15 Temmuz Destanı
Şanlı Bir Destan!
Bu bir DARBE değil, bir İŞGAL girişimiydi. Mesele ERDOĞAN değil, Türkiye’nin BAĞIMSIZLIĞI. Dün Çanakkale’de nasıl ki yedi düvel saldırıyordu. Bugün ise yine torunları topyekûn saldırıyorlar. Anlayın artık bu bir kurtuluş savaşı, hem de büyük bir kurtuluş savaşı.
Tarih boyunca çeşitli entrikalar ve oyunlarla bu milleti yok etmek istediler. Haçlı ordusuyla zihniyetle, Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında geldiler. Bu millet kazmayla kürekle geri püskürttü. Silahla bu milletin bileğini bükemeyeceklerini anladılar.
En hassas yumuşak karnımızdan “din hassasiyetiyle” girdiler. 40 yıl boyunca din hizmet adı altında bizleri uyuttular. 15 Temmuz gecesinde hain emellerine ulaşmak için işgale yeltendiler. Fakat bir şeyi unutmuşlardı; ecdadından gelen asil ruhu ve kalplerindeki sonsuz iman gücünü.
İşte o gece tanklara, kendilerine doğrultulan silahlara hatta havadaki jet ve helikopterlere meydan okuyup sadece ve sadece gönüllerden iman silahıyla şehadete yürüdüler. Şanlı bir destan yazdılar. Bizler ve gelecek nesiller bu şanlı direnişi asla unutmayacağız. Her zaman minnetle şehitlerimizi ve gazilerimizi hatırlayacağız. M.AKDAĞ
Kurban bayramı yaklaşırken 15 Temmuz’la birlikte bizleri düşünmeye sevk eder mi acaba?
Ey nefsim! Kurban’ın bir İBRAHİM tarafı, birde İSMAİL tarafı vardı. Ne tarafta olunsa çok zor bir imtihan. Rabbimiz bizleri zaman zaman varlıkla yoklukla mallardan evlatlardan eksiltmekle imtihan edeceğini söylüyor yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim’de.
Bugünün Kurbanlarında ne İbrahim kaldı ne de İsmail. Farkına varamadığımız içini boşalttığımız bir zamanlar derisi için kavgalar edilen şimdilerde kesmeyip parasını şu derneklere, vakıflara verelim, yurt içinde, yurt dışında hazır ucuz kolay bizleri tatil vaktinden alıkoymayan, tatil 9 gün mü 10 gün mü olsun noktasına geldik.
Evlatlarını 15 Temmuz’da ve diğer zamanlarda kurban veren şehit anne ve babalarına sabırlar versin inşaAllah. İdrakimizi artırsın derken de korkuyorum çünkü her idrak ediş ile beraberinde sorumluluk artırıyor. Rabbim bizleri dengede vasat ümmet denenlerden eylesin inşaAllah *1
Fetö olayı uzun yıllar Türkiye’nin başını ağrıtacak.
Türk tarihinin gördüğü en büyük ihanet olan Fetö kalkışmasının, bir yönüyle Fetö tarafında kalmış ve çok az da olsa Fetö değirmenine su taşımış insanlarla ilgili bir kaç kelam yazmak istiyorum. Fetö tabanındaki insanların bu tezgahın içine iyi niyetle girdiklerini ve İslami hassasiyetleri olduğuna inanıyorum. Yazının konusu bu insanlar olacaktır.
Aracınızla giderken önünüze birisi çıksa ve çarparak ölümüne sebep olsanız fakat suçun tamamı ölen kişide olsa, yine de için için kendinize şöyle yapsaydım kurtarabilir miydim diye vicdani bir sorgulama yapmaz mısınız?
Fetö kalkışmasından sonra devlet haklı olarak, Fetö ‘ye bulaşmış herkese karşı büyük bir operasyon başlattı. Bu operasyonlar sırasında Fetö, kripto unsurları ile devlete hatalar yaptırmak için çalıştı ve bunda başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Bahsetmek istediğim kişiler tam da bu haddinden fazla haksızlığa uğradıklarını iddia edenler olacak.
