Araba Alım Satımı –
Son iki yıldır, araba fiyatlarının şişirilmesiyle ve yokmuş gibi karaborsadan satılmasıyla birlikte, insanlar araçları binek olarak görmeyi bıraktılar. Yatırım aracı olarak görmeye başladılar. Hal böyle olunca sıfır araç satan galerilerin önleri, altın, dolar ve Euro satan gişelerin önlerini aratmaz hale geldi.
Galeriler, cip krizi dedikodularıyla araçların fiyatlarını şişirdikçe şişirdiler ve yoktan satmaya başladılar. Buna rağmen araç fiyatları ne kadar yüksek olursa olsun insanlar ellerindeki birikimlerini aylar sonra ellerine geçecek olan araçlara yatırmaya başladılar.
Arka bahçeleri ve depoları araçla dolu olmasına rağmen, bir taraftan araçları kat be kat fiyata yoktan satan galeriler, diğer taraftan ikinci el araçları da sıfır araç fiyatına satarak, servetlerine servet kattılar.
Hatta hatta zengin iş adamları depolar tutup, yurtdışından yatırım aracı olarak binlerce araç getirtip depolarına doldurdular ve tilki gibi, fiyatların daha da yükselmesi için pusuya yattılar.
Bunun dışında; galeriler, devletten vergi kaçırıp, daha fazla kazanmak için gizliden yurtdışında, başka şahıslar üzerine ikinci şirketler kurdular, yurtdışından aldıkları sıfır araçları, önce o şirketin üzerine aldılar. Sonrada ikinci el araçmış gibi, o şirketten alım yaptılar.
Böylece ülkeye giriş yapan sıfır araçlardan alınan vergide ceplerine kâr kaldı hem devleti dolandırdılar hem de araçları yoktan sattıkları için, iki üç katı fiyatına araç satarak insanları dolandırdılar. Yani düzenbazlıklar diz boyu, ülkemiz onlarca cephede savaş verirken, araba sansarları ülkeyi ve insanları nasıl kıskaca alacaklarını nasıl soyacaklarını şaşırdılar.
Devlet, nasıl bir önlem alırsa alsın her türlü açığı ürettiler ve bir şekilde yasaları delmeyi başardılar. Sonuç mu, sonuç şu; Yurtdışından ithal edilen her şey, dolar ve euro ile ithal ediliyor. Giden her kuruş, sadece insanların cebinden gitmiyor. Aynı zamanda ülkenin de kasasından gitmiş oluyor.
İnsanlar arabaları yatırım aracı olarak görmeye başladıklarından beri, yurtdışından ülkeye sokulan araçların haddi hesabı yok, bırakın normal vatandaşları galeriler ve zengin iş adamları bile ellerindeki avuçlarındaki tüm varlıklarını araçlara yatırdılar. Depolar ve antrepolar ağızına kadar araç ile dolu ama yokmuş gibi insanlara satıyorlar.
Bu ne demektir. Yurtdışına sürekli olarak dolar pompalamak demektir. Hem ülkeye zarar, hem de fakir fukaraya zarar verilmesi demektir. Evet, geçtiğimiz günlerde devlet bir açıklama yaptı. Yeni bir yasa çıkartacağını ve bu yasaya göre, sıfır araç alanların, ellerindeki araçları altı ay geçmeden satamayacaklarını ve altı bin kilometreyi görmeyen aracın satışının yapılamayacağını duyurdu.
Sonuç mu; Hani arabaları depolara yığıp, yoktan satan galerici papazlar var ya, yasa çıkmadan ellerindeki araçları satmanın derdine düştüler. Araba alım satımı yapan siteler, birden bire sıfır araçlar ile doldu taştı. Fiyatlarda gözle görülür bir şekilde düşmeler başladı. Çünkü altı ay uzun bir süre devletin bir sonraki adımda ne yapacağını kestiremiyorlar.
Altı ay içinde nelerin değişebileceğini kestiremiyorlar. Bu yüzden ellerindeki araçları bekletmekten ve yok satmaktan vazgeçtiler, piyasaya sürmeye başladılar. Bu durum hem araç fiyatlarını düşürecek hem de depolardaki araçlar piyasaya çıkınca, piyasa araca doyacak. Dışarıdan araç alımı duracak. Böylece yüklü miktarda dolar çıkışının önüne geçilmiş olacak.
Son söz; İnsanlar imtihandadır, geniş zamanda öğrenirler, dar zamanlarda da imtihan edilirler. İmtihandayız, kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacak. Kara borsa ile cüzdana giren haram para yedi göbek sonraki torununu bile delik deşik edecek…
Şenay Tek
Yorum Yaz