Alemşah Kümbeti
Sivrihisar Alemşah Kümbeti (Mescid) H.728 – M.1327
Kümbet: Anadolu Selçuklu dönemlerinde yapılan ve kendine özgü yapısı olan anıt mescitler, anıt mezarlardır. Alt katında mezar, üst katında mescid bulunan ve iki katlı inşa edilmiş olan yapılardır. Genellikle büyük devlet ve din adamları için yapılmıştır.
Üstü koni veya piramit şeklinde bir külahla örtülmüş olan özellikle Selçuklular devri türbelerine kümbet (künbet) denir. Alemşah Kümbeti bunlardan biridir. *K1
KÜMBETİN TARİHÇESİ, KONUMU ve MİMARİ ÖZELLİKLERİ
13. yüzyıl ortalarından itibaren -tüm Anadolu’da olduğu gibi- Sivrihisar çevresinde de Selçuklu ve Beylikler üzerinde bir süre etkili olan İlhanlıların (Moğol) yaptırdıkları eserler hızla boy göstermeye başlamıştır. 14. yüzyılın başlarında Eskişehir ve çevresi ile Sivrihisar’da, Moğollardan bazı yerel yönetici unsurların çeşitli yapılar inşa ettirmiş oldukları da söz konusudur. *K2
Alemşah Kümbeti orijinal bir yapıda olup, bir Selçuk medeniyeti eseridir. Nadide mermer işçiliğinin harika bir örneğidir.
Sivrihisar ilçe merkezinde bulunan Alemşah Kümbeti, İlhanlıların Anadolu Selçuklu Devletini istilası zamanında inşa edilen bir Anıt yapıdır. Bu yapı, İlhanlı Hükümdarı Ebu Said Bahadır’ın; Anadolu’yu işgalle görevlendirilen (Moğol Toman Beylerinden) kumandan Kiro Baltu’nun oğlu Melikşah Bey tarafından, öldürülen kardeşi Sultanşah* için 1327 yılında Hatip Necip adında bir usta ve ekibine yaptırılmıştır. *K3
* Sultanşah Bey, Anadolu Valisi meşhur Sadrazam Çobanın oğlu Timurtaş Paşa tarafından öldürülmüştür.
Günümüze kadar ayakta kalan bu yapı, bir süre Belediye tarafından depo olarak kullanıldı. 1974 yılında Tarihi Eserleri Koruma Derneği adına tahliye ettirildi. Kümbet, 1980 ve 2014 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş, daha sonra Sivrihisar Belediyesi tarafından çevre düzenlenmesi yapılmıştır. *K5-8
Alemşah Kümbeti, Sivrihisar Kubbeli Mahallesi, Alemşah Caddesi 2928 HC nolu pafta, 185 nolu ada, 20-12 nolu parselde Ulu Cami’nin kuzeyinde yer alır. Eskiden etrafı medrese ile çevrili iken yapılan istimlak sonrası çevre düzenlenmesi yapılıp park haline getirilmiştir. Çam ve söğüt ağaçlarının sakin gölgesinde tarihten gelen uhrevi huzur ve sükunu sürdürmektedir.
Alt kat Dış 8.07 x 8.17 – İç 4.87 x 5.49 m. Üst kat Dış 8.03 x 8.07 – İç 5.42 x 5.49 m. Tek mekanlı çift katlı kare planlı, basık tonoz örtülü, üst kat kare planlı, kubbe ile örtülü kubbe üzerinde de tuğladan piramidal bir örtü bulunmaktadır. 1. ve 2. kat dış yüzleri ile ikinci katın iç yüzü tamamen mermer kaplama, kubbe ise yine sıvasız küfeki kesme taştan yapılmıştır. *K1
Türbe; içten KUBBE, dıştan PİRAMİD biçimli çatı ile örtülüdür. Kapı süslemesi çok güzel ve ilginçtir. 13. mermer bloktan oluşan çerçevede balık, geçme yıldız, geometrik geçme, örgü ve çengel motifleri yan yana sıralanmıştır.