Şöyle ki, karşımızda gerçek yüzünü aslında 28 şubattan beri göstermeye başlamış bir Feto ve örgütü var. Fetö gerçek yüzünü, kimi zaman İslam’a aykırı fikirleri İslâm adı altında savunarak, kimi zaman maddi konularda hizmet adı altında topladıkları paraları kötü amaçlarla kullandıklarını açık ederek, kimi zaman insanların haklarını yiyerek menfaat sağlama şeklinde göstermiştir.
Daha bir çok yanlışları ile dini cemaat değil, kötü niyetler taşıyan bir örgütlenme olduklarını göstermişlerdir. Bu kadar bariz delillere rağmen bunların peşinden gidenlerin, az veya çok bu hain kalkışmada sorumlulukları vardır.
İstisna da olsa, suçsuz yere ceza almış insanlar olabilir. Bediüzzaman Hazretlerinin “zalim zulmeder, kader adalet eder” diye bir sözü var. Hakikaten hiç suçu olmadığı halde ceza alan insanların bu zaviyeden durumlarını değerlendirmeleri İslam’ın ruhuna uygundur.
Neticede söylenecek asıl söz şudur.
1. Fetö davalarında mağdur olduklarını ifade eden insanların bu hissiyatla İslam ve Türkiye düşmanlarıyla beraber hareket etmeleri kabul edilemez.
2. Fetö kalkışmasına bir miskal dahi katkı sağlayan bütün insanlar başlarına gelen musibet için devlete kin besleyeceklerine, vicdan muhasebesi ile vakit geçirerek o mahcubiyetin utanç ve pişmanlığı ile meşgul olmalıdırlar.
3. Fetö davalarında ceza alan insanlar, kendilerini savunmak ve bu dünyada kaybettiklerini tekrar kazanmak için harcayacakları çabayı, tövbe istiğfar için göstermeli hiç olmazsa ahiretlerini kurtarmaya çalışmalıdırlar.
4. En önemlisi bir taraftan haksızlığa uğradığını söyleyip bu hissiyatla İslâm ve devlet düşmanları ile hareket eden insanlar, hem Fetö ile gönül ve organik bağlarını sürdürüyorlar, hem de Fetöyü geri getirecek siyasi oluşumlarla işbirliği yaparak, bu dünyalarını kurtarıp ve ahiretlerini yakmaya çalışıyorlar.
Fetö ‘den mağdur olan insanların yapacakları ve yapmaları gereken en önemli eylem, bir kenara çekilerek görünmez olmaları ve sebep oldukları kötülükler için tövbe ederek ahiretlerini kurtarmaya çalışmalıdırlar.
Halâ Fetö ‘nün geri döneceği hayaliyle yaşayarak bu yönde çaba gösterenlerin bilmeleri gereken gerçek, böyle bir ihanet hareketi karşısında bu milletin kendilerini bu sefer sağ bırakmayacaklarıdır. Herkes aklını başına almalıdır.
15 Temmuzun yıldönümünde, hain darbe teşebbüsünü hatırladık sinirlendik hatta bilendik, konuştuk, tekrar değerlendirdik sonra, sonrası yok. 15 temmuz hakkında naçizane öneri ve sorularımı arz edeyim.
1. 15 temmuz kutlamaları, o gecenin ruhundan uzak ve o ruha uygun olmuyor. Adeta bir panayır havası var.
2. 15 temmuz eğlenmek için bir fırsat değil, şükür, ibadet ve bilinçlenmek için sebeptir, lütuftur.
3. 15 temmuza gelene kadar hain Fetöcüler, soruları çalarak üniversitelere girdiler, soruları çalarak kurumlarda yükseldiler, soruları çalarak torpille akademik hayata girerek yükseldiler. Bu durumdaki şerefsiz ve haramzadelerden kaç kişi tespit edildi ve işine son verilerek o güne kadar aldığı maaşlar geri istendi? Benim bildiğim hiç.
