Bakalım biz ne yapacağız?
Kanuni Sultan Süleyman, Zigetvar Seferinde vefat eder ve iç organları oraya gömülür, naaş’ı İstanbul’a getirilir. Süleymaniye Camii’nin avlusunda hazırlanan mezara gömülecekken, saraydan bir çekmece getirirler. Sultanın naaşıyla birlikte gömülmesi gerektiğini söylerler.
Şeyhülislam Ebussuud Efendi itiraz eder: “İslam’da böyle bir şey yoktur” der. Çekmeceyi getirenler ısrar ederler. “Efendim, hünkarımızın ısrarlı bir vasiyetidir” derler. Bunun üzerine Ebussuud Efendi, bu ısrarın sebebini merak edip çekmeceyi açar. Bir de bakar ki çekmecenin içinde, pek çoğunun üzerinde kendi mührünün olduğu fetvaları Sultan Süleyman biriktirmiş, o çekmeceye koymuş.
Ebussuud Efendi anlar ki: “Sultan Süleyman, ‘ben hiçbir şeyi kendi kendime karar verip yapmadım. Hep Ulemanın icazetiyle yaptım. Bunlar da onların kendi mühürleriyle icazetleridir. Benim şahitlerimdir’ demek için o belgeleri yanında götürmek istemiştir.” Ebussuud Efendi gözyaşları içerisinde: “Ah be Hünkarım!” der. “Sen kendini kurtardın, bakalım biz ne yapacağız?”
Filistinli çocuk da demiş ki: “Biz, ölsek de kazanacağız, kalsak da. Ölsek şehidiz, kazansak özgür.” Ah be Filistinli çocuk! Siz her halükârda kendinizi kurtardınız. Bakalım biz ne yapacağız?
Bugün yarın ateşkes görüşmeleri başlar ve geçici bir barış süreci yaşanır. Bir seneye kalmaz yine bir savaş süreci. Akabinde Müslümanlar kazanır bi-iznillah. Nihayetinde hüküm Allah’ındır. Allah’ın dediğinden başkası olmaz. Ne olursa hayır olur. Güzel olur. Gecikiyorsa güzelleşiyordur. Sabredin.
Sizler bu süreçte İsrail’in üzerine YA KAHHAR CELLE CELALÜH, YA CEBBAR CELLE CELALÜH zikirlerini sayısız olarak çekmeye devam edin. Filistin’in üzerine de ES-SELAM CELLE CELALÜH, EL-HAFİZ CELLE CELALÜH zikirlerini çekmeye ve Fetih surelerini okumaya devam edelim. Hiç bir şey bitmedi. Hesap kesilene kadarda bitmeyecek.
Her şey yeni başlıyor. Evet çok şey değişecek, her şey değişecek. Ama Müslümanların lehine değişecek. Diğerlerine şimdiden geçmiş olsun…
Yorum Yaz