Selçuklular için kutsal kabul edilen 8 maddeyi ifade eden 8 köşeli kubbesi vardır. Kapı çevresinde mührü Süleyman, Kaz ayağı ve değişik geometrik figürlerden oluşan muhteşem bir mermer işçiliği görülür. Bu motifler arasında tek başına bir balık motifi vardır. Bu motif balık burcunu ifade eder. Yapılan kümbetler hangi ayda burçta yapıldıysa o figür çizilir. *K7
Alemşah kümbeti tabandan kare mermer yapının üzerine oturtulmuş altıgen piramitten oluşuyor. Piramit duvarların üstte birleşme noktası kare yapı ile bütünleşirken; zirve kısmında sekizgen kasnakla tamamlanmıştır. Türbenin üstü sekizgen kasnağa oturan, dışta erhami (pramidal) külahla örtülüdür. Külahın tepesi zamanla yıprandığından (Ulu Cami’nin düşen külahına ait “alem”i tamir ettirilip) korumalıkla yenilenmiş ALEM ilave edilerek buraya takıldı. Kümbet ismini de buradan almaktadır. *K5 (Kümbetin ismi daha önceden Melikşah Kümbeti olarak geçmektedir.) *K6
ALEM: Birinci anlamı, “BAYRAK” ikinci anlamı ise; minare, kubbe ve sancak direği gibi şeylerin tepesinde bulunan ay yıldız biçiminde olan “METAL TEPELİK” anlamındadır.
Alemşah kümbeti iki katlıdır. Alt katı mezar, üst katı ise mescit olarak yaptırılmıştır. Alt katta mumyalık bölümü bulunmaktadır. Türbenin alt katında olması gereken kabir ne zaman ve niçin kaldırıldığı bilinmiyor. Zemin kat halen boştur. Mescidin alt kısmında yapı malzemesi olarak mermer, üst kısmında ise tuğla kullanılmıştır. Mermerleri Pessinus’dan getirilmiştir. Dış çevresindeki yapılar tuğla ve sıvasızdır. Harç olarak horasan (kum, kil, yumurta akı ve koyun kılı) kullanılmıştır. Giriş kapısı ağaçtır. Kapı üzerinde çok güzel işleme ve kapının yan taraflarındaki mermerler oyularak süslenmiştir. Kapı üzerinde mermer bir kitabe vardır. Üst kata altışar basamaklı çift yönlü mermer merdivenle çıkılıp, muhteşem eser olan ahşap kapı ile mescit bölümüne geçiliyor.
Yapının dikkat çeken çok önemli bir özelliği piramit bölümlerinin hiç birisi diğeri ile simetrik ölçülere uyumlu değildir. Mescit kapısını çevreleyen mermer yapıdaki işçilik sanat harikası olup, Selçuklu motiflerinin yanında, geometrik ve çevrenin doğal değerleri yapıyı adeta resim tablosu gibi süslemiştir.
Rivayete göre, mimar Hatip Necip, kalfalarına, “bu eserde marifetlerinizi gösterin ki size ustalık beratı vereyim” dediğinde her kalfa kendi bilgi ve öğrenimlerini özellikle mermer yapıtlara uygularlar. Bu nedenle giriş kapı etrafındaki mermer kolondaki motif ve nakışlar kesinlikle birbirine uyumlu değildir. Bir anlamda yapı bütün olarak pek çok ustanın şaheseridir. Giriş kapısının sol tarafındaki mermer kolondaki balık motifi adeta sır şeklinde saklanmış ki görünüşünde bunu fark etmek mümkün değildir. *K3
Üst Kat Rölöve Planı
Yapıldığı dönemdeki Anadolu Selçuklu dönemi türbe ve kümbetleri ile plan, malzeme ve süsleme değerleri bakımından önemli benzerlikler gösterdiği gibi kültür, sanat ve inanç düzeyi bakımından da Anadolu kültürlerini tamamıyla benimsemiş bir İlhanlı dönemi eseri olarak dikkati çekmektedir Alemşah Kümbeti. *K2
Not: Kaynaklarda, Miladi 1327 tarihli olan bu kümbetin Selçuklu sanatı olduğu yazılıdır. Halbuki Anadolu Selçuklu Devleti 1308 tarihinde yıkılmıştır. 1327 yılı İlhanlıların (Moğol) istilası olan bir dönemdir. Bunu; Sanat Tarihi Profesörü Hamza Gündoğdu, Alemşah Kümbeti ile ilgili araştırma makalesinde şöyle açıklamıştır:
