhal yangını söndürmeye koşmuş ve bu suretle kentin diğer kısımları yanmaktan kurtulabilmiştir.
***
Kaynak ve Alıntı:
Şehir Kültürü Dergisi, 2009
Eski Zamanlar – İşgal Süreci ve Eskişehir’in Kurtuluşu
Doç. Dr. Emine GÜMÜŞSOY – Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
2- Ali Sarıkoyuncu, Selahattin Önder, Mesut Erşan;
Milli Mücadelede Eskişehir, ESOGÜ Yayını, 2002
Derleyen: Site Admin, MS
Yorum Yaz