Bazı ilahiyat hocaları –
Kur’an ezeli bir kitaptır. Allah’ın kelamıdır. Kur’an’ı anlayabilmek için Türkçe mealler yeterli değildir. Fakat yüzlerce Kur’an tefsiri var. Bu tefsirler vasıtası ile Kur’an-ı kendi kabiliyetimize göre anlayabiliriz.
İslam düşmanları Kur’an’ı Kerimi tahrif etmek için Kur’an’da olmayan ayetleri var gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunlar gerçekten Kur’an’ı araştırmak isteseydiler bir tefsire müracaat ederlerdi. Fakat maksat başka. 1
***
Prof. Dr. Mehmet Okuyan Hoca açıklama yapmış. Özellikle Facebook’ta bana ait olmayan ve benim onaylamadığım bazı paylaşımlar yapılmaktadır, bilgilerinize demiş.
Mehmet Okuyan keşke, kendisine şüpheyle yaklaşan insanları ikna etmek için, kendisine atıf yapılarak sıralanan maddeleri tek tek değerlendirerek, böyle düşünüyorum, böyle düşünmüyorum, diyebilseydi. Çünkü Mehmet Okuyan’ı tanıyan insanlar, O’nun ağzından sıralanan maddelerin doğru olduğuna ve Okuyan’ın böyle düşündüğüne kanaat getiriyorlar.
1000 yıldan fazla İslam’ı yaşayan topluma, bir gün çıkıp, bir çok kabullerini çöpe atmasını söylersen, tepkiyle karşılaşılması normaldir. Böyle radikal çıkış yapan herkesin, önce konuşup, tepkileri görünce çalıyı dolaşmak gibi lüksleri yoktur.
Bu zihniyetteki insanların genel yaklaşımı, dini ilgilendiren her konu için Kur’an da var mı şeklindedir. Hadislerde var deyince, Hadislerin güvenirliğini tartışmaya açarlar. Sorulduğu zaman da biz Hadisleri inkar etmiyoruz derler.
Reformist diyebileceğimiz bu insanlar sabıkalıdır.
Yaşar Nuri Öztürk ile toplumun haberdar olduğu bu hareket, toplumun dimağında kötü izlenimler bırakmıştır. Kur’an-ı savunmakla başlayan bu hareketlerin, önce Hadisleri tartışmaya açtıklarını ve daha sonra Kur’an-ı masaya yatırdıklarını görüyoruz. Yaşar Nuri’nin Kur’an-ı savunurken, son zamanlardaki savrulmaları hepimizin gözleri önünde oldu.
Mustafa İslamoğlu, Allah (cc) demeyi, Peygamberimiz (sav) demeyi, yalakalık olarak değerlendirmesi bile bu bakış açısını reddetmek için geçerli sebeptir.
Yaşanan geleneksel İslâm’da ki bazı yanlışlar toplumun önüne konarak, kendi tarzlarının doğruluğu kabul ettirilmeye çalışılıyor.
Allah Azze ve Celle’nin korumasında olan İslâm’ın, bugüne kadar yanlış uygulandığını ve bozularak geldiğini iddia etmek anlamına gelen, ve doğruyu biz bulduk denebilecek Kur’an İslam’ı olarak adlandırılan yaklaşım kabul edilemez.
İslâm hiç kuşkusuz Kur’an İslam’ıdır. Hadisler başta olmak üzere bu konuda iyi niyetle yazılan bütün kitaplar sadece Kur’an-ı anlamak için vardır. Kur’an bize yeter demek bir aldatmacadır. Elbette Kur’an bize yeter, ama tümüne vakıf olacak kadar kapasiten varsa.
İslam’ı yanlış uygulayanları ikaz etmek Müslümanın vazifesidir. Ama dini ilgilendiren her konuyu Kur’an da var, yok şeklinde değerlendirenler, öyle inanıyorum ki büyük bir planın, bilerek veya bilmeyerek uygulayıcısı görevini yapıyorlar.
Özellikle Müslümanım deyip, öldükten sonra Allah’a (cc) hesap vereceğine inanan, fakat yaşarken Allah’ın kurallarına değil, Allah’a aynı hesabı verecek olan kulun koyduğu kurallara gönüllü olarak uyanlara Allah Azze ve Celle hidayet nasip etsin.
Yaşamak ciddi bir aksiyondur. Hafife almaya gelmez. Rabbim bizlerin nefislerini Şeytanın oyunlarından muhafaza etsin. Büyük ve zor bir imtihan içindeyiz.
N. VATANSEVER
1 Vehbi Kara
Yorum Yaz