Osmanlı Devletinin henüz kuruluş yıllarına rastlayan bu tarihlerde, Onların çok yakınında Sivrihisar’da, İlhanlılar tarafından yaptırılan yapılardan birisi ile karşılaşıyoruz. Aslında bu devirde Anadolu’da yapılan eserleri İlhanlılara mal-etmek doğru değildir. Çünkü İlhanlıların kopup geldikleri yerlerde bilhassa İran’da yaptırdıkları eserlerle bunlar arasında önemli üslup farklılıkları vardır. Anadolu’da bu devirde yaptırılmış olan eserleri ancak kronolojik bakımdan İlhanlılar devrine maletmek gerekir. Sivrihisar’da İlhanlının hakimiyeti yıllarında yapılan ALEMŞAH KÜMBETİ ise her haliyle bir Anadolu Selçuklu eseridir. Aynı zamanda bu yapı Anadolu’ya Selçuklular tarafından getirilmiş sağlam mimari üslubun İlhanlılarca da tamamen benimsenmiş olduğunu kanıtlar.
demiştir. *K4
Prof. Dr. Hamza Gündoğdu; “portal çevresinin geometrik süslemeleri meyanında, dışta ortaları derin oyulmuş bir ters ve bir düz köşeli (Y) şekillerinin, mimariden başka halı, çini, minyatür ve madeni eserlerin bordürlerinde kullanıldığını ifade eder. Alemşah Kümbeti tamamen Anadolu Selçuklu etkili, ancak figürleri ve sembolik anlamları yönünden, daha çok eski Türk dinlerine dayalı önem arz eder.” diyor. *K1
Asıl dikkat çeken süsleme unsurlarından birisi de portalın dıştan ikinci sol bordüründe bulunan ve Alemşah Künbetini figür yönünde zenginleştiren balık figürüdür. Ayrıca sağ bordürün ortalarında ejder ve diğer bir hayvan başı kabartması da dikkat çeker. Birbirini kesen M şekilleri arasında meydana gelen beşgen ve yarım yıldızlardan oluşan geometrik bezemeler arasında, baş kısmı yukarı doğru işlenmiş 12 x 8 m ölçülerindeki balık figürünün, Türk sanat ve kültür çevrelerinde çeşitli sembolik anlamlara geldiği bilinmektedir.
Doğu cephenin tam ortasında; pahların bitimine kadar devam eden bir çerçeveyle sınırlandırılmış basık, yay kemerli kapı alınlığını tamamıyla dolduran şişkin, sivri kemer içerisinde, dokuz satırlık mermer kitabe bulunmaktadır. Kitabe, Selçuklu döneminde yaygın olan sülüs hattıyla Hatip Vecihi tarafından yazılmıştır.
Son satırı iki kabara ile ikiye bölünmüş olan Kitabedeki ifadeler şöyledir:
• Hüvellahü’r-rahim
• Bena hazihi’l-imaret eş-şerife
• El-emir el-kebir el-ümera ve’l-kabir min cami
• El-meali ve’l mekarem ebu’l hayrat ve’l-hasenat
• Melik Şah Bey edamallahü tevfikehu ve sahhele ile’l-cenneti
• Tarikahu li-ecli ahihi el-ecel el-merhum el-mağfur es-said
• Eş-şehid bi’z-zulm fi unfuvan şebabihi Sultan Şah Bey bin Kiru
• Baltu teğammedehumullahu bi-gufranehu ve eskenehum bi-hayic cinanihi
• Fi muharrem sene sem’an ve işrin ve sabamie. Ketebehu Vecih el-Hatib
Türkçe okunuşu: “Esirgeyen Allah’tır. Bu şerefli imaret, büyük emir, emirlerin en büyük meliki, mana ve kerem sahibi, hayır ve işler babası Melik Şah Bey (Allah yardımını sürekli kılsın ve cennet yolunu kolaylaştırsın) tarafından felakete uğrayarak ölmüş merhum ve üstün gelmiş, Sultan Şah Bey (Allah günahlarını bağışlasın ve cennetin ortasına yerleştirsin) için muharrem H.728/M.1327 yılında yaptırılmıştır. Hatip Vecihi yazdı. “ *K2
Bu kitabeden, Baltu’nun oğlu Melik Şah Bey, kardeşi Sultan Şah için bu türbeyi yaptırdığı anlaşılıyor. Kitabede imaret geçmesi bu eserin aynı adı taşıyan medrese ve mescitle birlikte yapıldığını ifade etmektedir.