4. Bu haramzade şerefsizler hala bulundukları kadrolarda görev yapıyorlarsa ki, yapıyorlar. Fetö devletin içinde aktif ve etkin anlamına gelmez mi?
5. Devlet içindeki yanlış atama ve kadrolaşmaları, hali hazırda yönetim kadrolarında bulunan temizlenmeyen hainlere ve kifayetsiz muhterislere bağlamak doğru olmaz mı?
6. Sağ duyulu insanların görüp şahit oldukları ve hissettikleri durum, Fetöcülerin devlet içinde sinsice hatta fütursuzca kadrolaştıkları ve etkin oldukları yönündedir.
7. Fetö ‘ye karşı mücadele etmiş ve etmeye devam eden insanların itilip kakıldığı, haklarının yendiği ve bu insanların kalbi kırık ve yaşananları içleri yanarak seyrettikleri görülmelidir.
8. Hain Fetöcülerin devlet kadrolarında etkin olmaları, devletin yanında olan Fetö karşıtlarının mağdur olmaları, tehlike çanının çalması anlamına gelmektedir.
9. Fay hattının oluştuğu ve büyüdüğü bu ortamda en küçük bir ters durum iç çatışmaya gebedir.
10. Yine toplum içinde, Fetöcü olduğu bilinen fakat elini kolunu sallayarak gezen güç ve iktidar sahiplerinin olması, toplumda Fetöyle mücadele edildiği yönündeki açıklamaların inandırıcılığını kaybetmesine sebep olmakta ve toplumda ümitsizlik meydana getirmektedir.
11. Yeni bir mücadele yöntemine, kararlı hareket etmeye ve adaletli davranmaya ihtiyaç vardır. Bu mücadeleyi yaparken kayırmacılığa, para ve gücün adaleti yanıltmasına hiç ihtiyaç yoktur.*2
1- Ertuğrul Kaya
2- N. Vatansever
E. Milli Düşünce Platformu
Bu MİLLET size Yeter
Dört bir yanı sarmış kahpe hainler
Vatan üzerinde kara bulutlar
15 temmuz akşamı kahraman yiğitler
Diriliş destanı yazdı Aziz Şehitler
Sanki mahşer yeri koptu kıyamet
Kalbine yedi hançeri yüce bu millet
Görülmedi tarihte böyle ihanet
Rabbim bizimledir sen sabret
Tanklara göğsünü gerdi
Vatanın bekasıdır milletin derdi
Ömer Halis gibi yiğitlerini verdi
Dünya bir kez daha Türkün gücünü gördü
Elinde bayrağı göğsünde imanı
Kadını kızı yaşlısı genci şimdi diriliş zamanı
Bu alçakların yoktur dini imanı
Şer güçlerinin ortağı sahte kainat imamı
Susmadı ezanlar sâlalar
Yükseldi Sema’ya nidalar
Ellerden inmedi al sancaklar
Bombalar yağdırdı milletin üstüne hain alçaklar.
Çanakkale 250 bin 15 temmuz 250 şehit
Vatanın her köşesinden nice isimsiz yiğit
Şimdi kaçacak delik arasın fetö denilen it
Bu ülke haramdır sana sen cehennemin dibine git
Her şerden bir hayır çıkar
Vatanı uğruna bu millet Dünyayı yakar
Ayağınızı denk alın bire kahpeler
Bu korku size bir ömür yeter
Biz Türk’üz her evden bir şehit çıkar.
Milletçe yeniden doğuş, dirilişin miladı 15 temmuz şehitlerimizi saygıyla minnetle yad eder gazilerimize de şifalar dilerim. Mekanınız Cennet Olsun…
Şiir ve yorum.
Sadık Anılır (14. 07. 2018)
Yorum Yaz