Sivrihisar Sosyal Hayatından Kesitler
9- Berber Basri Amca
Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk yılları ulaşımın zor olduğu yıllardı. İlçeye uzak köylerin berber ihtiyacını seyyar berberler karşılardı. Hak tabir edilen harmandan harmana belli ölçeklerde hububat alırlardı. Berberler belli zamanlarda köye gelerek köy odasında veya köy kahvelerinde icra-ı faaliyet ederdi. Berberler askerliklerinde genellikle sağlık eri olarak görev yaptıklarından bazıları gereğinde iğne yapar, diş çeker, hatta çocukları sünnet ederdi. Tasvip edilmese de bu bir zaruretti.
Berber Basri Amca tıraş yapmak için köye gelmiş, köylülerin tıraşını bitirmişti. Yine tıraş yapmak üzere komşu köye gitmesi gerekiyordu. O sene kış çok uzun sürmüştü. Köylülerin köylerinden gitmemesi için ısrarlarına rağmen merkebi ile yola düzülmüştü. Dağ bayır aylardır karla kaplı idi. Aç kalan kurtlar sürü halinde yolda Basri Amcayı çevirmişler, arka ayakları ile gözlerine kar atmaya başlamışlardı. Üzerine atılmaları an meselesi idi.
Yanındaki merkebin heybesinde tıraşta boyuna tutulan berber küveti, usturası, bilemek için kayısı, fırçalar ve önlük vardı. Kendisini savunacak bir şey yoktu.
Can havli ile elindeki sopayı dairevi şekilde etrafına salladı bağırdı: -Can kurtaran yok mu? Dedi. Çaresizdi merkebin üzerindeki heybeyi sırtına aldı, gözlerinden öptü beni affet dedi helallaştı. Üç beş adım ayrılmıştı ki kurtlar merkebi yere yatırıp parçalamışlardı bile. Böylece Basri Amca canını kurtarmış fakat manzara bir ömür hiç aklından çıkmamıştı. Ne zaman bu olaydan söz edilse bağrı düğümlenir vefakar yol arkadaşını hatırladıkça, onun hayatını kurtaramadığı için acıma ve mahcubiyetle gözleri dolardı. Ancak “hayvanımı gözlerinden öptüm hakkını helal et kuzucağızım diyebildim” derdi.
Bütün Yönleriyle Sivrihisar
Orhan KESKİN
Yorum Yaz