Kapıdan içeri girildiğinde, kapı hatılında değişik desenlerle süslü bir kilit taşı bulunduğu görülür. Kapının karşısında bir, sağ ve sol tarafta ikişer olmak üzere beş pencere vardır. Soldaki iki pencere ortasında, küçük bir mermer mihrap bulunmaktadır. Mescit katı 5.40 m. çapında bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe kesme taştan keza yan duvarları gibi sıvasızdır. Kubbeye geçiş dört sıra mukarnaslı tromplarla sağlanmıştır. Alt sıradaki mukarnasların köşeliklerin de ve iki yanlarında bitkisel bezemeler mevcuttur.
Dışta dikdörtgen biçimindeki pencerelerin tümü, içte sivri kemerli nişler içine alınmış yine dikdörtgen biçimindedir. Dış görünüşünde cepheleri oluşturan kübik gövde, üst köşeleri pahlanarak sekizgen kasnağa geçilmiş ve üzeri sekizgen piramit külahla örtülmüştür. Tüm cepheler, mescit kısmı zemini hizasında üstte düz, altta kaval iki silme arasında yer alan taşkın konkav bir şerit ile çevrelenmiştir.
Alemşah Kümbetinde simetriye ve ayni motiflerin tekrarına asla yer yoktur. Bir kere kapı dahi, doğu duvarının tam ortasında değildir. Kapının sağ ve solundaki bezemeler, kabara ve kapı üzerindeki rozetler dahi bir birinden farklıdır. Kapı içindeki kilit taşının, mihrabın sağ ve solunun mihrap üzeri sivri kemerin sağ ve sol bezemeleri trompların bezemeleri tamamıyla farklıdır. Tromplardan bazıları konkav bazıları konveks görünüm vermektedir. Dış görünümde pencere çevresi bezemelerinde de bu farklılıklar görülür.
Tüm türbedeki simetriye yer vermeyen tanzim ve bezemelerde tam bir uyum ve göze hoş gelen bir güzellik vardır. Nadide bir ağacın yapraklarındaki farklılığın güzelliğe güzellik kattığı gibi. Bu vasıfları dolayısı ile Alemşah Kümbeti, merhum Yılmaz Önge Bey’in beyan ettiği ve başka uzmanların teyit ettiği üzere emsalleri arasında tek denilse yeridir. *K1
Restore edilen türbe, tanzim edilen bahçe ve çiçekler arasında “İşte ben tarihim!” der gibi dimdik ayakta durmaktadır.
Alemşah Kümbetini Ziyarete Gelen Osmanlı Askerleri Hatıra Olarak Orada Bulunduklarını Yazmışlar.
Geometrik ve Figürlü Plastik Süslemeleri >
Alemşah Kümbeti kapı üzeri kilit taşı ve kubbe geçişleri ⇓
Kaynaklar:
1- Orhan Keskin – Bütün Yönleriyle Sivrihisar, 2001
2- Geçmişten Günümüze Sivrihisar, 2017 Sah. 327
3- Burası Sivrihisar, S.E.V. Yay. – 2016
4- Prof. Dr. Hamza Gündoğdu
5- Yusuf Mesut Kilci – 1981 -Tez Sah. 28
6- Tahsin Özalp – Sivrihisar Tarihi, Sah. 60
7- Koray Faydacı
Foto: Hadi Mousavi
Derleyen/Editör: MS
Yorum Yaz